Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Eylül '08

 
Kategori
Siyaset
 

Montrö delindi mi?

MONTRÖ DELİNDİ –Mİ …………………


Sermaye egemenliği günümüzde artık uluslar arası olmaktan çok, uluslar ötesi bir konum kazanma yolundadır. Hal böyle olunca, başı çeken emperyalist devletler, başta ABD olmak üzere, dünyanın çeşitli bölgeleri üzerindeki uzun ve kısa vadeli hesaplarını gözden geçirme ve yeni hegemonya savaşlarının provalarını yapma gereğini hissetmeleri eşyanın tabiatına uygun olarak mütalaa edilmelidir.

Zengin enerji kaynaklarının bulunduğu Ortadoğu, uyanış halindeki Latin Amerika, istikrasızlığın kol gezdiği Kafkaslar ve Afganistan gibi coğrafi bölgeler eski ve yeni emperyal güçlerin iştahını hayli kabartmış gözüküyor. Emperyalist bir taktik olan “böl-parçala-yönet” sisteminin ortaya çıkardığı yeni “uydu” devletler basamak yapılarak yeni yeni oyunlar tezgahlanıyor.

Jeo-politik konumu gereği Türkiye, bu planların uygulanabilmesinde önemli bir basamağı temsil ediyor. ABD bu basamağı, AKP iktidarının verdiği sınırsız taviz ve dış politikada gösterdiği kişiliksiz, basiretsiz ve bağımlılığın gücünü de arkasına alarak, etkili bir biçimde kullanıyor.

Türkiye açısından ABD çıkarları söz konusu olduğunda, İslami değerleri ve “maneviyatı” her zaman ön planda tutma yarışında kimseye pabuç bırakmayan iktidar için ne ulusal ne de dinsel kimliğin ne yazık ki hiçbir önemi olmuyor.

Söz gelimi, Bosna’da Hıristiyan kesimin Müslüman nüfus üzerine yönelik baskı ve şiddetini, kendini yerden yare atarak kınarken, Gürcistan da Hıristiyan Gürcülerin Müslüman Ahbazya üzerindeki terörüne ses çıkarmıyor.

ABD nin mutlak çıkarları doğrultusunda şekillenen dış politika neticesinde emperyalist kıskaç Türkiye yi daha fazla cenderede tutarak kan dolaşımını durduruyor. Yaratılan umutsuzluk ve teslimiyet ortamında sosyal, siyasal ve toplumsal yaşam paralize ediyor. Medya silahlarının ağır bombardımanı altında şaşkına döndürülen toplum, birey ve kurumlarıyla darmadağın edilip emperyalist işgale zemin hazırlanıyor. İtibarsızlığın sınırlayıcı düzlemine mahkum edilen ülke insanının bugünü ve yarını karartılıyor.

Gürcistan da, ABD nin oluşturduğu ve CIA tarafından özel olarak eğitilip gönderildiği artık şüphe taşımayan Şahakaşvili’nim kukla hükümeti, oyunun beklenen perdesini, beklenilen zamandan daha da erken ve anlaşılmaz bir acelelikle açıyor.

Rusya’nın sert müdahalede bulunacağı bilinmesine rağmen ABD , Sahakaşvili’yi Güney Osetya’ya saldırtarak , çocuk yaşlı demeden binlerce sivilin öldürülmesine hem neden, hem de destek oluyor.

Beklenti açıktır: Şahakaşvili kendini Ruslara pataklattıracak, ardından NATO’ya, “alın beni bu adam beni dövüyor” diyecek ve ABD yardım bahanesiyle Karadeniz de sörf yapacak….

İlk planda ABD nin Gürcistan’a yardım götürmesi makul görünebilir. Ancak bunun bir çok alternatifi vardır ve deniz yolu bunlardan sadece bir tanesidir. Kaldı ki; bu yardım ABD nin “prestijli” filolarından bir tanesinin “bayrak” gemisiyle değil de, pekala başka sivil gemilerle de yapılır ve hiç kimse de, Montrö’nun delinip delinmediğinin derdine düşmezdi.

Ama işin özü yukarıda kısaca açıklamaya gayret ettiğimiz detaylarda yatıyor: Hegemonya savaşları..

ABD’nin Karadeniz de öyle canı çektiği gibi sörf yapamayacağı gerçeğini görebilmenin günümüz dünya konjöktüründe bir kehanet olmayacağının ötesinde, onunla ortakçılık ve ona yardakçılık yapanların, ABD ballı parmaklarını yalarken ona yutkunarak bakacaklarını şimdiden idrak edebilmenin verileri geçmişte ve bugün olmakta olanlarla mevcuttur.

Öteye beriye kıvırmaya gerek yok.

Montrö, açık tecavüz neticesinde artık 1936 daki fiziki sağlığında değildir. Kısmi de olsa, bölge ve dünya barışına katkı sağlayabilecek nitelikteki bu “ant” a tecavüze ne yazık ki ilk kez tanık olmuyoruz.

İkinci Dünya Savaşı’nın puslu ortamından faydalanarak , Türkiye’nin zaman zaman pragmatist, zaman zaman korkak ve zaman zaman faşizan dış politikasını fırsat bilen Hitler faşizmi, Möntro’yu yatağında ziyaret ederek nakıs bir teşebbüste bulunmuş, olayın Sovyetler Birliği tarafından anlaşılmasından sonra mütecaviz kaçarak olay yerini terk etmiştir.

Görüldüğü üzere, koruma ve kollama zafiyeti devam ediyor!!!!!

 
Toplam blog
: 36
: 668
Kayıt tarihi
: 25.01.07
 
 

54 İstanbul doğumluyum. Hayatın her alanıyla ilgileniyorum. Çünkü düşünen ve yaşayan bir adamım. Esm..