Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ağustos '08

 
Kategori
İnançlar
 

Molla'nın kızı!

Molla'nın kızı!
 

Şimdi şöyle bir dünya haritasını gözünüzün önüne getirin!

Ve iki ülke yan yana.

İkisi de İslam ülkesi.

Birisini Mollalar yönetiyor. Diğerini seçilmiş insanlar yönetiyor.

Birisinde Şeriat uygulanıyor. Diğerinde Demokrasi!

Birisinde insanlar istedikleri gibi gezip dolaşabiliyor, diğerinde her şey kısıtlı. Özellikle kadınların saçlarının bir teli bile görünse, dışarıda gezemiyor. Hemen ceza. Artık hapis mi olur, sopa mı? Rejm mi?

Hangi ülkelerden bahsettiğimi anlamışsınızdır her halde.

Birisi İran, diğeri tabii ki Türkiye.

Böyle bir Türkiye’de yaşayanların bir kısmı, bu İran Rejimine gıpta ile bakıyor ve o rejimin ülkemizde de uygulanmasını isteyebiliyorlar.

Bu İran kendine hiç bakmadan, uyguladığı Molla Rejimini bizim ülkemize ihraç etmeye uğraşıyor.

Türkiye’ye gelen Ahmedi Nejad gibi birisi bile Ülkenin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün mezarını ziyaret etmemek için bin bir dereden su getiriyor.

Bizi idare edenlerde buna çanak tutuyor ve sözde iş ziyareti bahanesi ile İstanbul’da görüşülüyor bu molla ile!

Ve Türkiye Dış İşleri Bakanı basının karşısına geçip, böyle ufak tefek meselelerle uğraşmayın. Bunlar teferruatdan ibaret konular. Siz gerçeğe ve gezinin amacına bakın! Diyebiliyor.

Sonra bu gezi esnasında özel olarak tutulmuş insanlar, mollayı alkışlıyorlar. Bu alkışlamanın tek nedeninin, Mollanın Anıtkabiri ziyaret etmemesi olduğunu düşünüyorum.

Şimdi o günkü görüntülerden yola çıkarak, Ahmedi Nejad hakkında biraz bilgi sahibi olalım.

Adamın giydiği gömleğin kol ve yakasının eski olduğu Tv.lerin yakın çekiminde görüldü. İktidar borazanı bazı Gazete ve Televizyonlarda, güya 30 yıldan beri aynı evde oturduğu, evinin iki odadan ibaret olduğu. Görevi dışında, kendisine ait özel arabasını kullandığı, o arabanında çok eski olduğu vs.

Bunları yazan ve anlatan gazete ve Televizyonların amacının ne olduğunu görmek mümkün.

O zaman, bizimkilerin lükse olan düşkünlüğünü de yazın ve bir karşılaştırma yaparak, İran Rejiminin ne olduğunu herkes görsün.

Bu kadar ahkâmı niye kestik, merak etmişsinizdir!

Gazetelere yansıyan küçücük bir haber.

Gelin bu haberi birlikte irdeleyelim ve bize ihraç edilmek istenen rejimin neler yaptığını birlikte görelim!

İran sinemasının en parlak yeteneklerinden biri olarak gösterilen 25 yaşındaki kadın oyuncu Gülşifte Farahani, rol aldığı bir Hollywood filminde saçı gözükünce ülkesindeki molla rejiminin gazabına uğramış.

Yönetmenliğini Ridley Scott’ın yaptığı ve başrollerini Leonardo Di Caprio ile Russell Crowe gibi ünlü oyuncuların paylaştığı “Body of Lies” (Yalancılar) adlı filmde rol alan Farahani’nin İran’dan çıkışı yasaklanmış.

10 Ekim’de gösterime girmesi beklenen film, Di Caprio ve Crowe’un canlandırdığı iki CIA ajanının Süleyman adlı bir El Kaide liderini yakalamak için Ürdün’e gitmesini konu alıyormuş.

Farahani ise filmde Di Caprio’nun âşık olduğu Ürdünlü bir hemşireyi canlandırıyormuş.

Farahani, bu rolüyle İran’da yaşayıp ilk kez bir, bir Hollywood filminde oynayan kadın oyuncu sıfatını kazanmış.

Haberi gördünüz. Gencecik bir kız. Üstelik çokta güzel. Gelecek için umut vaat ediyor.

Molla için bunların hiçbir önemi yok.

Varsa yoksa kendi rejimleri.

İşte bize ihraç edilmeye çalışılan ve bizim idarecilerin çanak tuttuğu rejim bu.

İyide bu mollaların dünyada kaç dostu var? Türkiye de sizin dostunuz değil. Belki Türkiye’yi idare ettiğini sananların sizin rejime sempatileri olabilir. O kadar!

Ha birde bu ülkeye gelen mollayı, parayla kiralanmış, saltık insanların molla ve onun rejimini para karşılığında alkışlama olayı var.

Tamamen skandal! Emniyetin bu insanların kimliklerini belirleyip, potansiyel suçlu olarak fişlemesi! Gerekmez mi?

Eğer bu insanlar fişlenmemişse! Eksik görev yapılmış demektir. Yöneticiler hakkında soruşturma açılması gerekmez mi?

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..