- Kategori
- Deneme
- Okunma Sayısı
- 325
Muamma

google dan bulunmuş bir resimdir.
Sığamıyorum içime, evime..Dört duvar üstüme üstüme geliyor sanki;dayanamıyorum, boğuluyorum.Derin bir sessizlik sarmış çevremi;sanki boşluğa yuvarlanıyorum. Tek bir soluğa muhtaç oturuyorum kendimle başbaşa. Hava kapalı, kasvetli ve ağlıyor. Yüreğini dağlayan kara bulutları gözyaşlarıyla akıtıyor. Islanmış toprak, muhtaç havanın gözyaşına;her damla ona hayat veriyor.
Zıtlıklar...Biri ağlarken diğeri mutlu oluyor;biri sevilirken diğeri aşağılanıyor.
Adalet...Var mı gerçekten?Bir noktada gerçekten ödetilecek mi bedeller kötülere. Peki bu ödeşme mağdurun acısını unutturacak mı? Silecek mi bir kalemde geçmiştekileri?
İmkansızlık...Ne kadar istersek o kadar engeller ve bahaneler.Olmayacak şeylerin istenmesi ve umut edilmesi.Kalpte açılan yaraların kapanmaması gibi, kırılan kalpte hep bir yama izinin olması gibi, ilk aşkın unutulamaması gibi, bir yakınının yavaş yavaş gözlerinin önünde ölümünü izlemenin ve bir şey yapamamanın acısını unutamaman gibi...
Unutmak...Bekara evlenmenin kolay gözükmesi gibi.Yaşamayanın anlamayacağı ve sadece boş teselli vermek adına söylediği tek bir kelime ev o tek bir kelimenin farkında olmadan yaşattığı büyük darbe ve öfke..Ama kime ve neye karşı? Teselli verene mi, unutmak istenileni yaşatana mı, unutmayı bir türlü beceremeyen kendime mi? İşte bu en büyük muamma...
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Özellikle untmak ile ilgili kısımda Fikret Kızılok un dinlemelere doyamadığım bir şarkısı geldi aklıma.Diyor ki o şarkıda "Oysa şimdi kalbimdeki yerini söndür, öldür, unut gitsin diyorsun. O kadar kolay olsa unuturdum biliyorsun! " Bi de bir arkadaşımın lafı; "herkes yaşadığı kadarını bilir...."sevgiler...
esmerkız 14.03.2010 13:26- Cevap :
- Üzülerek söylüyorum ki bahsettiğiniz şarkıyı dinelmedim hiç.yorumunuz için teşekkür ederim.. 14.03.2010 19:27