Muhalefetteki Rehavet!

Temsil noktasında görmeye hemen hiç ama hiç alışık olmadığımız muhalefet kanadının yıllardır keyfine diyecek yoktur doğrusu...

Güçlü bir iktidar olan AK partinin, 2001 yılından bu yana sosyal, siyasal, askeri ve ekonomik alanlar başta olmak üzere hemen her alanda tek başına omuzladığı bu yükü başarıyla taşıyor olmasının tek bir formülü varsa o da, halkın bitmeyen teveccühü gibi görünüyor. Tabi hal böyle olunca, böylesine güçlü iktidarlar karşılarındaki muhalif güruha istemsizce de olsa akla hayale gelemeyecek lüksler sunuyorlar. Bu lükslerin başında inkâr, çamur at izi kalsın siyaseti, şikayetçilik, şeytanın avukatlığına soyunma, değerlerinden fersah fersah sapma gibi örneklerini epey çoğaltabileceğimiz durumlara bürünebilen ve üstelik bunu büyük bir onurla taşıyan siyasi figürler de türeyiveriyor tabi. Geminin kaptanı değil de sadece bir miço olarak siyasetten rol çalabildiklerinden mütevellit bu muhalif kesimi, epey rehavet içerisinde görmeniz de mümkün hale gelebiliyor böylelikle. Hani şu haftanın belli günleri kitlelerine ayar verme konuşmaları sonrasında başka ne yaparlar sorusuna cevap elbetteki var tabi. Nerede ülke menfaatini zora sokacak hamle var ise orada görmeniz pek bir mümkündür. Ha unutmadan en sevdikleri hamlelerden biri de kendi ülkelerini, bu milleti pek sevdiklerine inandıkları o malûm yerlere ağız dolusuyla şikâyet etmek.

Varsın AK Parti iktidarı, dünya siyasetini şekillendirme noktasında en ön saflarda belirleyici rol oynasın. Ne önemi var canım. Yerli ve milli olma yolunda ilerlemekmiş aman be sen de. İhalar, sihalar, son sistem tasarlanan uçak gemileri. Yok efendim kendi doğalgazımızı çıkaracak teknolojiye sahip olmak, hele bir de tüm bunlar yetmezmiş gibi ne zaman hayatımıza yansıyacak diye tarih vermek... Ayıptır efendiler. Sevmez bu ülkenin muhalifleri bu işleri bilmez misiniz? Yüzbinlerce cana malolan, ekonomileri alt-üst eden, hatta iyi yönetmediği için Amerikan başkanını koltuğundan eden bu pandemi sürecini bile başarıyla yönetmiş olmaksa ayrı bir hadsizlik konusudur muhalefete göre. Sağlam temellere oturtulan ve başarıyla yönetilen sağlık sisteminin, teknolojisiyle övünen Avrupa ülkelerine bile şapka çıkarttıracak kadar iyi olması büyük bir talihsizliktir.

Şimdi koltuk siyaseti yapan bu rehavete, pardon muhalefete siz sahi ne yaparsınız diye bi sorsak haddimiz olmadan. Bu ülke için, demokrasi, insan hakları için, gelecek nesiller için dur durak bilmeden çalışıyoruz diyecekler tabi en doğal olanından. Peki, şu %20 hariç, var mıdır inancı olan bu yargıya?

Ben cevaplayayım muhalefet acaba ne yapar! Muhalefet ne yapar bilmem ama, muhalefet yıllardır ne yatar ne yatar...