Montrö anlaşması bozuluyor

Yazmak istemedim bu konu üzerinde. Hep politika, hep sosyal olaylar. Nasıl olsa bilgili birçok yazarlar var bu MB'de. Süleyman Ekim yine mizahı alır güldüre güldüre düşündürür, sadi Öbay abimiz sakin üslubu ile fikrimize fikir katar dedim. Dikkat de etmedim aslında belki de yazmışlardır. Zararı yok bende yazayım birkaç kelime. Yazılası ve çizilesi bir hal aldı bu boğazlar.

* Tarih tekerrür eder mi?

İnşallah etmez. Hatırlarsınız 1. dunya savaşında öncelikle tarafsız bir politika izledik. Çok istediler çoook. Girmedik bu savaşa. Almanya ile imzalanmış bir anlaşmamız da vardır saldırmazlık üstüne. Sonrasında ne oldu. Yavuz ve Midilli adlı iki gemiye sahip olsuk. Fransız ve ingilizlerden kaçan bu iki alman gemisi boğazlara sığındı. Anlaşmamıza sahip çıktık. Çok mertiz ya, mertliğimize b..k sürdürmedik, erkekçe davrandık. Durdurduk fransız ve ingilizleri, kilitbahir'e demirleyin ve girmeyin bizim bölgemize dedik. O iki gemiyi bastık bağrımıza. İlan ettik, satın aldık dedik. Ya sonra bu fes giymiş alman komutasında iki türk gemi. iki gemi bombaladı 29 ekimde rusyanın sivastopol, odesa ve theodosia şehirlerini. Neden ? "Karadenizde tatbikat yapan Türk ve Alman gemilerine ruslar alçakça taarruz ettiğini ve buna misilleme oldu." demediler mi? Bizleri savaşa sokmak isteyenlerin diplomatik bir zaferi değilmiydi bütün bunlar? Ya sonra? Biliyorsunuz işte. Ne ben söyliyeyim, ne siz söyleyin. Kursağınızda kalsın bu bilgiler. Tecrübe olsun bu hatalar. Bir daha tekerrür etmesin. Ederse bu günleri hatırlayın ve çekince koyun böyle kışkırtmalara.

* Bugün de aynı olayın kokusu var.
Ya günümüzde neler oluyor. Gürcistan'a insani yardım götüren ABD savaş gemilerinin boğazlardan geçişine izin veriliyor. Hayret ederim bu yardımlara. Yahu hiç yardım askeri gemi ile götürülür mü? Hangi akıl yardımın askeri gemiler ile gitmeli der. Ticari gemiler taşımacılık yapamıyor mu? Madem niyetin yardım, kiralarsın 3-5 ticari yük gemisi, yüklersin tıbbi ilaç, yiyecek, içecek. Kim ne diyebilir sana. Yok amaç üzümü yemek değilse? O zaman da insani yardım şemsiyeni açarsın savaş gemileri üstüne yollarsın kışkırtıcı yapacak şekilde. Hem boğazlardan askeri gemileri karadenize transfer edersin, hem de çıkacak çatışmaya güç sağlarsın. Yoksa bu yardım gemilerine bir saldırı mı olacak? Kim yapacak bunu. Uyanın ey Türk politikacıları, yutmayın bu yemi.

* Montrö anlaşması ne diyor ?
Anlaşmanın her tarafını didikleyecek değiliz elbet. Karadeniz de kıyısı olmayan ülkelerin savaş gemilerinin boğazlardan geçişi yasaklanmıştır. Evet bu anlaşmanın bir maddesi böyle. Sorarım sizlere şimdi yardımı götürecek gemiler askeri gemi mi, değil mi? Askeri gemi ama yardım götürüyor diyenlere sözüm. Yardım şemsiyesi bu gemilerin askeri gemi olmadığı sonunucuna götürür mü bizleri? Ticari gemiler de götürebilir bu yükleri ve hatta savaş malzemelerini dahi. Zaten askeri malzemeleri de ticari gemiler ile taşımıyormuyuz. Nedir bu savaş gemisi ile yardım polemiği.

* Anlaşma bozuldu mu?
Bozuldu elbet. Hemde göstere göstere. Rusya artık bunu bir savaş nedeni sayabilir. Kışkırtıcı it dalaşları yaşanabilir. Suçlanacak kim? Kimi suçlarlar acaba? Herhalde bunların olmasına izin veren bizleri değil mi? Bizim politikacılar ne diyecek bu durumda? "Biz insani sebebler ile izin verdik bu gemilere" öyle diyecekler değil mi? 1914 yılınının tekerrürü değil mi?

* "Polonyaya konan füzelerin intikamı sadece politik olmayacak".
Daha dün rusya bir ultimatom niteliğinde bu mesajı vermedi mi? Ne demek istedi. Artık interlandımızı her türlü gelişmeyi göze alarak koruyacağız demek değil mi sizce? Artık savaşı göze almış bir rusya var karşıda. Biz de bu karşıda. Eğer bizler de göze aldıysak hodri meydan. Söyleyin halka başlıyalım hazırlıklara. Yok ama halk bir yığıt. Yığıtmıyız bizler? Bizlerin de birer beyni yok mu? Bizler sadece oy kullanan kuklalarmıyız? Bizim bilmeye hakkımız yok mu? Soruların cevabını zaman gösterecek, herşeye derman olan zaman.

* Boğazlarda üç Amerikan gemisi.
Başlıklar aşağı yukarı böyle basında. İki adet Amerikan donanma gemisi, bir adet sahil koruma gemisi. "Boğazlar’dan geçecek ABD gemilerinde binlerce battaniye, çocuk maması, çocuk bezi, temizlik malzemeleri gibi ihtiyaç maddeleri bulunuyor.Ankara’da ise Washington’ın açıklaması Dışişleri tarafından doğrulandı." Diyor haberler. Bu savaş gemilerinde top, torpido, makineli tüfek, roket atar ve bilimum malzeme çıkartılmış mı?

* Sonuç.
Montrö anlaşması bizim zorumuzla onaylatılan ve büyük bir başarımız olan bir anlaşma. Şimdi kendi elimizle didikliyoruz güvenin didklemesi gibi. Bu anlaşma birçok anlaşmamız gibi sonra rafa kalkarsa, bu anlaşmanın bozulması ile bir askeri tehlike altına girersek, bu anlaşmanın bozulması ile komşularımız ile bir hır-gür içerisine girersek. Kim destekleyecek bizi? Kim yaralarımıza merhem olacak. Yok olmuş Türkiye sanayisi mi? Bize her türlü dayatmayı getiren ABD ve AB mi? Ya onlar da bu pisliği siz yaptınız siz temizleyin derlerse. Ufukta ne görünüyor bizim için? Yurtta sulh cihanda sulh. Olması gereken bu prensip bir kenara itilmek üzere. Dostlar kazansın. Biz yiyemedik başkaları yesin. Türk bakar bakar, su akar akar. Gelişmiş ülkelerin geliştirilmiş ortadoğu politikaları bizi geriyor.

Saygılarımla...