Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '09

 
Kategori
Güncel
 

Muhsin Yazıcıoğlu ve kaza öncesi acı gerçekler.

Muhsin Yazıcıoğlu ve kaza öncesi acı gerçekler.
 

Allah Rahmet Eylesin. Huzur içinde yat...


Elim bir kaza sonrasında kaybettiğimiz rahmetlinin acısı milletin yüreğinde düğümlenedursun, bir yandan olayda “ihmal var mıydı, gecikme oldu mu” sorularıyla çeşitli yorumlar yapılmakta; öte yandan kazaya dair şüphe bulguları üzerinde durulmakta.

Muhsin Yazıcıoğlu ve ekibini taşıyan helikopterin kazasının hemen ardından İHA muhabirinin 112 ile irtibat kurması, o esnada geçen konuşmalar, sinyallerden yerin tespit edilmeye çalışılması vesaire bu türden haber ve yorumları okudunuz, belki onlarca belki daha da fazla.

Yine kazadan önce Muhsin Yazıcıoğlu’nun ekipten kimi yetkililerin ısrarı üzerine ilk defa helikopter kiralaması ve ardından “Beni öldüreceksiniz” demesi; daha önce defalarca kazadan sağ kurtulması; kurtarma işindeki aksaklıklar ve aksilikler vesaire de olayın içinde bir kasıt olup olmadığı yönde zihinleri kurcalıyor. Buna dair bir çok köşe yazısı da yazıldı.

Muhsin Yazıcıoğlu ve 5 kişinin ölümüne sebep olan helikopter kazasından kısa bir süre önceye dönmeye ne dersiniz?

Gazeteleri açalım… Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili yapılmış haberleri tarayalım… Televizyonlarda haber bültenlerini gezelim ve yine Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili haberleri tarayalım.

Ne buldunuz?

Destek veren kitlesi ve yakınları dışında kendisi hakkında çokca malumata sahip olamadığımızı mı?

Türkiye genelinde %1’ler civarında oy aldığı için manşetlere taşınmadığı, televizyon haberlerinde esamesi okunmadığını mı?

12 Eylül öncesi dönemde Ülkü Ocakları başkanı iken içine karıştığı olaylar nedeniyle hala suçlandığını mı?

7.5 yıl hapis yatmasına rağmen toplumun geneli tarafından potansiyel anarşist olarak görüldüğü ve hala affedilmediğini mi?

Kurucusu olduğu partinin ve onun alt kolu Alperen Ocakları’nın yine toplumu germe ve karıştırma politikası izlediği varsayılarak dışlandığını mı?

Bu ülkede çok oy alıyorsan adamsın, değilse bizden sana haber çıkmaz denildiğini mi?

Sizi bilmem ama ben bunları gördüm… Sınırlı sayıdaki birkaç medya organı hariç bırakın detaylıca ondan bahsetmelerini, çok zaman bahse değer bulmadıklarını gördüm.

Şimdi ne yapıyoruz?

a) Günah çıkarıyoruz
b) Takiyye yapıyoruz
c) Suçluluk psikolojisiyle ne yaptığımızı bilmiyoruz
d) Elimizden geleni yapıyoruz
e) Elimizden geleni yaptık ya
f) Geç kalmış bile olsak ona verdiğimiz değeri gösteriyoruz

Peki onun bütün bu yaptıklarımızdan haberi var mı? Bu iyiliklerimizi bilecek mi? Duyacak mı? Görecek mi?

Şu ikiyüzlülüğümüzü üzerimizden ne zaman atacağız acaba?

İnsana sırf insan olduğu için değer verebilmeyi ne zaman öğreneceğiz acaba?

Her şeyin maddiyat olmadığını ne zaman anlayacağız acaba?

İnsanlara değer vererek onlar hayattayken hayatlarımı devam ettirebilecekleri tedbirleri ne zaman almayı akıl edeceğiz acaba?

Toplum olarak “gözün üstünde neden kaş var ulan” edebiyatını bırakarak ne zaman ortak değerlerde uzlaşabileceğiz?

Sen adam ölmeden önce adını bile ağzına almaktan imtina et, öldükten sonra ardından methiyeler düz. Olacak iş mi?

Yok efendim en dürüst siyasetçiymiş, en insancıl yönler ondaymış, samimiyetine kimse halel getiremezmiş. Yahu adam ölmeden önce aklın neredeydi afedersin?

Peki ben ne mi yaptım? Hiçbir şey? Ölmeden önce nasıl biliyorsam yine öyle biliyorum. Allah rahmet eylesin, Allah sevdiklerine ve yakınlarına sabır versin diyorum. Benim için ölmeden önce ne ise, yine aynı ADAM’dır…

Murat HACIOĞLU
28 Mart 2009 Cumartesi
http://www.murathacioglu.com/

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..