Mucizevi optimizm sakızı gergenekon!

Elimi vicdanıma koyuyorum, Allah’tan utanılacak bir yerde değil…

Herkesin ağzında bir Gergenekon sakızı. Canım ağabeyle  sakız  kapalı ağzıla çiğnenir. Her tarafa salya tükürük saçarsanız  en azından ayıp olur, hijyen mijyen bozulur.

Gergenekon sakızının naneli, damla sakızlı, güllü( ki  Bademgilller familyasının en sevdiği cinsi bu…), karanfilli ( onu da enikolarla  ağabeyleri seviyor) çeşitlri var.

Piyasaya çıktığında pek sevinmiştim. Yahu düşünsenize, “ Kebap yedikten sonra ağızdan çıkmayan iğrenç kokulara köklü çözüm!”  Bir çiğniyorsun bir daha ne ağız kokusu kalıyor ne osuruk… Yani artık konuşmak için kim neresini kullanırsa kullansın, bu çok kullanışlı ürün evlere teslim, kapıda ödeme imkânı ve on altı yıl taksitle rahatlıkla sizin olabiliyordu. 2023’te artık nerede olursunuz orası bilinmez.

İthalatçı firma, seti, İtalya’dan ithal etmiş… Sebebi de “İtalya-ithalat” ses benzerliği, bir de alıcı, satıcı şirketlerin  CEOlarının  “ Lo cancito” oluşlarıymış. Yani dedikodular bu yönde. İtalyanca’da “kıymalı spagetti” anlamına geliyormuş. İsteyenler Fahrettin MİRFETOLİOĞULLARI  İtalyanca sözlüğünün  1012. sayfasına  bakabilirler yani… Benim için hiç problem değil.

Bir de ürünün özelliğinden bahsedelim… Her yaşa, her kiloya, her cinsiyete uygun! Gergenekon, adından anlaşılabileceği gibi “Gerdim, gendim, kondum, gergenelikonukseverler” gibi anlamlara geliyor. Dolayısıyla ürünü bir kez ağız olarak her nereyi kullanıyorsanız, oraya attığınızda rahat bir gerginlik, ileri düzeyde bir  dom dom dinginliği hissediyorsunuz.  İthalatçı firma şikâyetlerinizi çok yakından dinliyor. O kadar yakın ki anlatamam yane…

Hatta Kalleşnikof hanedanı köpeklerinin bu sakızın tadından çok hoşlandığı, İsveçli veteriner  bilim adamları tarafından test edilip onaylanmış. İşe Danimarkalıl’ar da karışmış ama onlar sadece  kaymaklı ekmek kadayıfı için tavlaya girmişler, sonra Kalleşnikoflarla “enseye tokat…” bir sevgi yumağı olup sabahlara kadar  Gergenekon balonu patlatmışlar. Ben de Vikiviki ajansının yalancısıyım. Her gün sahaya çıkıp üzerimdeki Vikiviki tişörtüyle tek ayak üstünde durup kırık yalan atıyorum. Nasıl mı sayıyorum? Geçen bademgilleren bir abinin dükkânına girdim “Dijital tikirmatik geldi” dedi, hemen aldım. Bildiğin sayaç ama “tikirmatik” diyince  bademli halkası pek bir meftun oluyor.

Sakızı bir kez çiğneyince artık gözünüzün önündeki her şey  size hoş geliyor. Kalleşnikoflu abiler sokak ortasında arabanızı tarasa bile siz gene zevk içinde “Gergenekon daaa Gergenekoon!” diye göbek atabiliyorsunuz mesela. Dört kızı gerçek, bildiğin gerçek adamlar takır takır tarıyor, polis okulu gene takır takır taranıyor ama sizin keyfiniz hiç bozulmuyor! Süper değil mi? Kasımpaşalı… Pardon ya Kumkapılı romanlara diyek de bir Gergenekon şarkısı yazsınlar artık bre! Abe yedim ben bu Gergenekonuuu! Aman yedim ben bu Gergenekon’u! Aman şugar çucuk, yandım şugar çucuk! Oooh oh!