Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Kasım '09

 
Kategori
Müzik
 

Muğla Türküleri/ Çökertme

Muğla Türküleri/ Çökertme
 

http://www.turkudostlari.net/nota.asp?turku=328


Çökertme'den çıktım da Halilim,
Aman başım selamet.
Bitez de yalısına varmadan Halilim,
Aman koptu kıyamet.
Arkıdeşim İbram Çavuş Allahıma emanet

Burası da Aspat değil Halilim,
Aman Bitez yalısı,
Ciğerime ateş saldı, aman kurşun yarası.

Gidelim gidelim Halilim,
Çökertme'ye varalım.
Kolcular gelirse Haliim,
Nerelere kaçalım,
Teslim olmayalım Halilim, aman kurşun saçalım.

Burası da Aspat değil Halilim,
Aman Bitez yalısı,
Ciğerime ateş saldı, aman kurşun yarası.

Güvertede gezer iken,
Aman kunduram kaydı.
İpekli de mandilimi,
Aman örüzger aldı.
Çakır da gözlü Gülsümümü Çerkez Kaymakam aldı.

Burası da Aspat değil Halilim,
Aman Bitez yalısı,
Ciğerime ateş saldı, aman kurşun yarası. 

*** 

ÖYKÜSÜ 

Çökertme türküsünde adı geçen Halil; babası tarafından Van ilinin Erciş ilçesi, Bozüyük köyündendir. Ailenin büyükleri önce Van'dan İstanköy'e gelirler ve daha sonra Bodrum (Muğla'nın ilçesi) Karabağ'da Bekiroğlu tepesine yerleşirler. Halil'in babası Demirci Ali Usta burada bir çingene kızı ile evlenir ve Halil bu evlilikten doğar. 

Halil "Yörük Kızı" türküsüne konu olan kız kardeşini ve Yakaköy baskınında Kör Bayram'ı öldürdüğü, ayrıca Rum Konturbazlarla işbirliği yaptığı için Bodrum Kalesi'nde 7 yıl hapis yatar. 

Halil, 1902 yılında hapisten çıkarak "Akçaalan" da yaşamaya başlar. Çakır Gülsüm (Gülsün) lakaplı Hafize Alagöz (Havse Alegöz) ile ilk kez Karakaya'da bir düğünde karşılaşır. Birçok kişinin bu kadının peşinde olduğunu görünce onu yanındaki Çırkanlı (Konacıklı) bir deveci olan Hacı Palya ile evlendirir. Daha sonra da Gülsüm'ü alabilmek için arkadaşları ile Gülsüm'ün kalmakta olduğu Dertlinin Ali'nin evini basar. Şikayet üzerine resmi makamlar peşine düşer. Halil suçu üzerine alarak arkadaşlarının dağılmasını söyler. Bunlardan kimi kaçar, kimi yakalanır. İzmit'e kaçanlardan Selamoğlu'na yakını olan Bodrum Karakol Onbaşısı Ali vasıtası ile affedileceğine dair bir haber gönderilir. Selamoğlu Bodrum'a döner ve ÇErkes Kaymakam Ömer Lütfi Türk Tarafından Halil'i bulması koşulu ile affedilir. 

