Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '15

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Modern Türk şiirinin ablası Gülten Akın'ın ardından

Modern Türk şiirinin ablası Gülten Akın'ın ardından
 

Türk şiirinin ablası Gülten Akın (1933- 4 Kasım 2015 )


Tanınmış kadın şairlerimizden Gülten Akın, modern ve çağdaş Türk şiirinin ablası olarak tanındı ve sevildi. İkinci yeni şiirinin ardında kendine özgü yeni şiirleriyle Türk edebiyatında yer aldı. Orta Anadolu’muzun şiirin kentlerinden Yozgatlıdır Gülten Akın. Yozgat sanat ve kültür alanında Türk edebiyatında önemli isimler yetiştiren önde gelen illerimizden biridir. Dünden bugüne hemen aklıma gelenleri  yazıyorum:

Akif Paşa ( 1787- 1845), Agah Efendi (1832- 1885), Aşık Paşazâde Naili Bey ( D…? – Ö: 1845 ),Ahmet Şevki  Ergin Efendi ( 1906- 30 Aralık 1992), ünlü  romancı   Yılkı Atı’nın yazarı Abbas Sayar ( 12 Mart 1923- 12 Ağustos 1999 ),Nida Tüfekçi ( 1 Mart 1929 – 18 Eylül 1993), Ayhan İnal ( 1931-….)Abdülkadir Sezgin  / Hür Aşık ( 1948…..), Şair Şükrü  Susuz ( 1942…..), Bayram Bilge  Tokel ( 1956……),Mevlüt  Yılmaz Uluğtekin ( 1946…..), Gazeteci yazar Taha Akyol (1946),Yalçın Soner ( 1960….. ), Dağıstan Kılıçarslan (1950…..), Ahmet Sargın ( 1954……), ,Mehmet Rahman ( 1956……),Durali Doğan (1953….),  Halk Ozanı Pakize Altan ( Aşık Didari  1961…..), Gazeteci yazar Saygın  Öztürk ( 1955….), Prof. Dr. Bayram Durbilmez ( 1969…..). Bunlar hemen aklıma gelenlerden birkaçı.

Bu isimlerini yazdıklarımın hepsi ve daha niceleri Yozgat kültürüne eserleriyle, şiir ve edebiyatla ilgili yazılarıyla Yozgat’a hizmet edenlerden sadece birkaçıdır. İşte tanınmış kadın şairlerimizden Gülten Akın’da Yozgat ilinin yetiştirmiş olduğu şair ve yazarlımızdandır. ( 2 )

Gülten Akın 1933 Yozgat doğumludur. Garip rüzgârının estiği günlerde yeni, kendine özgü şiirleriyle bu kervana katıldı.  İlk şiiri  “Çin Masalı” 1951 yılında Son Haber gazetesinde yayımlandı. O yıllarda gazetelerde şiirleri yayımlanan kendini sevdiren ve ilgi çeken kadın şairlerimizden biri idi. İlk şiir kitabı ise   “ Rüzgâr Saati” 1956’da şiir dünyasına merhaba dedi. 1955 yılında Varlık dergisinin açmış olduğu şiir yarışmazında birincilik ödülünü aldı. Daha lise yıllarında öğrenci iken şiirleri Hisar, Varlık ve Yeditepe dergilerinde göründü. 1960 yılında ise üçüncü şiir kitabı olan “ Kestim Kara Saçlarımı” 1960 ‘de şair dostlarıyla buluştu. Maraş’ın ve Ökkeşi’n Destanı ile 1972 yılında TRT Sanat Ödülleri Yarışmasında Başarı Ödülünü aldı. “ Sevda Kalıcıdır”  yapıtıyla Halil Kocagöz, “Ağıtlar ve Türküler” ile 1972 ‘de Yeditepe şiir ödülü, “Seyran Dansı  “ şiir kitabı Sedat Simavi ödülüne layık görüldü. ( 1992). “Sesiz Arka Bahçeler “ ile Akdeniz Altın Portakal şiir ödülünü aldı. (1999), TUYAP Onur Yazarı seçildi (2004). Dünya Gazetesi Telif Ödülü ( 2003), Erdal Öz Edebiyat Ödülü ( 2008), Şair Metin Altıok şiir ödülü’ 2014).   

