Muhibbi

Osmanlı devletinin kuruluş ve gelişme yıllarında , özellikle saltanatı devralacak şehzadelerin her bakımdan iyi yetiştirilmelerine çalışılırdı. Onun için padişah babalar çocuklarının, özellikle saltanatı devredeceği şehzadelerin yetiştirilmesi için ülkenin en iyi hocalarını , alimlerini toplar çocuklarını bu değerli insanlara teslim ederken , yetişmeleri için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamalarını, bütün ciddiyetleriyle eğitime önem vermeleri gerektiğini belirtirlerdi. 

Muhibbi kimdir ?
Muhibbi , televizyonda gösterilen “Muhteşem Yüzyıl” dizisinin muhteşem padişahı Kanuni Sultan Süleyman’dır. Onun şiirlerini yazarken kullandığı mahlasıdır. 

Osmanlı Sultanlarının genellikle iki yüzü vardır. Birisi cengaver, savaşlara katılan, ülkeler fetheden ve devlet yönetmenin entrikalarını bilen idareci bir kişilik... İkincisi ise, sanata, müziğe, şiire, okuma ve yazmaya önem veren aydın kişiliği. 

Muhibbi’ye gelinceye kadar Yükseliş Devrinin bütün Padişahları böyle yetişmişti; sanata derin ilgileri vardı. Zamanın en iyi sanat, şair, ilim adamlarını çevrelerine toplamaya önem verirlerdi, onlardan ilham ve feyz alırlardı. 

Muhibbi’nin ataları kimlerdi ? 

Avni : 

Avni (Fatih Sultan Mehmet 1432- 1481) in babası Sultan İkinci Murad, annesi Huma Hatun'dur. Fatih, 11 yaşında Manisa'ya Sancak beyi olarak tayin edilir. Çok dikbaşlı olan Fatih’e babası Akşemsettin’i hoca olarak göndermiş, Akşemsettin sopayı ele alıp diğer öğrencileri falakaya yıkınca Fatih işin zor olduğunu görmüş; ondan sonra iyi bir öğrenci olmuş ve bu arada yedi dil öğrenmiştir. Fatih (Avni ) mahlasıyla bir çok şiirler, gazeller yazmış. Bunlar daha sonra bir Divan’da toplanmıştır. 

Adli :
Adli (II. Beyazıd -1481 -1512) nin babası : Fatih Sultan Mehmed; annesi : Sitti Mükrime Hatun’dur... Sofu Beyazıd adıyla’da anılan ve şiirlerindeki mahlası “Adli” olan II. Beyazıd, zamanında gerek Edirne’de gerek İstanbul’da bir çok sanat eseri meydana getirilmiştir. Bunlardan en önemlilerinden biri Edirne’de bulunan ve şimdi bir Sağlık Müzesi olarak kullanılan II. Beyazıd Külliyesidir. Adli mahlasıyla çok güzel şiirler yazdığı bilinen ve bir Divanı’da bulunan II. Beyazıd’ın mezarı İstanbul’da II. Beyazıd Camiinde bulunan türbededir. Adli aynı zamanda iyi bir hattat ve bestekardı. 

Selîmî :
Selîmî ( Yavuz Sultan Selim 1470- 1520) nin babası II. Bayezid, annesi Gülbahar Hatun'dur. Arapça ve özellikle Farsça'ya çok hakim olan Selim'in, kendi el yazısı ile Selimî mahlasıyla yazılmış olan Farsça manzumeleri günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi Arşivi'nde bulunmaktadır. Farsça'nın yanında Türkçe şiirleri de bulunan Selim'in, Farsça olan Divân'ı 1306 yılında İstanbul'da basılmış olup, 1904 tarihinde de Alman İmparatoru II. Wilhelm'in emri ile Paul Horn tarafından Berlin'de yeniden yayınlanmıştır. 

Fatih’in “Avnî Divanı”, II. Bayezid’in “Adlî Divanı”, Yavuzun “Selimî Divanı” ve
Kanuni’nin “Muhibbî Divanı” vardır ve Yavuz’un hastalığı üzerine yazdığı aşağıdaki şiir çok iyi bilinir: 

“Merdüm- i dideme bilmem ne füsun etti felek
Giryemi füzun eşkımı hun etti felek
Şirler pençe- i kahrımda olurken lerzan
Beni bir gözleri ahuya zebun etti felek” 

Muhibbi : 

Muhibbi (Kanuni Sultan Süleyman (1495- 1566). Babası I. Selim, annesi ise Ayşe Hafsa Sultan idi. Yedi yaşında bilim, tarih, edebiyat, din ve askeri taktikler için İstanbul'da yer alan Topkapı Sarayı'ndaki okula gönderildi. 

Bütün padişahların içinde 2800 den fazla şiiriyle edebiyatta da tartışılmaz birincidir. Şiirlerindeki sözlerinin son derece ölçülü ve tutarlı olduğu bilinmektedir. Divan edebiyatı'nda, çoğu gazel olmak üzere, en hacimli divanlarından birine sahiptir. 

"Halk icinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi" 

Adlı şiiri bir atasözü gibi herkes tarafından çok iyi bilinir. 

Yukardaki Padişahlardan çıkaracağımız sonuç, bir devlet adamının iyi bir yönetici olduğu kadar, duygulu, sanatsever, edebiyat sever bir insan olması gerektiğidir. Osmanlı padişahlarının çoğu böyle idi. Bir çoğu şairdir, bestekardır, diğerleri de çeşitli sanatlarda hüner göstermişlerdir.