Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '17

 
Kategori
Güncel
 

Muhalefetin tezleri yanlış mı?

Muhalefetin tezleri yanlış mı?
 

Almanya Başbakanı Angela Merkel muhalefetin demokrasi için önemli olduğunu söylerken Cumhurbaşkanımız “Muhalefetin tezleri doğru değil.” diyor.

Şaşırmıyoruz artık, çünkü şaşılacak çizgiyi çoktan aştık da karnımıza giren sancılara engel olamıyoruz.

Ah, ah! Ne demişti Hasan Hüseyin Korkmazgil:

Kör olasın demiyorum / Kör olma da gör beni.

Nasıl anlatsak ki derdimizi, Sayın Cumhurbaşkanım? Ne yapsak da anlatsak kendimizi? Ne yapsak da inandırsak ne sancılar çektiğimizi? Ne yapsak da empati yapmanızı sağlasak?

Kendinizi muhalefetin yerine koyun. Bir zamanlar siz de muhalefettiniz. Bir zamanlar siz de istediğiniz gibi konuşamıyordunuz. Birileri parmak gösteriyordu, otokontrol yapmak zorunda kalıyordunuz. Rahatsızdınız, mağdurdunuz, mutsuzdunuz…

Bütün bunları zamanında yaşamış bir siyasi görüşün mensubu olarak nasıl bu duyguları şu an yaşamak zorunda olan siyasi görüşleri anlamak istemezsiniz. Onların rahat rahat düşüncelerini ifade edemediklerinin bir gerçek değil de yanlış tez olduğunu nasıl dillendirebilirsiniz?

Yaşananlar yalan mı? Biz rüya mı görüyoruz? Dünya görüşleri yüzünden hapse atılan bu kadar insan bu ülkede değil miydi?

Korku sardı dört bir yanı.  Bu da mı yalan? Koskoca profesörler, bilim adamları, ekonomistler, sanatçılar susuyorlar. Çünkü etrafta bir korku havası…

Evet kadar net hayır diyebilen kaç kişi var ortalıkta? Rıdvan Dilmen “ Evet diyorum, Arda kardeşim orda mısın?” videosunu gülerek paylaşabiliyor. Sözüm yok. Ama bugün mesele “Hayır diyorum, …..kardeşim orda mısın?” diyebilmenin ne kadar zor olduğu.

Muhalif kanallar susturulmadı mı? Bu da mı doğru olmayan bir tez?

Empati ne önemli şey. Birilerinin mutsuzluğu üstünden mutluluk tasarlamak ne garip şey. Bugün her görüşten insanın kendini ifade edebildiği, istediği gibi yaşayabildiği, korkmadığı bir ülke birlikte yaşanabilen bir ülke olmaz mıydı? Diğer türlü nasıl bir arada yaşanacak? CHP zihniyeti yüzünden mağdur olduğunu söyleyen bir siyasi görüş bu sefer de başkalarını mağdur etmeyecek mi? Eleştirdiği CHP’den ne farkı kalır bu siyasi görüşün.

Geçmişte mağdur olduğunu söyleyen AKP zihniyetinin yalan söylediğini söylerdi bir zamanlar ulusalcılar. Ben mağdur olduklarına inandım o zamanlar. Çünkü mağdur olduğunu söyleyen birilerinin duygularını anlamaya çalıştım. Ve anladım da. Oysa şimdi mağdur olduğunu söyleyen ve de bizzat mağdur olanlar var bu ülkede bir de onlara inanmayan AKP zihniyeti. Zaman değişti ama karşı tarafın ne hissetiği yine önemli değil. Demek ki yaşananlardan ders alınmamış. Birileri mağdur edilmeden bir sistem yaratılamaz mıydı? Hep böyle mi devam edeceğiz bu ülkede yaşamaya. Birilerinin kafasına mı vurulacak hep?

Birbirimizi dinlemiyoruz nicedir. Kulaklarımızı kapattık birbirimize. Ötekiyiz birbirimiz için. Ne acı… Halbuki öteki dediğimiz komşumuz, arkadaşımız, akrabamız… Yani birlikte yaşamak zorunda olduğumuz insanlar.

Evet diyen de bizden hayır diyen de.  Herkes bu ülkenin iyiliği için düşünüyor. Biraz rahatlasak, biraz esnek baksak hayata.  Birbirimizin düşmanı değiliz, bir anlasak…

Bu gidiş gidiş değil! Referandumdan evet de çıksa hayır da çıksa böyle yaşanmaz bu ülkede. Toplumsal uzlaşıya çok ihtiyacımız var. Böyle millet olunmaz! Toplumun her kesimini kucaklayacak bir sisteme ihtiyacımız var.

Bana kalırsa ne evet ne hayır! Parlamenter sistem bu haliyle kalırsa da sorunlu, demokratik olmayan bir Başkanlık sistemi gelirse de sorunlu. Yani aşağı tükürsek sakal yukarı tükürsek bıyık.

 
Toplam blog
: 31
: 283
Kayıt tarihi
: 27.03.16
 
 

Eğitim: Mimar Sinan Üniversitesi, Türk Dili ve Edebiyatı /  İlgi Alanları: Okumak, yazmak, gezmek..