Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Şubat '12

 
Kategori
Blog
 

Mola talep ediyorum...

Mola talep ediyorum...
 

Bi “Cigara” molası veriyorum kendime…

Hiç “Tarifsiz kederler içinde” olmadım Orhan veli gibi…

Dolu dolu yaşadım kendime göre. Hem nalına, hem mıhına…

“Üçünü de” biraya getirdiğim hiç olmadı ama…

Sağlık, zaman ve para…

Sağlığım, zamanım oldu, param olmadı.

Sağlığım, param oldu, zamanım olmadı…

Zamanım, param oldu, bu kez sağlığımı arar oldum.

Bizim Osman; “Olmayanı da zorlayıp getirseydin” dedi de, ben hoşlanmam hiç zorlamadan. Kim getirebilmiş veya kaç kişi getirebilmiş ki hepsini bir araya?

Hiç değilse hayatta ikisini bir araya getirmeyi bari başarabildik. Ya hiç birine sahip olamayan, ya da sadece birine sahip olanlara ne demeli?

Şanslı hissediyorum bu anlamda kadimi…

Zorlamayacağım ama şimdi sağlığımı da ikisinin yanına getirmeye gidiyorum.

Davet edeceğim, gelirse gelir, gelmese de…

Hiç derdim değil…

22 Şubat’ta İstanbul Şişli Memorial Hastanesinde olacağım. Çok da kalmam, 3 bilemedin en fazla 4 gün. Sıkıntılar basar beni, öyle dört duvar arasında kalmak hiç de bana göre değil…

Bu süreç içinde fırsatım olursa, duramam, yine de oralardan yazmaya çalışırım. Yoksa yoğum bir süre.

Bu ara…

Sözüm size Sayın Ahmet Balcı…

Geçen sefer (seçim döneminde) olduğu gibi “Ortadan kayboldu” diye ortamı germe, velveleye verme, geleceğim, merak etme…

İnadım inat, daha önümde 35 sene var, merak etme sen.

Yazıya başlarken Orhan Veli’nin şiirinden girmiştim ya söze…

Çok severim o şiiri, hemen herkes de sever ya…

Gelin, bir daha okuyalım o “İstanbul Türküsü” şiirini, ama efkârlanmadan haaa…

XXX

“İSTANBUL TÜRKÜSÜ

İstanbul’da Boğaziçi’nde
Bir fakir Orhan Veliyim,
Eli’nin oğluyum,
Tarifsiz kederler içinde.
Rumeli Hisarı’na oturmuşum;
Oturmuşta bir türkü tutturmuşum:

'İstanbul’un mermer taşları;
Başıma da konuyor aman martı kuşları;
Gözlerimden boşanır hicran yaşları;
Edalım
Senin yüzünden bu halim.
İstanbul’un orta yeri sinema;
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama;
El konuşur, sevişirmiş; bana ne?
Sevdalım
Boynuna vebalim!'

İstanbul’da Boğaziçi’nde
Bir fakir Orhan Veli;
Eli’nin oğlu;
Tarifsiz kederler içindeyim.”

XXX

Ellerine, dillerine sağlık Orhan Veli… Allah’ın rahmeti üzerine olsun… 

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..