Bu arada Halil, Dertlinin Ali'nin evinden kaçırdığı Gülsüm ile yaşamaktadır. Karabağ ile Akçaalan (Turgutreis) arasında Dertlinin Ali'nin yolunu keserek kendisinden şikayetini geri almasını isterse de sonuç alamaz. Halil, sürekli kaçarak saklanır. Gülsüm ile birlikte ilk günlerini İzetin 'Ezedin) ve etrafındaki dağlarda geçirir. Halil'in çoğu zaman kaldığı yer, Elif'in mandırasının batı yanındaki Gablangıç dağının doğu yamacındaki mağaradır. Bazen Pınarlı, Karageriş, Gürece, Müsgebi, Gümbet, Koyunbaba, Gökseki ve Gerişte ortaya çıkıp dost eğlencelerine katılan Halil ve Gülsüm bir Eylül ayı sonunda Yalıkavaktaki Havıt yakasında Mahmut Çavuşun deniz kıyısındaki evine misafir olurlar. Burada Halil, eski arkadaşı Selamoğlu Mustafa'ya kendisin yakalaması için Çerkes Kaymakamın 100 lira verdiğini ve hakkında vur emri çıkardığını öğrenir. Bunun üzerine Gülsüm ile bu kez Küdür'e geçer. Bu arada Şaplıkaya'dan Küdür sahiline inen Selamoğlu, bir damda arkadaşları ile eğlenen bir yandan da keman çalmakta olan Halil ile karşılaşır. Gülsüm'de bu eğlencede bir yandan içmekte ve bir yandan da oynamaktadır. Eğlence sırasında Selamoğlu ve Halil konuşurlar. Halil, Selamoğlu'nun teslim olma teklifine katılmaz. Kendisine bu konuda mektup yazan Şerif Alioğlu İbrahim Çavuş'a verdiği cevabı tekrarlar.
Bu cevap "Efenin ölüsü dağda kalır" dır.
"Ölsem de teslim olmam" diyerek Selamoğlu'nu geri çevirir 

Halil ve Gülsüm, Çökertme (Gerişaltı) den adalara kaçmak üzere bir sandalla Hacı Eyüp burnuna gelirler. Burada Rum denizcilerden Bodrumlu Kaptan Kosta Paho ve tayfası Andon'un teknesine binerek yolculuğa devam ederler. Onları buradan uğurlayan sadece Küdürlü Çoban İbrahim (İbram) olmuştur. 

Ancak esen Lodos ve bunu fırsat bilerek dümeni Aspat'a kıran Rum kaptanla tayfasının Halil'i yakalatmaya yönelik planları vardır. Dümen Aspat'a kırıldıktan sonra teknede içki faslı başlar. Halil ile Gülsüm'ün içkilerine "Balık Ağısı" denilen bir bitkinin uyuturucu özellikteki zehiri katılır. Halil ve Gülsüm derin bir uykuya dalar. Aspat'ı geçip Bitez'e (Ağaçlı) geldiklerinin farkına bile varmazlar. Plan gereği Bitez iskelesinin doğusundaki kıyıya dik gelen duvarın yanındaki Melengeç ağacının karşısına gece vakti açıkta demir atılır. Tekneden yüzerek kıyıya çıkan tayfa Andon, Bodrum'a giderek durumu Çerkez Kaymakama anlatır. 

Çerkez Kaymakam, Halil'i yakalamak için karadan Ömer Çavuş komutasında bir müfrezeyi, denizden de Barka'nın Ali yönetiminde bir kol kayığını gönderir. Paho demir alır ve tekneyi yavaş yavaş kıyıya yanaştırmak ister ama bu esnada Ömer Çavuş müfrezeye ateş emrini verir. Vurulmaktan korkan Paho, tekneyi tekrar açığa almak ister ve aynı zamanda Halil'den de korkmaktadır. Halil'i "basıldık" diyerek uyandırır. 

Halil sersem bir vaziyette güverteye çıkar ama tam bu sırada kol kayığı ile Barkanın Ali, Paho'nun teknesine yanaşmış ve içine girmiştir. Ateş ederek Halil'i yaralar. Bu vaziyette Halil eski telgrafhane iskelesine getirilir. Kollarından ve bacaklarından tutularak başı iskelenin taşlarına vurula vurula kıyıya çıkartılır. 

Çelebi adası ile Ada boğazı arasında bir sürü irili ufaklı tekne, kıyı da Halil'i görmek için insanlarla dolar. Bu arada Bodrum'un asayişinden sorumlu "Kel Mülazım" lakaplı bir subay halka hitaben "devlete karşı gelenlerin sonu budur" gibilerden bir konuşma yapar. (*)

(*) O dönemde eşkiya takibinden sorumlu Kel Mülazım komutasındaki müfreze Bodrum'da ün salmıştır. Yakaladıkları eşkiyaların kafalarını kesip, sırığa geçirerek halka teşhir etmişlerdir.
Henüz çocuk yaşta iken Neyzen Tevfik, bu teşhir olaylarından birine tanık olmuş ve şok geçirerek SARA hastalığına yakalanmıştır. 

