Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '16

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Muğla düşü, Rifat Kalakoğlu. Şiirlerini inceliyorum…

Muğla düşü, Rifat Kalakoğlu. Şiirlerini inceliyorum…
 

Riıfat Kalakoğlu ile birlikte, Muğla.


(BU ŞİİR KİTABINI BİR KEZ DAHA OKUYUP İNCELEMELİYİM, YAZARKEN DAHA OKUYACAĞIM. )

(Günlüğüm; Vakit gece yarısını geçti.)

Kitap okuduğum o saatler çok geç, ancak okuduğum en keyifli saatler ...O nedenle dünya, yaşam yeniden kuruluyor sanki!!! Sınırsız bir duygu. Sonsuz bir dünya. O nedenle benim için gündür. Dolunayın, ansızın yıldızları yaktığı andır. Şu okumak var ya, işte insan olmanın en gerçek belgeseli.(N.K)

yerkesik, saat 01.25 . 30.03.2016)

Ay ışığından neden korkulur diye düşünmeye başladım!. Geceyi kimi şair karanlık bulur. Kimi şair de deli divane, yar olur. Gecenin pırıltısına kapılır.

Güneş ışığı kime döküldüğünde içine serpilmez ki? Gecenin koynuna düşen ay, aşk ışıklarını salar bağrına…Yakar bağrını. Sevgiliye geceye dökülürsün.

İşte Rifat Kalakoğlu en çok şiirlerini aşk ile ıslandırmış, yıkamıştır. Daha çok serzenişlere rastladım. Kitabın ilk şiirleri ilk AĞRI” sı.

Şimdi göz ağrısı diyeceğim gecenin bu saatinde. Artık dolunay bile çıkmaz bu saatte. Bulutlara dokunur, tutar  geceyi, tutar ellerim kağıdı, kalemi.

Dedim ya vakit gece yarısı. Bulutlar düştü düşecek. Yağmur camlara dokunurken. (yağmur vardı o gecelerde)Gözler yorulur. Günün en geç vaktini de batırırsa,  gözlerin! O nedenle gözlerim “ağrı” okudum.

Sahi ilk başta neden  “ağrı” diye düşündüm. Son satırında ele veriyorsun.
Gönül yarası kalıcı olmalı, diyor ya şair. Hiçbir “ağrı” girmesin gönlüne acı da, aşk da sevgili Kalakoğlu.

Şairin şiirlerinden haz almak için gecede şiirli yollara düştüm. Irmaklarda demlendi sanki. Yıkandı şiirler içimde.

“Adam olmak”,   “yağmurla gel bana”,  “muktedir”, “ümmet” gibi şiirlerin şiirsel ırmaklarda akmadığını söyleyebilirim.

Ancak peşinden okuduğum “can evinden “ şiir tadını getirmiştir. Gönül evimin iç sesleri olan.

“Dinleyin çocuklar” şiirinde çocukları kirletmeyin, zehirlemeyin, demektedir. Kirlenen dünyada zehirlenen çocuklar ülkesi haline mi geldik ne!!!?

Sevgiliyi lunaparka benzeten şair peşi sıra mavi düşlere dalmıştır. “Benim özgürlüğüm, bağımsızlık fermanlarına sığmaz, ben nehirler özgür aktıkça, özgür kalanlardanım”.

Rıfat Kalakoğlu gazeteci, yazar. Şu an Muğla’da kalıyor.  Muğla içli şiirleri de var, kitabında.  Muğla’yı betimlemiş.

Şiirlerinde en çok yaşanmışlıklar var, yola çıkmış buradan.

Ancak Muğla Düşü’nde şiirde şairin sözcüklerde uçuştuğu, sözcüklerin bir gönül merdiveninden sevdasına çıktığı, iç ateşine dönüştüğü betimlemeleri bulmadığımı söyleyebilirim.

Şiirler bu konuda biraz daha işçilik, biraz daha yükseliş beklemektedir.

Şiir kitabının sonlarına doğru çok duygulanmış, sevgili Kalakoğlu. Mayıs 2015’te  “gömün gitsin” şiiriyle hüzünlenmiş.

“İçinizden geçeni söyleyin nasıl olsa duymam diyor, aldırmam da. Ancak kötü olmadım hiç, diye seslenmekte. Tanığım ki, sevgili Kalakoğlu hiç kötü olmadı, olamaz ki!!!

21 Mart'taki Muğla isimli şiirinden söz etmeliyim.. Ancak bu yazımın içine bir paragrafla katalım. Fakat şunu diyebilirim ki, Muğla şiiri  ile alkış alan o okuduğun kitabından parça şiir tadı ile alkış almadı , Muğla geleneksel yaşamını anlatmışsınız .  İşte izleyenler kendi yaşantılarından kesitler buldular şehirlerinden. Ancak  söylemeliyim ki, bir Muğla belgeseli niteliğindeydi . Kitaplarına gelince, sevgili Kalakoğlu "Çay İçmeyen Çiğdem'i okudum biliyorsun ancak yazmayacağımı söyledim. Geriye kalıyor "Dünden bugüne Marmaris" evet onu okumalıyım, haklısın... Okumalıyım,  Marmaris kitabını.

Sevgili dost, sevgili Kalakoğlu kızıl gün batımlarında bıraktığın, yaşanacak nice güzellikleri, birliktelikleri daha geçirmemiz dileğimle.

Şiirlerini bir kez daha okuyup, inceleyeceğim, özümseyeceğim şimdilik bu kadar. Gönül parende açtığın sevdaların, dost canlısı kucağın, gönlün bilirim ki, daima açıktır, işte buna destek var, dostlarımdan diye bakarım.

Muğla Düşü, imzalandı ilk gün, verildi, ellerime. Gönlümle tuttum ben sevenlerimi, sevmeyenlerimi.

Heyecanım henüz geçmedi, kitabın ve şiirlerine. Hevesim de, dedim ya okuyacağım.

Muğla’dasın, yanı başımda, yeni evinde. Evin güzel, güle güle otur, hoş geldin Muğla’ya güneşin en yakıcı bağrına.

Kitapların için teşekkür ve sevgilerimi iletiyorum. Nice şiirsel, tat ve duygularla o şehrim Muğla’yı duyarak, hissederek, içerek, içli bir sevda ile beraberliğe, sağlığına, sevgine MERHABA, HOŞGELDİN diyorum.

Bazen seni anlamadığım an ve ortam, duygu da olabilir, o benim karıştığım hayatla, gerçekle yaşadığım anlarım, değişkenliğimin o an ki, ruhu iledir. Doludur, denir ya… Dolunaydır, bazen.

Bil ki, sevgi içimde değişmeyen bir armoni, bir şarkı, bir şehir gibidir. Hayat yolunda daha yaşamak, yaşamak var ya,. İşte yaşamak ne keyif, boş verelim dünyanın tıkırtılarına. Ancak ülkemin, şehrimin, çocukların gelişine, güzelliğine değil.

Var olmayan ülkeyi özlüyoruz var olduğu kadar, çünkü isteksizce ve yorgun…  Sarmak için kollarıyla…(N.K)

 
Toplam blog
: 642
: 524
Kayıt tarihi
: 19.07.08
 
 

Muğla'nın YERKESİK  beldesinde dünyaya gelmişim.  Yöremin o solunacak havasını, coğrafyasını çok ..