Şiirleriyle Türkçenin gücünü ve kadın şair olarak duyarlığını ortaya koydu. Erkek şairlerimizden şiir dünyasında parlayan bir yıldız gibi ortaya çıkan Fazıl Hüsnü Dağlarca ( 1914- 15 Ekim 2008), şiirde ne ise, Gülten Akın’da bu alanda yükseldi ve tanınmış oldu. Bir bakıma şiirleriyle ve düşünceleriyle Türk şairlerinin ve şiirinin ablası oldu.   Dikkatleri üstüne çeken Gülten Akın  “Sığda” “şiirler adını taşıyan eseriyle 1964 yılında TDK ödülünü aldı.Gülten Akın diğer şiirler kitapları:  Kırmızı Karanfil ( 1971), Seyran / Bütün Şiirleri ( 1982),İlahiler( 1983), Sevda Kalıcıdır )1991),Sonra İşte Yaşlandı (1995), Toplu Şiirleri (( 1956-1991-1996), Sessiz Arka Bahçeler ( 1998),Uzak Bir Kıyıda( 2003).Bu şiir kitaplarında başka diğer  kitapları da şunlardır:  Halk Dilinden Bir Top Gül – ( Derleme-1973), Şiiri Düzde Kuşatmak ( yazılar-1984), Gün ‘ Anlatı- 1986), Şiir Üzerine Notlar ( yazılar -1996). Toplu Oyunlar ( 1997)  .( 2 )

Gülten Akın’ın bestelenmiş şiirleri de vardır: Büyü Yarum ( Grup….( 1987), Deli Kızın Türküsü / Sezen Aksu( 1993), Siyah Beyaz” ve  Beni unutma / Sevin Eratalay ( 1989)  tarafından bestelenmiştir. Modern Türk şiirinde ayrı bir yeri olan Gülten Akın “Şu Giden Atlıya Türkü “ başlıklı şiirinde:  

“Ben demedim mi
Tekin değil koyaklar, dağ yamaçları
Yağmur yağar ki sis basar ki kurt iner ki
Ay bulanığında gümüş rengi çakallar
Ben demedim mi
Yalnız gitme demedim mi

Çiğdeme sor, çeşmeye sor
Tek açan menevşeye sor
Ayrılık getirir ayrılıklar
Birleş demedim mi
Ben demedim mi”

Şiirinde sade ve yalın bir Türkçeyle yazdığı gibi dağların, koyakların tekin olmadığını söylüyor. Yağmur yağabilir, ortalığı sis bürür, dağlardan kurt ve çakallar inebilir bu ıssız yerlere yalnız gidilmemesini vurguluyor dizelerinde. İsterseniz “ Çiğdeme sor, çeşmeye sor, tek açan   menevşeye  sor “ diyor..Ve daha  sonra” “ayrılıklar  başlar, birleşin  demedim mi “ diyor. İnsanların birlikte yaşamalarını sağlık veriyor.

Türk şiirinin ablası 80.Yayına gelince artık yaşlandım diyordu…“ Beni Sorarsan “ adlı şiirler kitabıyla şair dostlarına şöylece sesleniyordu:  Beni sorarsan,  kış işte / Kalbin elem günleri geldi / Dünya evlere çekildi, içlere”… O bunları söyleyip yazarken baharın, yazın ve son baharlarının artık gelemeyeceğini bir kış mevsimi içinde olduğunu ifade ediyordu. Baharda tüm doğa yemyeşil iken, yazda ise tüm doğa meyvelerini sunuyorken kışın artık hem soğuk ve hem de tüm dallarında yapraklarının olmadığını ağaçların yalnız kaldığını belirtmeye çalışıyor. Tek kelimeyle çağdaş Türk şiirimizin önden gelen kadınlarımızdandı. Son yıllarda kendi emekliye ayrılmış olduğunu söylüyordu. Bir şiirinde:  Beni sorarsan eğer  / Kış işte / Kalbin elem günleri geldi / Dünya evlere çekildi, içlere  “ Kuş Uçsa, Gölge Kalır’da ise Bende bir Gülten kaldı / Hangi bağa diksem yabancı “ dileriyle çok şeyler ifade ediyorum. Ve bir söyleşi sırasında  “ ben güzün öleceğim “ diyordu.  Dediği gibi oldu.  82 yaşında iken bir güz mevsiminde hayata veda etti.( 4 Kasım 2015).Hem de birçok anılarını, sevdiklerini ve dostlarını geride bırakarak aramızdan ayrıldı.

GÜLTEN AKIN İÇİN NELER DEDİLER?

Mustafa Şerif ONARAN:

Gülten Akın çağdaş ilahiler yazıyor. Dar anlamıyla düşünmüyor ilahi, ezgiyle okunan, Tanrı’yı öven, Tanrı’ya yakaran bir şiir olmasını yeterli bulmuyor. Bir yalnızlığa, bir umutsuzluğa düşüyor ana yüreği. Ellerin şöyle yorgun bir duruşu var ya, işte onun ilahisini yazıyor Gülten Akın…  

Hikmet ALTINKAYNAK:   

Artık hiç kimse ne Nigar Hanımı, ne de Halide Nusret Hanımı okuyor şair olarak. Okunan hanım şair Gülten Akın’dan Lale Müldür’e, Perihan Mağden’den Esra  Zeynep’e gençleşiyor, dinamikleşiyor. Gülten Akın’ın özellikle 1960 sonrası şiirinin kök sahip bir çınar haline  düşmesi, yetişen genç kuşak şairler için de  bir kazanç değil mi? Gerek şiirleriyle ve gerekse  şiir üzerine  yazdığı yazılarıyla genç şairleri eğiten  bir şair o…

