Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '12

 
Kategori
Meslekler
 

Mühendisin şimcikteki durumu

Mühendisin şimcikteki durumu
 

Mühendis


Ülkemizde bir dönem mühendis sayısı azdı. Kamu kurumları gazetelere ilan vererek hatta broşürler ve dergiler hazırlayarak mühendis arardı. 1960’lı ve 1970’li yıllarda Üniversiteler, Ülke ekonomisinin gelecekte ihtiyaç duyacağı mühendis sayısı dikkate alınarak hesaplanmış kontenjanlara göre öğrenci alınırdı.

Son dönemlerde Anadolu’da kapanan Fabrikaların yerine bir tabela takılarak, yanına birkaç tane prefabrik bina monte edilerek, başına da bilim adamlığı ile ilgisiz Profesör atanarak, açıldığı bölgede yaşayan, açıldığı bölümden mezun öğretim görevlileri temin edilerek Üniversiteler oluşturuldu.

Üniversite sayısı son 10 yılda iki katına çıktı. Mezunlar için çok büyük bir çalışma alanı olan kamu alanı daraldı, artık mühendis arayan kamu kurum kuruluşları yok. Ülkemizde, özel sektörün gücününde kamuya bağlı olduğu gerçeğini bilinmekte.

Her geçen gün açılan Üniversite sayısı ve neredeyse açılan tüm Üniversitelerdeki Mühendislik Fakültelerinin varlığı, çokluğu, eğitim kalitesinin düşürülmesi dışında, mezun sayısını artırmış, eğitimli işsizliği de körükleyen bir etken olmuştur. Ara eleman, niteliksiz işçi, usta ve kalifiye elemanın iş bulma olasılığı bir mühendisin iş bulma olasılığından oldukça fazladır. Zira Mühendisin çalışması için mutlaka bir iş yeri ve çalışanlar olmalıdır.

Bir köşe yazısında okumuştum, Ankara’dan İzmir’e giderken, Denizlide bir yolcu otobüs muavini ile tartışıyormuş. Yolcu Denizlide ineceğini daha önceden bildirmemiş, otogar geçilince inmek isteyince, tartışma başlamış. Yolcu, kendini önemli biri olarak göstermek için, “ben mühendisim” demiş. Muavin ise buna “ben de mühendisim” diye cevap vermiş.

Bilinen, taksi şoförlüğü, garson, memur, büfecilik dahil bir sürü işin, eğitimleriyle ilgisi olmayan mühendisler tarafından yapıldığıdır. Sizce bu işleri yapmak için mühendislik eğitimi almaya gerek var mıdır?

Mühendislik hizmetinin verilebilmesi için, yeni açılan bu Üniversitelerin Mühendislik Fakültesinden mezun olanlar;

-Matematik ve mühendislik bilgilerini uygulama yeteneğini kazanmış mıdır?

-Verileri analiz etme ve yorumlama yeteneğini kazanmış mıdır?

-Belli bir amaçla bir sistemi veya bir süreci tasarlama ve yönlendirme yeteneğine sahip midir?

-Disiplinler arası gruplarda çalışma alışkanlığını ve becerisini kazanmış mıdır?

-Mühendislik sorunlarını tanımlayabilir mi? Formüle edip, çözme yeteneği kazanmış mıdır?

-Mesleki ve etik sorumluluk anlayışına sahip midir?

-Etkin iletişim yeteneği kazanmış mıdır?

-Almış olduğu eğitimi, mühendislik çözümlerinin küresel ve toplumsal çerçevede etkilerini anlayabilmeye yeter mi?

-Yaşam boyu öğrenmenin gereğini kavramış ve bu doğrultuda gerekli alışkanlıklar kazanmış mı?

-Çağdaş konularda bilgi sahibimidir?

Evrensel çalışma kuralları olan; Doğruluk, Dürüstlük ve güvenirlik, İnsan yaşamına ve gelişimine saygı, hakkaniyet, açıklık, yeterlilik ve sorumluluk taşıyorlar mı?

Topluma, doğaya ve çevreye, iş yaptırana ve iş yapılana, Mesleğe ve meslektaşa, birey olarak kendisine ve en önemlisi sahip olduğu Meslek örgütüne karşı Sorumluluk bilinci gelişmiş midir?

Bu sorulara cevabın evet olacağı gençleri yetiştirecek yeterli sayıda mühendislik bölümleri mi olmalı? Yoksa tüm bunlara evet cevabı veremeyen sözde mühendislik eğitim almış genç, Otobüs Muavinliği işini mi hak ediyor sizce?

Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..