Modern zamanlarda aşk

'Modern zamanlarda aşk budur'

'Eğer istediğin aşksa, ayrılmak zamanı çoktan gelmiş demektir'...

Bu Nil var ya, çok alem bir kadın. Müziğinden yansıyan dünyayı, özellikle aşkı sorgulayış biçimden pek keyif alıyorum..
Ve emek verilmiş, sevimli klibini izlediğim her seferde, onun ezgisiyle birlikte ben de soruyorum:

Bu mudur?
Bu mudur?, 21. yüzyıl insanının elinde sevgiye dair kalanın tamamı!..

Bana buruşuk, kırışık ve kirlenmiş görünüyorsa da, 21. yüzyıl teknoloji yüzyılı ne de olsa, bunun da makinesi vardır. olmalı. Nasıl çamaşırı modern modern yıkayan, 7 kiloyu bir arada ve 30 dakikada bitirenler varsa... Aşk niye nasibini almasın ki, bu şaşaa'dan.

Geçen, yeni çamaşır makinesinin afili dijital düğmeleriyle oynadım, ilk çamaşırı attım içine. Eski, elimle ayarladığım, deterjan kapağına şöyle bir vurmadan çalışmayan makinemdeki ayarları dijital ortamda ayarlayıverdim. Başladı yıkmaya. Sessiz, ahenkli, tertemiz başladı işe. Ama, çamaşırlar çıktığında daha önce onlarca kez birlikte yıkanmış renklilerin mavileri sarıya, sarıları yeşillere, alacalıları desensizlere karmakarışık olmuştu.

Modern şartlarda yıkanmış onlarca gömlek-tişörtü artık evde giymek için ayırmak zorunda kalmış, hayıf hayıf hayıflanmıştım haliyle...

İşte tam da budur. Modern zamanlarda aşk makinesi, manuplasyonu bilmeyene imkansız gelen dijital bir dokudur. Doğru düğmelere basıldığında sessiz, kusursuz, buruşuksuz çalışan...yanlış programlamayla maviyi sarıya, yeşili mora boyayan...

Evet, modern zamanlarda aşk, kullanma kılavuzu olmayanlar için tam bir kabustur!
Aşka dair ne varsa, 'artık evde giyilmek' üzere bir kenara konur...