Hilmi YAVUZ:

 Gülten Akın’ın ilahilerindeki “ eflatun İlahi” için, bundan yirmi yıl kadar önce, modern Türk şiirinden on şiir seçsem, biri bu olurdu”  demiştim. Bugün de  bu düşüncem değişmedi. Gülten’i bu ilahi ile anacağım ve o müthiş şiirin son dizesine gönderme yaparak şöyle diyeceğim: “ Seni artık biz nennileyeceği  Gülten Akın!  Şiirimizin müstesna ablasıydın; hep öyle kalacaksın…

Ülkü TAMER:

Gülten Akın, en sevdiğim sanatçılardan biriydi. İlk yazdıklarından bu yana, hep son derece ilgiyle ve severek izlemiştim. Günümüz şiirine damgasını vuran şairlerden biriydi. Kişi olarak da, şair olarak da hep onurlu bir yaşam sürdürdü. Çok üzgünüm.

Selim İLERİ: 

Yaşayan en büyük Türk şairiydi, bir ömür boyu onun yazdığı şiirlerle beslendim. İçimde yazmak arzusu onun sayesinde uyandı. Her şeyini okuduktan sonra ben de bir şeyler yazmak istedim. Çok önemli bir şairdi.Ne söylense az kalaktır. Allah rahmet eylesin…

Süreyya BERFE:

 En sevdiğim, en saydığım, yakından tanıdığım şairlerden biriydi. Ölümünü bekliyorduk. Sağlığı çok bozuktu. Artık yazdıklarını hatırlayarak, yazdıklarını okuyarak ,teselli bulmaya çalışacağız. Başka da ne diyebilirim ki!..

Haydar ERGÜLEN:

Benim tanıdığım ilk şairdi. İlk kez Ankara’da liseye giderken tanışmıştım onunla. Bir akrabası benim sınıf arkadaşımdı. Şair Ömer Ateş Kızıltuğ…Fizik kitabının üstüne, bir tarafına “Yerçekimli Karanfil”  şiirini yazmıştım ,bir tarafına da Gülten Akın’ın Yağmur şiirini.Onu görünce “Seviyor musun bu şiiri” demişti.Tabi çok seviyorum ,dedim.Sonra beni Türk Dil Kurumu’na götürdü.Orada tanıştık, herhalde  15 yaşında falandım. Hakkında çok yazı yazdım. Erdal Özdülünü aldığında onunla ilgili küçük bir kitap “ Onların Dilini Giyinmeyen Bir Şair”i yazmıştım. Benim için  Türk şiirinin, Türkçenin enince şairi.

Murathan MUNGAN:

Edebiyatımızın canından bir parça daha gitmiş. Gülten Akın Edebiyatımızın ölene kadar şair kalmayı başaran ender örneklerindendi. Daha bu sabah baharda göndereceğim kitap nedeniyle sizi düşünmüştüm. Çok sevgili Gülten Akın, İthafımda öksüz kaldı…

Ömer ERDEM.

Çok çok üzgünüm. Yastayız bugün.Ama, umudum daha çok.Anadolu coğrafyasının dil ikliminde bir çalıkta uğuldarcasına kemiğimize dokunan şiir, Gülten Akın’da konaklamış sonra da insan olma yanımıza yayılmıştı nicedir. Ölen zulümler haksızlık ve kötülüklerdir. Onun ölümüyle duyduğumuz bağlılık daha dipten büyüyecek. Biliyorum ki o da böyle dik duralım dik olalım, asil kalım isterdi. Şiiri gibi hayatı da incelikliydi. Daha ne olsun.

Evet, Gülten Akın, Türk şiirinin sevilen ve bilinen bir ablası idi. Vefatının son günlerinde zor anlar yaşadı. Tokatlı şair Cahit Külebi’de (1917-1997), bir sözünde “ Ankara’da / Çankaya’da hurdaya çekilmiş bir kamyon gibiyim “ diyordu. İşte Gülten Akın’da son günlerinde “  Sonra işte yaşlandım / Kalbin elem günleri geldi.., Türk şiirinin ve  Türkçenin en büyük şairlerinden biri idi. Işıklar içinde    uyusun. Tüm sevenlerine baş sağlığı diliyorum.

KAYNAKLAR:

1-Yozgat Şair ve Yazarlar Ansiklopedisi  / Durali Doğan, Slam Yayınları Sorgun 2005,

2-Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi NO:1, Elvan Yaynları İhsan Işık, Ankara 2006

Abdülkadir Güler

15 Kasım  2015- Söke

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..