Ayakları iple bağlanan Halil eski hükümet konağının çifte kemerli dış kapısından sürüklenerek geçirilir ve konak kapısının deniz tarafındaki penceresinin dibine getirilip bırakılır. Üzeri hasırla örtülerek gece geç saatlere kadar burada kalan Halil, eski hükümet konağının karanlık hapis odasına konur. Bir ara Çerkez Kaymakamın yanına gelip "Senin gibi bir beladan kurtulduk" demesi üzerine Halil, "Ben bu yaradan ölmem, gene kurtulurum" cevabını verir. Halil'in yaralarının bakımı yapılmaz. Kaymakam yanından ayrıldıktan sonra Ömer Çavuş'a, "Yarın gene iyileşir, kaçar kurtulursa başımıza bela olur bu. Onu bu gece iz bırakmadan temizleyin" emrini verir.

Gece geç saatlerde Halil'in kaldığı odanın kapısı açılır. Ömer Çavuş içeriye girer. Halil'in son sözü "su" olur. Ömer Çavuş "köpek daha su mu istiyorsun" diyerek Halil'in boğazına sarılır ve onu boğarak öldürür.

Ertesi günü bitişik hapis odasında kalmakta olan Karakayalı Mehmet Ülküm ve Peksimetli Mustafa'ya mezar kazdırılır.
Öğle sonuna doğru bugünkü halk bankasının yanındaki iki palmiye arasındaki Melengecin dibine yakın kazılan bir ensiz mezara Halil giysileri sırtında kollarından ve bacaklarından tutularak atılır. (1)

(1) Uslu Mehmet, em. öğretmen - Eriş Rasim, müzisyen / BODRUM

KAYNAK:
Mehmet Ali Eren / Öyküleri ile Muğla Türküleri 

Çakır Gözlü Gülsüm (Güssün)

Bodrum'da bilinen iki Çakır Gülsüm vardır.

Biri "Koca Gülsüm" dür. Gerişli ya da Küdürlüdür. Diğeri ise Çökertme türküsünde adı geçen Çakır Gülsüm, Ali Galem'in eşi Havze Alegöz'dür. 

Yıllarca gizledikten sonra kendisine "Çakır Gülsüm" dendiğini açıklamıştır. Annesi ile birlikte kaymakamın hizmetkarlığını yapmıştır. Datça'ya sürüleceği söylenince kardeşi Şer Mehmet'in teknesi ile Marmaris'e gitmiş ve bir kaç yıl sonra tekrar Bodrum'a dönmüştür. (1)

Bodrum'da "SAÇ AYAĞI" olarak kabul edilen birbiri ile bağlantılı 3 türkünün ikincisi olan Çökertme türküsünün bilinen en eski kaynak kişisi, Müsgebili (Ortakentli) Kemancı Köroğlu Hasan Hüseyin Salım' dır.

(1) Uslu Mehmet, em. öğretmen / BODRUM

KAYNAK:
Mehmet Ali Eren, Öyküleri ile Muğla Türküleri 

Dinlemek isteyenler için: 

http://vidopa.com/video/0jHtVsZp1Fg__%C3%96ZAYG%C3%96NL%C3%9CM%C3%87%C3%96KERTME(Halil'inT%C3%BCrk%C3%BCs%C3%BC).html (Özay Gönlüm'den) 

http://www.dailymotion.com/video/x89xgd_cokertme-turkusu-ege-folklor-oyun-h_music 

*** 

 

 
Toplam blog
: 74
: 1455
Kayıt tarihi
: 24.06.09
 
 

Haydanlı Eğitmen Aziz Doğan'ın oğluyum. Köyceğiz doğumluyum. Isparta Meslek Yüksek okulu muhasebe me..