Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Mart '07

 
Kategori
Bilim
 

Montreal, Kanada, McGill, lapa lapa yağan kar, Tim Hortons kahvesi ve araştırma!

Montreal, Kanada, McGill, lapa lapa yağan kar, Tim Hortons kahvesi ve araştırma!
 


Montrealde bahar geldi ama halen lapa lapa kar yağıyor. Dün yine kar fırtınası vardı. Bir gün içerisinde yarım metreden fazla kar yağdı. Enteresan olan şu ki, insanlar yaşamına devam ettiler. Mesai ve dersler devam etti.

Bu gece McGill daki calisma odamdayim, sabahlayacagim. Calisma aski geldi gidip uyumak olmaz simdi. Tim
Hortons'tan kahve ve bol biskuvi aldim yanima.. Bilim yolunda calismak, merak etmek, ogrenmek, uretmek,
dusunmek ne kadar guzel..

Türkiye ile aramizda yaklasik 8500 km var. Ve sukurler olsun ki sizlerle iletisim kurabiliyoruz.

Burada arastirma ve okumalarim agir. Her hafta yaklasik 2000 sayfa okuyorum. Bu okumalarin buyuk coğunlugu İngilizce. Her gun belki 2 gun yasamis gibi oluyorum. Cok hizli ve cok fazla seyi ogrenmek zorundayim. Bunun icin de gece gunduz calismam gerekiyor.

Doktora yapanlarin seviyesi cok yuksek, bazen kendimi genc ve deneyimsiz hissediyorum. Ornegin sinif
arkadaslarimdan biri 17 yil yoneticilik yapmis, Dunya Bankasinda calismis filan.. Bir de sabahlara kadar deliler gibi calisan Cinliler var. Disiplinli Avrupalilar var.

Turkiyeyi cok ozledim, oralari da, bazen bayagi huzunleniyorum.

Uzerimde buyuk bir sorumluluk hissediyorum. Kafamda binlerce proje var ve bunlar beni heyecanlandiriyor.
Sıradisi düsünce, "out of the box thinking", tam da bunu yasiyor gibiyim. Turkiyenin, kutunun disindan bakmak insanin ufkunu aciyor.

Her yer tarihi binalarla dolu, estetik bir zevkle tasarlanmis. Metro da oyle. Kentin kulturel dokusu
incelenmeye deger, muze-park-tiyatrolari gezmek iyi olurdu ama pek zaman yok.

McGill dünyanın en iyi 20 universitesinden biri. Kanada'nin en iyisi. Hatta universitenin t-shirt'leri var, uzerinde "HARVARD: AMERICA'S MCGILL" yazıyor.

Burada 150 ulkeden 35 bine yakin ogrenci var. McGill, kuresel yonetim ve farkliliklarin birarada yaşamasi (diversity) konusunda hemen her yil dünyada birinci oluyor.

Üniversitenin kutuphaneleri cok iyi. Tam aradigim akademik ortami buldum gibi. Her yer akademi ve bilim kokuyor. Tim Hortons'ta ya da Second Cup'ta kahve icip makale okumak guzel. Sukurler olsun.

McGill'de yaklasik 17 farkli kutuphane var. Bunlardan kucuk olan tipik bir tanesi bizim universitelerin ana kutuphaneleri gibi. Nasil olacak da dünyada ilk 500'e girecegiz? Bu durum beni cok üzüyor.

Doktora insani zorluyor. Bazen makalelerin arasinda kayboluyorsun, "bir dakika ya ben nerdeyim ne
yapiyorum??" diyorsun.

Fikirlerin bilginin dunyasinda dev bir yolculuk bu. Ve ben entellektuel gezimin halen baslarindayim. Binlerce sayfa okuyorum, ancak ne kadar da az biliyorum!

Seminer, akademik kongre ve bulusmalar cok zevkli. Seminerlerde tartisma yapmak, fikir uretmek, beyin
firtanasi icinde bilgiyi paylasmak, herkesin birbirinden ogrenmesi cok guzel.

Küçücük ofisimde kendi küçük dünyamda yaşıyorum. Ancak büyük hayallerim, büyük umutlarım, büyük ideallerim var.

Yeni dogmus gibiyim cok aciz hissediyorum ama cok da umutluyum.

Kendimi keşfediyorum. Kendimle hesaplaşıyorum. Kendimle mücadele ediyorum. İgne ile kuyu kazmaya çalışıyorum.

Soyutlanmış, odaklı, dertli, ızdıraplı, ümitli, ve sancılıyım.

Araştırma çok disiplin ve sabır isteyen bir iş. Onlarca kuralın ve zorlayıcı rutinin olmalı. Bunlar seni çalışmanın içine yavaş yavaş itmeli. Kendini yazmaya zorlamalisin.

Zorlandıkça, ilerledikçe, keşfettikçe, yazdıkça, okucukça mutlu olacaksın.

Bilime, insanlığa, medeniyete katkıda bulunacaksın.

OTTAWA PARLAMENTO BİNASINDA SES VE IŞIK GÖSTERİSİ

Gecen aksamlardan birinde baskent Ottowa'daydik. Kanadanin parlemento binasinin uzerinde saat 22 - 23 arasi bir ses ve isik gosterisi vardi. Enteresan, bu bahceyi ve meclisin etrafini Kanada halki dinlenme ve piknik yeri olarak kullaniyor. Kanada Hukumeti'ni temsil eden gorkemli ve tarihi bir saray insa etmisler.

Yaklasik 40 dakika suren bir ses, isik ve renk cumbusu izledik. Video goruntuleri, ulkenin degerleri, Kanadanin gencligi, cocuklari ve gelecegi, hersey videolara yansitilmisti. Kanadali cocuklarin gulusleri, ulkelerini neden sevdiklerini anlatislari unutulmaz bir tabloydu.

Ekoloji, sanat, spor, teknoloji, potansiyel problemler, diyalog, cok kulturluluk, kuresellik gibi temalar vardi. En son ses
goruntu ve multimedya teknolojileri binanin kulelerinde, duvarlarinda, Kanada bayraginda ve ana kapinin uzerinde dans etti durdu. Etkileyiciydi.

Icim ciz etti. Bizde neden boyle bir sey olmaz ki? Bizim tarihimiz, dogal guzelliklerimiz, kulturumuz cok
daha zengin. Neden aktaramiyor, tanitamiyoruz acaba? Bizim TBMM bahcesine ve binasina yaklasmak
vatandaslarimiz icin neden bu kadar zor?


 
Toplam blog
: 279
: 2488
Kayıt tarihi
: 09.09.06
 
 

Dr. Fahri Karakaş, Londra’da University of East Anglia’da görev yapmaktadır (Norwich Business Sch..