Mordoğan, seni göresim geldi

Kendisine elveda dediğimde, geçtiğimiz senenin eylül başıydı. Yaz bitmiş, hazan, kendisini göstermeye başlamıştı. Kaba bir hesapla yedi ay önceydi. Ayaklarım geri geri durmuştu, İzmir dönüşünde. Senelerdir doyamadığım mavi-yeşil deniz-kekik kokusuna, bu sene de tabi ki doyamamıştım.

İşte bir güz ve bir kış daha geçti gitti. Takvimler mart, cemreler kalk dedi. Kalk hadi ne duruyorsun? Özlemedin mi mavi-yeşil deniz-kekik kokusunu? Özlemez olur muyum? Ruhum, ne kadar da hasret kaldı dinginliğine güzelliğinin?

Havalar böyle giderse, yine en geç bir haziran dedi miydi takvim yaprakları, karpuz kabuğunun düşmesini beklemeden denize, biz düşeriz masmaviliğine senin, Mordoğan. Öncesinde bahar turlarımız olur, birkaç kez. Giremesek de denizine; Problem’in Yerinde Ödemiş köftesi yemek, Balıklıova’nın levreğinden nasiplenmek, Turkuaz Pansiyon’un aile sıcaklığında, dost meclislerine dalıp gitmek ve müthiş yemeklerinin lezzet danslarını, hep birlikte etmek isteriz.

Ey Mordoğan, seni göresim geldi,

Ardıç’ını, Akdeniz foklarımızla birlikte yaşadığımız Ayı Balığı’nı, Kaynarpınar’ını, o müthiş çınar altını, Eğlenhoca’yı, İnecik’i, masmavi Ege’ye kartal bakışları fırlattığımız tarihi camiinin bahçesini, her şeyini ama her şeyini öylesine özledim ki koskoca bir kış boyunca.

Mordoğan zeytinyağı diye gözüm gibi baktığım şişlerce yağımı, daha kış ortasında bitirdim be güzel Mordoğan. Yüzü nurlu, köylü teyzelerimden aldığım kara kekiklerim de sizlere ömür. Anladın değil mi? Benim acil sana gelmem lazım. Koynuna girip, koklamam lazım seni. Çıkıp, Tevfik Bey’in pansiyonundaki odama, saatlerce ve doya doya seni izlemem, içime içime saplamam lazım masmaviliğini Mordoğan.

Ben, hayatımda birçok şehre aşık oldum be Mordoğan. İtiraf ediyorum, iflah olmaz bir şıpsevdiyim şehirlere karşı. Hatta, hiç yüzünü görmediğim bazı kentlere bile vurulmuşluğum, meftunu olmuşluğum var. Ama senin aşkın pek bir başka be Mordoğan.

Sen benim; en derin maviden en koyu yeşile sökün eden, sızma zeytinyağı ve kara kekik kokuşlu, yalnız güzelliğinle vazgeçemediğimsin Mordoğan. En kısa sürede yanındayım, en kısa sürede koynundayım. Kabul edersin yine beni, değil mi Mordoğan?