Muhteşem Yüzyıl!..

Tarihi filimlere ilgi duyduğum için, TV'de ki "Muhteşem Yüzyıl" dizisini fırsat buldukça izliyorum..

Muhteşem sözcüğünün Türkçe karşılığı ise; " Heybetli, haşmetli, debdebeli, büyük, ulu"

Kanuni Sultan Süleyman dönemi gerçekten Osmanlı tarihinde önemli yer tutar ve o dönem muhteşemdir..

Bizler köşe yazarları, özellikle sürekli yazanlarımız bazen sözcükleri yerli yerine oturtamayabiliriz.. Örneğin; yalnız, yanlız, muhabere, muharebe vd. gibi

Bir işin, bir oluşumun, bir olgunun "MUHTEŞEM" olup olmadığı bizim bilgi ve birikim ve yeteneklerimizle ilintlidir..

Burada bir anımı nakletmek istiyorum..

Yaşım 15 ve ben bir başıma Erzincan'ın Ilıç kazasından Aydın'a trenle geleceğim..

Rahmetli babam beni istasyona indirdi, cebime yol harçlığı koydu.. Yiyecek içecek, kumanya yoktu..

" Baba, ben yolda ne yeyip, ne içeceğim?" dediğimde gülümsedi.

"Mustafa akşam yemeği ve sabah kahvaltısını vagon restaurant'ta yapacaksın" dedi.

Neler yapmam gerektiğini anlattı ve ben kuşetli bileti ile komportmana yerleştim..

Akşam yemek saatleri geldiğinde, restauranta geçtim..Benim için "MUHTEŞEM" bir salon vardı karşımda.. Masalarda çok sayıda tabak, çatal, kaşık sıralanmıştı..

Hatta geri dönmek istemiştim, içimden bir ses; "Geç sende bir yere otur!" dedi...

Top sakallı bir adamın karşısına geçtim oturdum.. Aslını inkar eden haramzadedir. Ailecek yemeği yer sofrasında yerdik. Ortada bir tabak, kişi sayısı kadar çatal, kaşık..

"Ne yapacaktım?"

Adeta maymun gibi karşımdaki adamı taklit ederek karnımı doyurdum..

Evet,

O salon benim için muhteşemdi..

Daha güzel, büyük, görkemli salonlarda yemek yemeğe alışmış olanlar için hiç de "MUHTEŞEM" değildi ve sıradan bir salondu..

Evet,

Değerli okurlarımız bazı sözcükleri yerli yerinde kullanamazsak bizleri bağışlayınız..

Çünkü, hergün köşe yazarlığı yapmak çok zor..

Hele hele bilgi ve birikimimiz yoksa daha da zor oluyor..

(30.12.2011)

www.mucadele.com.tr