Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Mart '12

 
Kategori
Siyaset
 

Muhalefet yapmadan iktidar olunmaz

Halkın çoğunluğunun oylarını alarak üçüncü dönem iktidarını perçinleyen AKP genel Başkanı Erdoğan’ın son günlerdeki söylemlerini, gereksiz polemiklerini görünce bu başlık daha anlamlı hale geldi.

Muhafazakar-demokrat kimliğini öne çıkararak seçmenlerden oy isteyen ve dünyada pek örneği olmayan bir çıkışla oylarını artırarak üç dönem iktidar olan AKP nin, ilk yıllarında başlattığı çok önemli değişim hamlelerine karşılık son günlerdeki anlamsız çıkışlarını ve giderek devletçi anlayışı öne çıkaran politikalarını, öyle sanıyorum kendisine oy veren kitleler bile anlamakta zorlanıyorlardır.

Acaba diyorum, hiç muhalefet yapmadan iktidar olmanın bir sıkıntısı mı bu yaşananlar? Kendisi muhalefet yapmamış iktidarların, muhalefeti doğru anlayabilmesi ya da en azından muhatap kabul etmesi çok kolay olmuyor anlaşılan.

Bu tespiti yaparken AKP nin iktidarda tamamen başarısız olduğu gibi bir iddiam yok. Ancak başarılı olduğu alanlarda yaptığı çalışmaların, önemli proje ve politikaların kalıcı olabilmesinin yolu da, kamuoyuna mal olması, toplumun büyük çoğunluğu tarafından kabul görmesiyle mümkündür.

Yaptığınız doğru şeyleri bile eğer, sizin dışınızdaki güçlerle, muhalefet partileriyle, toplumun değişik kesimleriyle paylaşamıyor, onları sürece katamıyorsanız bunun toplumdaki yansıması farklı olacaktır.

Muhalefet yapmadan iktidar olmanın bu tür zorluklarının yanında iktidar olmak isteyenlerin de çok iyi muhalefet yapmaları gerektiğinin altını çizmek gerekiyor.

Salt iktidar karşıtlığı üzerinden bir muhalefet anlayışının toplumda pek itibar görmediği ve hatta aksine iktidarı güçlendirdiğini görmek için kahin olmaya gerek yok.

Şu an iktidara en yakın siyasi parti olarak CHP nin bu somut gerçekliği dikkate alarak politikalarında değişiklik yapma eğiliminde olması doğrusu beni sevindirdi.

Şimdiye kadar ülkemizin en önemli sorunu olan Kürt sorunuyla ilgili ciddi, kalıcı ve uzlaşmacı bir çözüm önerisi sunamayan CHP nin şu günlerde iktidar partisiyle bir diyalog arayışında olması ve Kılıçdaroğlu’ nun Başbakan’ dan randevu talep etmesi olumlu bir adım.

Atılan bu olumlu adıma Tayyip Erdoğan’ın sıcak bakması ve BDP nin parti olarak bu girişime destek vermesi, barışın yeniden masaya yatırılacağı umudunu doğurdu.

Çözüm konusunda 10 maddelik bir paket sunan CHP nin  genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu “barışı masada konuşalım” mesajı vererek, yeni bir uzlaşma sürecini başlatmış oldu.

Ülkenin önemli ve bütün toplumu ilgilendiren sorunlarının çözüm adresinin TBMM olduğu vurgulanan çözüm paketinde ayrıca “toplumsal mutabakat komisyonu” ile “akil insanlar grubu” oluşturulması öngörülmekte.

Geç kalınmış ama acilen hayata geçirilmesi geçen bu görüşme ve uzlaşı sürecinin başarıya ulaşmasının yolu da pakette belirtildiği üzere “meselenin; siyasi partiler arasında polemik, yıpratma, üstünlük ve yenilgi konusu olmaktan çıkarılması” konusunda gösterilecek duyarlılığa bağlı görünüyor.

Meclis Başkanı Sayın Cemil Çiçek’in sahiplenmesi halinde CHP nin bu girişiminin ülkemiz barışı adına önemli bir kazanım olacağını düşünüyorum.

CHP, toplumun çoğunluğunu kazanmak, bu yolla da kendi dinamikleri, akılcı politikalarıyla iktidar olmak istiyorsa, bu tür projelerle sürdüreceği doğru ve sürdürülebilir muhalefet tarzını uygulamaya ihtiyacı vardır.

Nasıl muhalefet olmadan ikitidar olan, halkın neredeyse yarısının oylarını alma başarısı gösteren AKP bile bugün zorlanıyorsa, ciddi bir muhalefet sergilemeden iktidar olunamayacağını CHP nin de anlaması ve bu yönde yapılan eleştirilere kulak vermesi gerekir.

ayhanongun@gmail.com   05.06.2012 BODRUM 

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..