Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mayıs '07

 
Kategori
Siyaset
 

Muayene ve tedavi olamıyoruz

Hükümetin; başarılı yada başarısız olduğu konusunda bir türlü karar veremeyen, bazı yazar-yorumcuların aksine, nedense hiç değinilmeyen, siyasi olduğu kadar, ekonomik sonuçlarınında vahim sonuçlarının olduğu bir alana girmek ve düşüncelerimi aktarmak istiyorum.

Gelişmiş toplumlarda devletin görevi, toplumun eğitim ve öğretim alanında gelişimini tamamlamak, sağlık ve sosyal güvenlik alanlarında haklarını korumak, toplumun huzur ve güvenliğini sağlamaktır. Bu gün bu üç temel unsurdan birisi olan sağlık sistemi hakkında düşüncelerimi aktarmak istiyorum.

Siyasi iktidar, alel acele aldığı bir kararla özel hastanelerde tedavi olmanın yolunu açarak, insanların istedikleri an, istedikleri yerde, sağlık sorunlarını gidermelerini kolaylaştırma çabasına girişmiştir. Doğru yada yanlış burası ayrı bir tartışma konusu... Ama, gerisini getirememiştir. Sayın Başbakan'ın bizzat televizyonlara çıkarak, "Özel hastane sahipleri!.. yaptığınız yanlışların farkındayız.. Ya anlaşmalara sadık kalın.. Ya da yaptığınız sözleşmeleri iptal ederek, bu işten vaz geçiniz." türünden yaptığı konuşmalarında yararı olmamıştır.

Şimdi burada... Bazılarını yaşadığım, bazılarına da şahit olduğum, aslında yabancısı olmadığınız konulardan örnekler vermek istiyorum.

İlk başlarda gayet iyi başlayan özel hastane uygulamaları, zaman geçtikçe sıkıntıya ve ekonomik külfete dönüşmeye başlamıştır. Özel hastaneler devletle yaptıkları sözleşmelerde ki ücretlerin yetersiz olduğunu öne sürerek, tedavi yada muayene amaçlı gelen sevkli hastalardan, ek ücret talep etmeye başlamışlardır. Sorununa çüzüm arayan insanlar, "Büyük hastanelerde sıra alma zorluğu ve ulaşım nedenleri ile önceleri itiraz etseler de, istenilen ek ücretleri ödeyerek, bir bakıma bu kanunsuzluğa göz yummuşlardır. Fakat, istenilen ek ücreti vermelerine rağmen bazı hastanelerde, ücretli hastaların gerisinde muayene sırası verilerek bekletilmeye başlamışlardır. Bu duruma itiraz edenler ise "Biz parayı özel hastalardan kazanıyoruz. Tabii ki sırada onlara öncelik vereceğiz." denilerek, adeta kovulmuşlardır.

Muayene için doktor sırası gelen hastalardan gerekli gereksiz, en az beş altı tane tahlil istenmekte ve sonuçta da rahatsızlıkla ilgili yapılan tahlillerin bir anlamı olmadığı gibi, "Bir şeyiniz yok ama, bir devlet hastanesine yada eğitim hastanesine giderek daha net sonuçlar alabilirsiniz." biçiminde bir yönlendirmeyle hasta yine devlet kapısına yönlendirilmektedir. Hafta sonları sağlık karnesi yada sevk evrakları, özel hastanelerde işe yaramamaktadır. Yani anlayacağınız, çözüm bulunamayabiliyor.

Bu durumda tekrar Devlet hastanelerine yada Fakülte Hastanelerine yönelen sevkli hastaları oralarda da başka sürprizler beklemekteydi. Eğitim ve Araştırma alanında çok ünlü olan bir Fakülte hastanesinde örneğin; doktor hastasına bir ay sonraya gün veriyor ve gelmeden öncede "şu bölüme git ve emar çektir. Gelirken de sonuçlarını getir." diyor. Hasta doktordan aldığı yazıyla emar için ilgili bölüme gittiğinde üç ayla bir yıl arasında gün veriliyor. Ama, hastane vakfına yapılan bir miktar bağışla bu aylar günlere dönüşüyor.

Yine aynı eğitim ve araştırma hastanesinin diş bölümünde sevkli bir hasta normal yolla ancak diş çekimi yaptırabiliyor. Kapıdan girdiğiniz anda duvarlarda ki küçük afişler dikkat çekicidir. "Fakülte hastanemizde sıra uygulaması vardır. Sıra beklemek istemeyen hastalar Öğretim Görevlisi ücreti ödeyerek, sorunlarını giderebilirler." biçiminde ki bu afişler dikkat çekicidir. Şimdi bu baskıyla muayeneye giren hastadan telefon numarası alınarak, süresi belli olmayan bir tarihe randevu veriliyor. Üç ay beş ay bekleyen hasta sıra durumunu öğrenmeye gittiğinde "Sizi aradık ama ulaşamadık." yanıtıyla karşılaşıyor. Arkasından da Öğretim Görevlisine görünülmesinin en doğru karar olduğu belirtiliyor. Öğretim görevlisi de dışarıda ki fiatlarla sağlık sorununa çözüm bulunacağını söyleyerek, hastayı zor durumda bırakabiliyor.

Reçetelere yazılacak ilaç çeşitleri hakkında kılı kırk yaran yetkililer, özel hastanelerde ve araştırma hastanelerinde ki yurttaşın ve devletin paralarının haksız yere kullanıldığını bildikleri halde bu sorunlara çözüm getirememişlerdir.
Artık devletin verdiği sevk evrakları ancak, sağlık ocaklarında ilaç yazdırmaya yaramaktadır. Tabii reçetede ki ilaç bakanlığın iznine tabii ise. O da ayrı bir sorun...

Yukarıda anlatılanlar özetin özetinin özetidir. Bana göre hükümet, sağlık konusunda atak yapmış ama, gerisini getirememiştir.

Saygılarımla.

 
Toplam blog
: 15
: 1481
Kayıt tarihi
: 19.05.07
 
 

Merhabalar. Uzun yıllardır ailemle birlikte İstanbul'da yaşıyorum. Bir süre özel sektörde çalıştım. ..