Muhteremlere ot biçtirmek

İnsan arsız ve ayarsız olunca, bedeni meydana getiren uzuvların hiç birinin yedeği olmadığı için arsız ve ayarsız insanın tamiri imkânsız.

İngiltere’de Thomas Thwaites adındaki adam merakını gidermek için hayvanlar içinde keçi adam olmayı istemiş.

Alpler’de karşılaştığı bir çoban, Thomas'ı sürüsüne katmış, Thomas, 3 gün bir keçi sürüsüyle, 3 gün de yalnız başına keçi olarak yaşamış.

Yukarıdaki görsel de keçi adam Thomas Thwaites’i görüyorsunuz.   

Bir sürünün içerisinde keçi adam olarak yaşamak Thomas'ın düşündüğü kadar kolay olmamış. Thomas Thwaites keçilerle beraber geçirdiği günleri şöyle anlatıyor.   

Keçileri kayalıkların arasında bir kilometreden daha fazla mesafeden ancak takip edebiliyordum. 

Keçiler bir anda beni toz içinde bırakıyorlardı. Günün geri kalanını onlara yetişebilmeye çalışarak geçiriyordum.   

Düz ve yumuşak, çimenli yerler oldukça güzeldi. Ama dağdan aşağı doğru inmek sahiden korkutucuydu. Çünkü düşseydim beni bir kayaya çarpmaktan koruyabilecek ellerim yoktu.

Protezlerle hareket etmenin zorluğu yanında bir de sürüye ayak uydurmak, dağlık alanda keçilerle otlamak, yağmurlu ve soğuk havada otlarda uyumak, oldukça güçtü. 

Haklısınız bize ne  elin keçilerinden, biz bizim koyunlara bakalım.

Âmâ olanın dileği bir göz, Makamın kapısı açıkken dilek içeri girerse, Yüce Allah verir iki göz.

İyi yönetilmiyoruz diye şikâyet ediyoruz.

Bakın ülkemizde 5 yılda milyoner zenginlerin sayısı ikiye katlanmış. Bunlar

ilerlemenin nişaneleridir!

Artık yoksullarımızla üzülmeyeceğiz, zengin milyonerlerimizle övüneceğiz.

İşte bizi daha iyi yöneteceklerini, daha mutlu edeceklerini iddia edenlerin henüz

yolun başında söyledikleri seçmeli, iğneli sözlerinden bazıları.        

Geliyoruz iktidar olacağız.

Muhteremlere ot biçtirmezsem namerdim. 

Ver yesin, ört uyusun muhalefeti.

Açın kulaklarınızı, bırakın koltuklarınızı. 

Ülkücü bir Cumhurbaşkanı “ Gâvur İzmir “ demez.

Ne içtiniz, bu hangi kafadır?

Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Meclis Başkanı ülkücü olacak…..

Başımıza daha neler gelecek neler.

Ne kadar melâmetçi bir toplum olduk halimize şükretmiyoruz.

Bütün hayaller tatlıdır, hiçbir acı hayal yoktur. Tatlı hayaller insanı yaşama bağlar, hayatı insana sevdirir.

Sözde yeni gelen yolcular rüyalarında gördükleri tatlı düşleri, hayalleri bize anlatıyorlar.

Yıllardır bu yolda yürüyen, mola verip yön değiştiren sözde yeni yolcular bizi daha iyi yöneteceklerini ve mutlu edeceklerini ütülenmiş eski sözlerle kandırıyorlar.

Muhteremlere değil de otlara acıyorum. Sevgi ve saygı duyduğum ırgatlar işsiz kalacak.

Thomas Thwaites’in neden koyun adam olmadığını, keçi adam olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz.

Bu ülkede artık her söze inanan uslu koyun olma devri bitmeli, inatçı keçi adam olma devri başlamalı.

Boşuna dememişler bela gelmez kula Hak yazmadıkça, Hak bela vermez kuluna kul azmadıkça.  

Kıymetli okurlarımıza saygılar sunuyorum.

Mehmet BURAKGAZİ / MERSİN