Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '06

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Modern yönetim yutturmacası

Modern yönetim yutturmacası
 

Sık sık akşam yemeklerinde işyeri çalışanları bir araya toplanır. Çalışanlara o kadar değer verilir ki kendilerini geliştirmeleri için durmadan eğitime tabi tutulurlar. İlkbahar havasında bir örgüt iklimi; çok köklü bir işletme gibi efsaneleşen mitleriyle bir örgüt kültürü oluşturulur.

Bir ticari işletmenin kuruluş amacı kar ve başarıdır. Bu başarı ve kar etkinliklerinde "insan" faktörü kuşkusuz çok önemli bir role sahiptir. "insan"ın verimi arttıkça, işletmenin karı ve başarısı da artar. Karı azami seviyeye yükseltmek, "insan"ın verimini azamiye ulaştırmakla mümkündür.

İlk olarak 1900'lü yılların başlarında ortaya çıkan yönetim yaklaşımları önceleri insanı dışlamış, işi yerine getirecek kas gücünden ibaret bir makina olarak algılamıştır. 1930'lu yıllarda Dünya ekonomik krizi işletmeleri büyük kayıplara uğratınca; sosyoloji, psikoloji, sosyal-psikoloji, antropoloji alanlarından gelen teorisyenler işletme içinde "insan"ı keşfetmiştir. Fiziksel iyileştirmelerin çalışanların verimini arttırdığını anlayan teorisyenler motivasyon, iş tatmini gibi kavramlar üzerinde durmuşlardır. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra ise işletmeyi oluşturan tüm faktörlerin kar ve başarıyı gerçekleştirme amacına yöneltilmesi gerektiğini savunmuşlardır. 1960'lı yılların başlarından itibaren ise teknolojik gelişmelerin ve çevrenin işletme karı ve başarısı üzerindeki etkiler incelenmeye başlanmıştır.

Karlılıkta ve başarıda "insan" faktörünün önemini anlayan işletmeler; çalışandan azami verimi alabilmek için rekabet ortamları oluşturdular. Yalnızca işiyle var olan kahramanların öykülerini anlatan Hollywood çıkışlı filmlerle de desteklenen rekabetçi ortamlar; "hedefe ulaşmak için her yol mübahtır" anlayışını benimseyen; büyük ödül gibi gösterilen makamlara kilitlenmiş çalışanlar ordusu yaratmıştır. Öyle ki gün geldiğinde bütün rakiplerini temizleyip makamına kavuşan "insan" için geride ne çalışma arkadaşları, ne dostları ne de ailesi kalmıştır. Çalışan artık yalnızdır. Bu ortamdan yüksek karlar elde eden işletmelerin, "insan" yalnızlaştığında verim hesapları alt üst olmuştur.

Rekabetçi ortamın sağladığı verimliliğin geçici olduğunu anlayan işletmeler; "İnsan"ın ailesi, dostları, arkadaşlarıyla bir bütün olduğundan yola çıkarak buna uygun bir ortam oluşturmaya başlarlar. Bilinen koyu renkli, gösterişli, otoriteyi anımsatan büro mobilyaları yerini açık renkli, modern tasarımlı, yuvarlak hatlı mobilyalara bırakır. Duvarlardan ahşap lambriler sökülür, açık pastel renklerle aydınlık mekanlar yaratılır. Bürolar son teknoloji harikası araç-gereçle donatılır. Koridorlara, odalara çeşit çeşit çiçekler yerleştirilir. Hatta kimi bürolarda akvaryumlar, kuşlar bile vardır. Steril ortamlar yaratılır "insan" için. Bu arada Hollywood yine işbaşındadır. Her pazar kiliseye giderek, sahip olduklarına şükreden kahramanlar, işlerine ve patronlarına sadık oldukları için her zaman kazanan olurlar.

Adeta bir ev ortamı haline getirilen bürolar, çalışanların verimliliğini yükseltmek için yeterli değildir elbette. Yöneticiler çalışanlara arkadaş, baba gibi davranmaya başlar. Sık sık akşam yemeklerinde işyeri çalışanları bir araya toplanır. Çalışanlara o kadar değer verilir ki kendilerini geliştirmeleri için durmadan eğitime tabi tutulurlar. İlkbahar havasında bir örgüt iklimi; çok köklü bir işletme gibi efsaneleşen mitleriyle bir örgüt kültürü oluşturulur. Takım ruhunu geliştirmek için maçlar yaparlar. Hatta, aidiyet duygusunu pekiştirmek için farklı işletmelerle turnuvalar bile düzenlerler. "İnsan" değerlidir, önemlidir. Ama iş, ücretteki ya da özlük haklarındaki iyileştirmelere geldiğinde 1900'lü yılların başında insanı dışlayan teorisyenlerden Taylor'un varsayımıyla yaklaşırlar "insan"a: "Çalışanlar daima daha yüksek ücret elde etme peşindedir ve buna göre davranacaktır".

Sonuç olarak modern yönetim, isminde "modern" kelimesi olsa da çalışanlar için köleliği çağrıştıran uygulamalar bütünü olarak görülebilir. İşletmelerin de psikoloji biliminin çözdüğü şifrelerden sonuna kadar yararlandıkları ve değişik motivasyon teknikleri geliştirdikleri yadsınamaz bir gerçektir. "İnsan"ın yararına gibi görünen bu uygulamalar, çalışanda aldatılmışlık ve savunmasızlık duyguları da yaratmaktadır ve bu da en az yalnızlık kadar tehlikelidir.

 
Toplam blog
: 13
: 3213
Kayıt tarihi
: 30.10.06
 
 

Üniversite için gittiği Ankara'dan 17 yıl boyunca ayrılamadı. Büro Yönetimi ve Sekreterlik öğretm..