Molayı niye kısa kestim?

Molamı kısa kesmemin birçok nedeni vardı! Yoksa niye döneyim?

a. Anayasanın değiştirilmesi çalışmaları!

b. Milliyet Blog’daki yeniden yapılanma!

c. Müminenin nazları!

Tüm bu konular öyle hafiften konular değil arkadaşlar! Derinlemesine irdelenecek konular!

Döneyim bari dedim!

Bu yazımda hafiften ağıra doğru yukarıda saydığım konular hakkında birşeyler yazmak istiyorum!

Okuldayken de aynı olurdu! Sorardım hocaya!

“Hocam bildiğimiz sorudan başlayabilir miyiz?”

“Ahmet hep aynı soruyu soruyorsun. Geçen de dedim ya başlayabilirsiniz diye!”

"Hocam geçenki sorular farklıydı!"

Genelde ilk sorular zor olur! Ya bilemezsin ya da çok vaktini alır insanın!

Müminenin nazları konusunda bilgim olmasa da tahmin ettiğim bazı hususlar var!

a. Ayrı dünyanın insanıyız!

b. Aynı dünyanın insanıyız fakat ayrı düşünüyoruz!

c. Aynı düşünüyoruz fakat o çok düşünüyor!

İnsan düşünen bir hayvandır diyen zat-ı Muhtereme konumum dolayısıyla hak veremiyorum!

Evlendirme programlarını takip ediyorum! Adamların ilk sözü şu oluyor!

“Emekliyim! “

Maharet gibi ya da bir özellik gibi söylenen bu söz aslında iplerini çekiyor! Emeklinin durumu belli! Çoğu aç biilaç! Kalk sen emekliyim de!

“Emekli değilim Mümine! Can bedende durdukça da emekli olmayacağım!”

Nasıl?

Devamı da olacak!

“Ekmeğimi taştan çıkarırım elhamdülillah! Hatta senin için dağları delerim! Kalbur alıp elerim!”

Böyle konuşsalar hoşafın yağı kesilecek!

Bekliyorlar işte!

Ben de bekliyorum ama en azından bir umudum var!

Diğer konulara da değinecektim ama haftasonunuzu zehir etmeyeyim istiyorum!

Yazarım müsait bir zamanda!

Müsait değilim de!!