Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Nisan '09

 
Kategori
Siyaset
 

Muhafazakâr durumuna düşmek

Muhafazakâr durumuna düşmek
 

Cumhuriyet’in kuruluş sürecindeki en önemli sorun hiç kuşkusuz burjuva devrimi olması ama devrimin içerisinde burjuvaların olmamasıydı.
Maalesef Osmanlı, kendi içerisinde burjuva sınıfı oluşturamamıştı ve Cumhuriyet devrimini yapanlar Osmanlı Yüksek Askeri Bürokratlarıydı.
İşte sorun burasıdır.

Cumhuriyet Devrimini yapan Osmanlı Yüksek Askeri Bürokrasisi, süreç içerisinde kendisini imtiyazlı bir konuma taşımıştır.
Bu gün tartışılan konunun özü budur ve asker, cumhuriyet devrimini yapmanın vermiş olduğu imtiyazlarla günümüze kadar siyasetin üzerinde demokles kılıcı gibi durmuştur.
Ne zamanki imtiyazlarını kaybetmek gibi bir durum ortaya çıkmıştır, işte o zaman asker masaya yumruğunu vurmuştur.

Bu durumun ortaya çıkmasında Mustafa Kemal’in ne günahı vardır?
Aslında böyle bir şey söz konusu dahi değildir.
Mustafa Kemal kendi döneminin bir aydınıdır, ilerici bir kişiliğidir ve doğal önderlik özellikleri ile tartışmasız en güzel şeyleri hayata geçirmenin mücadelesini vermiş ve hayata geçirmiştir.
Birilerinin buna bir itirazı yok.
Kim yazı devrimine tek laf edebilir?
Kim şapka devrimine hayır diyebilir?
Kim kılık kıyafet kanununa saçmadır diyebilir?
Sayılabilecek her devrim önünde saygı ile eğilmeyi gerektirecek cinstendir.
Osmanlı’nın doğal gelişim evresinin arızalı oluşu bu misyonu askerlere yükledi diye bu durumdan şikâyet etmek kuşkusuzki abukluktur.
Sorun sonraki süreçte askerin bir türlü siyasetin dışına çıkmaması olmuştur.

Fransız Devrimini burjuvalar yapmıştı ve süreç içerisinde yeni düzenden nemalanan ve imtiyazlı konuma geçenler burjuvalar olmuştu.
Bizde ise devrimi askerler yapmıştı ve yeni düzenden nemalananlar askerler olmuştu ama iktidara yakın çevreleri de palazlandırmak ve ulusal bir burjuvazi yaratmak için de çabalar yıllarca süre geldi.
Cumhuriyet’in ilk yıllarından beri süre gelen bu çabalar 1980 sonrasındaki ekonomik hamle ve bir dizi teşvik yasaları sonrasında ortaya hayli güçlü olduğunu söyleyebileceğimiz bir burjuva sınıfının ortaya çıkmasına neden oldu.
İşte bu gün yaşanan çatışmanın kökeninde yatan gerçek budur.
Ortaya çıkmış olan güçlü bir burjuva sınıfı kendi doğal iktidarını istemektedir ve bu istekte garip değildir, aksine, sosyolojik olarak son derece de yerinde bir taleptir.
Bu talebi sağa sola çekmeye gerek yok.
Siyaset olağan sürecinde ilerlemelidir, lakin askeri bürokrasi bu olağan süreci her defasında çeşitli vesilelerle sekteye uğratmaktadır.

Günümüz Kemalistleri ise bu durumu çeşitli sebeplerle yanlış algılamakta ve ülkenin siyasal alandaki tarihsel arka planı üzerine yapılan tartışmaları Kemalizm’e saygısızlık olarak addetmektedirler.
Öyle ki bu tartışmalara müdahil olurken tartışmaları tersten okuyup, almış oldukları tutum ile muhafazakâr bir kimliğin her türlü izdüşümünü sergilemektedirler.

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..