Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Eylül '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Modern yaklaşım açısından toplumsal akış ve yönelişte biraradalık enerjisi

Modern yaklaşım açısından toplumsal akış ve yönelişte biraradalık enerjisi
 


Bir büyücü deneyselliği ve hedef tutturma denemesi.


Modern yaklaşım açısından toplumsal akış ve yönelişte biraradalık enerjisi.


İlkçağlardan bu yana insanlar varlıklarını sürdürebilmek için ( gelişimlerini de ) bir arada yaşamak mecburiyeti ve dürtüsü içinde idiler. Bütün oluşumların ( başta devlet olmak üzere ) bu bir arada yaşamak zorunluluğundan doğdu.


İnsanların bir araya gelişlerinin meşru zeminlerinden toplumsal dinamikler zamanla değişik tanımlı yönetimlerle ifadesini buldu.


Bir arada yaşama gereklilikleri değiştikçe direnen bütün yönetim ve sistemlerde değişmek zorunda kaldı.


Bu nedenle insanları bir arada yaşamaya mecbur kılan yasalar ve liderleri oluştu. Bütün inançlar bunun üzerine geldi.


Bütün tarih boyunca bir arada yaşamaya yönlenmiş insanlık günümüzde bu kavramı “ biraradalık ” tanımlamasına doğru geliştirdi.


Her öğreti ortaya çıktığı koşullara bağlı değerlendirmelere ve yeniden uygulamaya tabi tutulabilir. Günümüz artık “ kapsayıcılık ” bağlamında biraradalık çağının ve modernizmin başlangıcını oluşturmaktadır. Bu dönemin en önemli özelliği, hiçbir öğretiyi yanlış doğru sorgulamasına tabi tutmadan kabullenmesi ve kapsamasıdır.


İnançlar, ilk kez bu denli özgür olabilecek. Sistemler ve güçler, yasalardan aldıkları güçleri belki kullanmaya bile gerek duymadan yıllarca yaşayabilecek. Güçler bu çağda birbirlerine veya kendi içlerindeki bir başka güce karşı kullanılmasına gerek kalmayacak bir yakıcılığa ulaşacak.


Bu çağın adı “ Modernizm ” " Modern Yaşam " çağıdır. Her düşünce ve her inanç özgürce filizlenebilecek ve bunlar oluşturdukları mozaikle evrensel enerji aracılığı ile uzak toplumları bile etkileyebilecek.


Toplumların “ bir arada olmalarından ” doğan enerji, tiran kalelerini bir bir yerle bir edecek... Sanıldığı gibi dünya, savaş sistemlerinin gelişmesi ile yok olmaya doğru gitmeyecek. ( Bu evrensel yasaya aykırı ) Dünya kendisi için en doğru zamanda dönüşüp yok olacaktır.


Bu konuda geçmiş öğretileri kanıt olarak kullananlar başta olmak üzere yıkım, onların iç dünyalarında oluşacak. Yangınları ancak cürmü kadar bir yeri etkileyebilecek ve diğer topluluklara deneyim olmaktan öteye gidemeyecekler.


Bu coğrafya deneyimleri, köklerindeki kültür, dinamizmi ile bütün bu gelişmelerin öncüsü olacak.


Avrupa ( dünyanın kitlesel ve dinamik enerjisinin en düşük coğrafyası ) bu yeni gelişmelerden etkilenmek zorunda kalacak. AB fikri projesi daha kapsayıcı bir hale ve her inançtan insanların biraradalık enerjisinin merkezi haline gelecek.


İçinde yaşadığımız coğrafya, modernizmin yeni deönem açılımlarının doğduğu topraklar olarak tarihe geçecek. Evrenin enerjisi bir kez daha bu coğrafyayı ışıldatacak. Liderler ve yenilikler bu coğrafyadan çıkacak.


Doğu, batı, karma felsefenin ve inançların barınağı olan bu coğrafya geçmişte deneyip başaramadığı tek ve bir olma ( farklı düşünüp yaşarken ) hedefini, belki daha ileri aşama olan sınıfsız toplum hedefini, belki dünyadaki cenneti, deneyim ve gelişme gerekliliklerine dokunmadan gerçekleştirmenin öncüsü olacak.


Cemaatler, müritler ve ümmetler dönemi kapanacak ve modernizm “ kapsayıcılık ” ilkesiyle her inancın özgürce yaşandığı, belirlenen kuralların uygulanacak alan bulunamadığı için belki unutulduğu yeniçağa doğru bulutlardan ve dalgalardan kayar gibi, yumuşak bir estetikle hızla ilerleyecek.


Bütün bunlar olacak.

 
Toplam blog
: 202
: 994
Kayıt tarihi
: 29.06.07
 
 

Sosyal medya danışmanı, grafik tasarımcı.  ..