Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ocak '09

 
Kategori
İnançlar
 

Muharrem Ayı ve Matem Orucu

Muharrem Ayı ve Matem Orucu
 

Hicri takvimin birinci ayı muharremdir. Onuncu günün de ismi, Aşure’dir. Muharrem ayının Aşure günü, Arap, İsrail ve Fars milletleri tarafından kutsal kabul edilen ortak bir değerdir. Kökeni aşağıdaki gibi bir sıra takip eder.

Âdem atanın tövbesinin kabul edildiği gün.

Nuh Peygamber'in gemisinin karayı bulduğu gün…

İbrahim Peygamber'in Nemrut’ un ateşinden kurtulduğu gün…

Musa Peygamber'in kavmini Firavun'un şerrinden kurtardığı gün…

Yunus Peygamber'in balığın karnından kurtulduğu gün…

Eyüp Peygamber'in dertlerine şifa bulduğu gün…

Hep aşure çorbası pişirilerek kutlanır. Hangimiz bu güzel çorbayı yemeyi sevmeyiz?

Hz. Muhammed ve Hz. Ali de 10 Muharrem Aşure günü şükür ve senalarını ifade ederek, oruç tutmuşlar. Nuh Peygamber'in kurtuluş çorbasını pişirip fakir fukaraya yedirmişler, Hayır ihsan yapmışlar. Bütün tarihler o güne kadar olan, Muharrem ayının kutsallığı ve özelliğini böyle anlatırlar. Matem Orucu bitiminde Aşure pişirilir. Aşure, tatlı bir çorba olup, birlikte yenilir veya evlere dağıtılır. Aşure çorbasında et bulunmaz. Buğday, fındık, ceviz veya meyvelerden oluşan 12 değişik üründen yapılır. Aşure Günü, Sünnilerin Ramazan Orucu bitiminde kutladığı Şeker Bayramı gibi bir bayram kutlaması değildir. Aleviler; Kerbela’ da İmam Hüseyin’in oğlu Zeynel Abidin’in sağ kurtulduğu için mutludurlar, bu nedenle çorba tatlı olur.

Peki, neden aşure ile matem bir arada anılıyor birazda o konuya değinelim.

MATEM

Matemin Türkçe' de anlamı: Çok sevilen değerli bir varlığı veya yakını kaybedildiğinde bu insanın günlük yaşamını etkiler; insanlar kederlenir, üzülür ağlar ve uzun bir zaman üstünden atamaz, eğlenemez, gülemez, neşelenmek istemez, hep günlerini üzüntü ile geçirdiği zaman dilimine yas veya matem tutmak, demektir. Matem Farsça’ dan gelen bir kelimedir. Hz. Muhammed’ in ölümünden 48 sene sonra, bütün peygamberlerin kutsal kabul ettikleri, oruç tuttukları Hicri 10 Muharrem 61 Cuma günü Miladi 10 Ekim 680 tarihinde, Kerbela denen Fırat Nehri’ nin kenarında, kurda kuşa sebil olan Fırat suyunu, Hz. Muhammed’ in torunlarına, Ehl-i Beyt’ ten de tek kalan Hz. Hüseyin’e ve onun yavrularına vermediler… Dünya da bugüne kadar bir eşi benzeri olmayan, susuz bırakmak yolu ile bir zulüm ve katliam işlendi. Muharrem deyince Aleviler için yas veya matem ayı işte bu yüzden akla gelir. Bugüne kadar inancında, felsefesinde, itikadında, sevgisinde, Hz. Muhammed’e ve onun Ehl-i Beyt' ine canı gönülden Aşk-ı Muhabbetiyle bağlı olan Aleviler, onların sevgisi ile sevinmişler, kederi ile kederlenmişler, acılarına ağlamışlar, gördükleri zulüme de yas tutmuşlardır. Zulüm edenleri de lanetle anmışlar. Yaşananları bu yüzden hiç unutmamışlardır.

Hele Muharrem ayı gelince o zulmün kendilerine yapılmış gibi acısını hissederler. İşte o 12 gün, oruçlu halleriyle. Düğünlere, eğlenceli yerlere gitmezler, düğün nişan yapmazlar, fazla sulu yiyeceklerden güçleri oranında sakınırlar, yaşadıkları ortama göre, imkânları ve olanakları el veriyorsa traş olmazlar, iştahlarının çektiği güzel ve etli yemekleri yemezler.

Toparlayacak olursak: Nasıl ki yakınlarınızdan birini kaybettiğiniz zaman, onun acısı ile bir zaman kederli, üzüntülü günler yaşıyorsak. İşte 12 gün oruç boyunca da aynı yas ve acı öyle yaşanır.

http://www.abkyol.nl/alevilik/muharremorucuveasure/index.html Kaynak olarak kullanılmıştır.

 
Toplam blog
: 405
: 914
Kayıt tarihi
: 19.04.07
 
 

Okumayı ve kendimce yazmayı severim. Samimi eleştirilere açık biriyimdir. ..