Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '08

 
Kategori
Dünya Kadınlar Günü
 

Mor çatının güvercinleri...

Mor çatının güvercinleri...
 

!...MOR ÇATININ GÜVERCİNLERİ Üçte Birimiz


Çocuk ülkemizde

eşi menendi olmayan

tertemiz bir gökyüzüm,

içinde asla savaşların çıkmayacağı,

özgür kuşların

ak kanatlarında gezindiğimiz

hayallerimiz vardı..

Düşlerimizden imar ettiğimiz

sırça köşkümüzün camları

faili meçhule karışmamış

taşlarla kırılmadan önce

yani, yani onlarla tanımdan önce.

E.K (şiir Düştü)

(Mor Çatının Güvercinlerine)

Rüyalarımız vardı gök/kuşaklarından ebruli, en saf, en temiz hayallerden türettiğimiz…

Uzun zamandır ekilmeyi bekleyen sevgiden şefkatten çorak bırakılmış, kocaman bir yüreğimiz vardı ve o yüreğimizde uzak ülkelerden beklediğimiz beyaz atlı peneslerimizin oturacağı bahtımızdan bin şevkle oyduğumuz heybetli bir tahtımız…

Dünya’nın en güzel güneşine sahip ışıl, ışıl gözlerimiz vardı, kâbusları titreten gecenin, kederli gözyaşlarıyla kararacağını ve bir gün ışıkların söneceğini tahmin bile etmediğimiz…

Adetlerin ruhumuzda susturduğu çığlık çığlığa bekleyen masum sözlerimiz ve kulaklarımızın hasretle yollarını beklediği şefkat sözcüklerini ne pahasına olursa olsun duymayı umut eden sağırlığımız vardı…

Anaç ellerimiz vardı korkular enjekte edilmeden önce, yoktan var edecek Yaratandan hediye tılsımı hünerli bileklerimiz…

Dört duvar hapsiyle uçsuz bucaksız kırlarda, özgürce koşmayı hayal eden dizlerimizden kırılmış ayaklarımız vardı…

Kaburgalarından kırılacağı aklımıza gelmeyen, her türlü yükün altından kalkabilecek dağ gibi sırtlarımız vardı. Kambur olma ihtimalini her defasında gözden kaçırdığımız…

Okşanır umuduyla savrulan, aklımızı küçümseyen saçlarımız vardı. Eksik beynimizi yerine getirmek için yolunacağından habersiz uzun, uzun uzattığımız…

Bir gün ayaklar altında ezileceğinden habersiz diktiğimiz haysiyet, onur çiçeklerimiz vardı, gurur tarlalarında bin bir umutla büyüttüğümüz…

Anlımızın akıyla, başımızı dik tutan boynumuz vardı. Çıktığımız ve girdiğimiz tüm kapılara tasma ve zincirlerle bağlandığımız…

Kolaya kaçan kıskanç beyinlerin kaldıramadığı pratik zekâmız vardı her türlü dolaşmışlığı çözecek hoş görülü yollarımız…

Kanatlarımız vardı her yeni günün, bizlere bağışladığı tüylerle, yürek semalarında uçmayı hayal ederek işlediğimiz…

Tüm ihanetlerine rağmen hiç düşünmeden bir ömrü adayacağımız ve her defasında affedip bir gün dönüşünü bekleyecek, sadakati her giden gün güzelliğimizden çalan sınırsız bir sabrımız vardı…

Kara yazgımızın ak kumaşları vardı, naftalinli sandıklarda koruyup en mutlu günlerde sermek üzere ertelediğimiz…

Bir yastığa bir ömür huzurla baş koymak için kuş tüyünden doldurduğumuz uzun yastıklarımız vardı birkaç çiftte küstüm yastıklarımız

“ Hastalıkta, sağlıkta, iyi günde, kötü günde, ölüm bizi ayırana kadar “

Birlikte olmaya söz verdiğimiz ve kısa bir zaman sonra unutulduğumuz

Hak huzurda bir yeminimiz vardı…

Eksik olan neydi, neydi de birlikte uçmayı başaramadı kanatlarımız…

Ve ne oldu…

Bir masal gibi anlatmışlar, bir masal gibi düşlemişiz dünyayı ve kendimizi sihirli değnekleri olan, ateş saçan ejderhaların, kötü kalpli cadıların hakkından gelebilen güçlü perilerin yerine koymuşuz. Ne zaman ki haksızlık rüzgârları çarpmış şatomuza, incinmeye başlamış ve yapayalnız bir gerçeğin ortasında çaresiz zorla da olsa yaşam mahkûm edilmiş yüreğimiz… Çoğu saçlarını kulelerden aşağıya sarkıtmış hala kendini kurtaracak bir umut prensi beklerken, çoğu uçmuş aşağılandıkları bu şatolardan. Daha yola çıkmadan kanatlarından vurmuşlar çoğunun ve yaralı kanatla ancak konabilmişler buldukları ilk mor çatıya…

Bir çatı, kaç yaralı güvercini taşıya bilir, kaç yaralı güvercine sağlam bir konak olabilir ki.

Eğer ki kadınlar erkelerin eksik olan sol kaburgalarından yaratıldıysa

Soruyorum sizlere beyler; insan kalbini koruyan o sol kaburgasına zarar verip zulmeder mi. Nasıl insanca nefes alırda yaşayabilir sonra..

Maalesef ki yaşıyorlar... Kimler mi?

“ Anacak kendini dahi sevmeyi bilmeyenler “

“ 8 Mart Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu Olsun Kadınlar “

“ Lütfen Önce Kendinizi Kendiniz Koruyun “

Kadın Dayanışma Vakfı: 0.312. 430 40 05-06
Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı: 0.212. 292 52 32
KAMER-Kadın Merkezi: 0.412. 224 23 19-228 10 53

Mersin Bağımsız Kadın Derneği: 0.324. 336 59 92- 337 20 21

Saygılarımla

Esra Kaya

 
Toplam blog
: 21
: 615
Kayıt tarihi
: 04.02.08
 
 

sessiz..ada..esra kaya(Şiir düştü)1971 Sivas doğumlu üç çiçeğin annesiyim...Sağı, solu iki kolum far..