Muhalefeti arıyorum: Gören var mı?

22 Temmuz seçimlerinden önce, miting meydanlarında söylemleriyle yeri göğü inleten (!) parti liderlerini arıyorum.

Söylemleriyle her fırsatta Atatürk’ün partisi (!) olmakla övünen ama Atatürk’ün partisinin nasıl baraj altında kaldığını ve 22 Temmuz seçimlerinde neden oy kaybettiğini bir türlü açıklayamayan,

“Bizim kılavuza ihtiyacımız yok, kılavuzumuz Mustafa Kemal Atatürk’ tür” diyerek meydanlarda esip, gürleyen,

Hazırlanan AKP anayasasının maddelerinde yer alan tüm Atatürk İlke ve İnkılâpları’nın çıkartılması karşısında dut yemiş bülbül kesilen; Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) Ana Muhalefet Partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni (CHP) ve onun liderini arıyorum; Göreniniz, duyanınız var mı?

“Cumhurbaşkanı da olsa o makamdan inecek, yüce divana gidecek” diyerek kükreyen,

“AKP’nin alternatifi tektir o da milliyetçi harekettir” diyerek mangalda kül bırakmayan,

TBMM’ e girdikten sonra Söğüt’ te yüce divana göndereceğini (!) iddia ettiği başbakan ile 40 yıllık dost gibi sarmaş dolaş, kanka olan,

11. Cumhurbaşkanının seçilmesine meclise girerek destek veren, ikinci büyük muhalefet partisi, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ve onun liderini arıyorum; Göreniniz, duyanınız var mı?

***

22 Temmuz seçimlerinden önce ; “Solcular CHP’ ye, Sağcılar MHP’ ye “diyerek adeta yol gösteren tüm ulusalcı kanal ve köşe yazarları ile onlara oy veren halkı mahcup eden muhalefet partilerinin o miting meydanlarını inleten muhteşem (!) liderleri ortada yoklar… Yoklar ama…

Bir ses, ülke ve Atatürk sevdalılarını çağırıyor; Duyanınız, bileniniz var mı?

Tuncay Özkan…

Ana haber bültenleri 6 gün kapatılan Kanal Türk’ün kurucusu ve genel yayın yönetmeni.

Sesinin çıkabildiği kadar bağırıyor:

“Bizler öylesine mükemmel dostlar, kardeşler, sevdalılarız ki; vatan, namus ve ahde vefa denildi mi, yârimizin üstüne yar, sevdamızın üstüne sevda, kavlimizin üstüne kavil yok.

Bizler öylesine dostlarız ki, çağırdık mı koşarız bir birimize, kelimesiz, yazısız şartların oluşması yeter, anlaşırız...

Kaç kez sınandık yollarında Anadolu’nun.

Kaç kez çağırdık birbirimizi ve iki elimiz kanda olsa koştuk geldik yaramıza tuz, sevincimize sevinç, azmimize ateş olduk.

Şimdi yeniden, gücümün yettiğince yeniden, bir daha sesim çıkmamacasına bağırıyorum bağırıyorum ...

Herkesi yeniden:

“ ÇAĞIRIYORUM”

Gelincik gelincik açmak için coşmak, akmak için, yeniden yeniden yaratmak için:

“ÇAĞIRIYORUM”

Zulm ile başını eğen halkım...

Silkin doğrul artık, günü geldi kavganın.

Nedir başınız önde, sesiniz kısık...

Ölü toprağı üstünüzde...

Babanız öldü biliyorum...Benim de öldü...

Ama ya evlatlarınız, onların acısını göstermesin Allah, onlar için kalkmayacak mısınız ayağa...

Onları zalimin gözyaşına, süslü lafına, kirli parasına, ruhunu tanrıyı ararken şeytana kaptıran büyük suçuna ortak mı sayacaksınız?

Olmaz efendim olmaz...

Olamaz...

Yeniden, yeniden...

Herkesi yeniden:

ÇAĞIRIYORUM…

Onlara içimizden sadece bir milyon kişi karşılık versin. İnternette www.tuncayozkan.com üzerinden veya www.bizkackisiyiz.com adresinde buluşalım. Ama orada hemen ve önce tam bir milyon kişi buluşalım.…

Seçilmiş krallara, korkunun bezirgânlarına karşı namusu, erdemi, demokrasiyi...

Zulme karşı adaleti...

Zalime karşı hakkı ve halkı savunacağız.

Yeni bir Türkiye yaratacağız.”

TUNCAY ÖZKAN

***

Bir ses bizi çağırıyor; Duyanınız var mı?