Modernizm tükenirken, ceddimize ihanet!

Daha hoşgörülü ve efendi insanlar tarafından temsil ediliyor olmak isterdim. Çoğunluğunun vekilinin normal koşullarda daha hoşgörülü olması doğal hali olurdu. Ancak bizim memlekette giderek otoriterleşme eğilimi ağır basıyor. O zaman bazı durumlardaki duygu sahibi olma durumlarının gözyaşlarının samimiyetsizliğini düşünmek kolay oluyor. Bu muhafazakar cenahın halleri onların yaşadığı hızlı değişimin algılanmasını da güçleştiriyor. Bir TV dizinin üzerinden bir başbakan bile polemiğe giriyor bi ton fırtına koparılıyor, koparılacak. Düzeyimiz bu. Kanuni'nin gündelik yaşamı nerden bilinir? Ne hissettiği ruhundaki fırtınalar... Bir dizi filmden yola çıkarak ceddimize küfür edildiği iddası; bu memlekette herkes "senin" baktığın pencereden bakmak zorunda mı? 

Esas olan bu absurt modernist eksen çözülürken, bu vesayet düzeni devam ettikçe AKP bu düzenin en önemli muhalif aktörü olmaya devam edecek. 

Vesayeti besleyen tutumların sol ya da değişimci olabileceğini düşünmek ya da sol değişimci iddasında olup AKP'ye muhalifliği esas alarak vesayet yanlıları ile aynı cenahta yer almak ta bir ton çelişki içeriyor. 

Görünen o ki en azından bir AKP dönemi daha anayasa diye geçecek. Açıkcası anayasanın tamamen bu dönem içinde değişebileceğini varsaymıştım, bu aynı zamanda AKP'ninde çözülme süreci olacaktı... Belki bu bir adım ileri iki adım geri siyaseti AKP nin kendi ömrünü uzatmak için de gerekli gördüğü bir siyaset ama birden Ortadoğu toz duman her yer Soroz turuncusuna boyandı, belli mi olur insanlar belki bu topraklarda da usanır belki bu ayak oyunlarından uzatmalardan.. 

Samimiyetsizliği her hareketinden sırıtan Batumlu CHP muhalefetinin hem sola çelme takan hem vesayetçi hali, daha dinamik demokrat sol hareketlerin değişim ekseninde yer almasını güçleştiriyor. Batum iyice kendini belli etti: http://blog.milliyet.com.tr/CHP_daha_beter__Suhely_Batum_genel_sekreter/Blog/?BlogNo=273035 

Kürtler ise örgütün tahakkümü altında ve açık demokratikleşme talebini yükseltmek yerine millici tercihleri ile değişim sürecinde yer almayı tercih ederken Öcalan'ın vesayet yanlıları ile flörtü devam ediyor. 

Demokrat tercihler ise AKP tabanında da sol seçeneklerin savunulduğu çevrelerde de yoğunlaşarak kendini göstermeye devam ediyor. 

Bu vesayettten kurtulma süreci AKP konvoyu ile bir ileri iki geri aksıra tıksıra devam edecek. Faydacı siyaset tarzı miliyetçiliği araç olarak görebildiği gibi demokratlığı da aynı şekilde algılayarak yoluna devam etmeyi deneyecek. 

Sorun demokratların ceddi meddi yok, henüz bu topraklarda yeni yeni sesleri buluşmaya başladı. Eğriye eğri doğruya doğru diyen bu insanlar içinde bulundukları her çevreyi ahlaka davet ederken rahatsız etmeye devam edecekler..