Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Eylül '13

 
Kategori
TV Programları
 

Muhteşem Yüzyıl'ı izlerken!

Muhteşem Yüzyıl'ı izlerken!
 

Muhteşem Yüzyıl


İnanın her an vazgeçmek, izlememek istedim. Her reklam arasında tamam benden bu kadar dedim ama sonrasında da açılacaktır canım böyle olmayacaktır dedim.

Merak ediyorum, yeni sezon, bu kadar laf, söz!

Bu kadar reklam.

Günlerdir ekranlarda dönen tanıtımlar!

Özet; ben bu diziyi izlemeyeceğim.

Tekrarları izlemenin anlamı yok gibi, hep aynı sahneler oyuncular değişik.

Birkaç arkadaşımla konuştum, ben fikrimi söylemeden onlar; hep aynı sözler. Sıkıcı, tekrarlar…

Elif çok güzel bir şey yazmış.

“Birileri Vahide Gördüm’e kötü kadını oynayacaksın demiş, kimse Hürrem Sultan’ı oynayacaksın dememiş!”

Ve ilave etmiş:

“Yaşlandırma yapmak insanları çirkinleştirmek değildir ki…”

Bence de öyle…

Eski Türk filmlerinde saçlarını beyazlatırlardı yaşlanmış olurdu.

İyi de eski Türk filmlerindeydi. Köprünün altından çok sular aktı.

Yani Timur Savcı’nın içine sinmişmidir dün gece izledikleri.

Bu kadar büyük paralar yatırılan bir işe niye daha fazla özen gösterilmiyor anlayabilmiş değilim.

Kostümler muhteşemdi, taçlar İngiltere kraliyet ailesinden tutun tüm Avrupa’daki kraliyet ailelerinin taçlarından daha abartılıydı. Olsun güzeldi.

Kalabalık sahnelere hayram olmamak mümkün değildi.

Eeee sonrası!

Sonrasında Şehzade Cihangir’i oynayan bir genç vardı. Tolga Sarıtaş çok iyiydi…

İşte budur dedik.

Dizinin önemli sahnelerinden biriydi Şehzade Cihangir’in kılıç kuşanma sahnesi. İnanılmaz hazırlanılmış bir sahneydi. On numara denilir ya aynen öyleydi.

Yine Halit Ergenç çok iyiydi.

Bu genç oyuncu ne kadar rolün içindeydi, unutmaları doğal, sıkılmaları doğal, kalabalıktan ürkmesi doğaldı…

Şehzade Mustafa’yı oynayan Mehmet Günsur bana gerçekten Şehzade Mustafa gibi geliyor. Sanki daha önce bu ünlü oyuncunun hiçbir çalışmasını izlememişim!

Hele Halit Erkenç’le karşılıklı sahneleri keyifle izlenebilinir olanlar…

Dün gece benim aklımda iki olay kaldı.

Halit Ergenç bir sahne ile diziye imzasını attı.

Mehmet’in ölümünü anlattığı sahnede olağan üstüydü.

Sadece kime anlattığı şaşkınlıktı.

Sanki bir tanıdıktı yanındaki, sanki Mehmet’i tanımayan, görmeyen biriydi. Duygu neredeydi bunu anlamadım ki! Yanındaki Vahide Gördüm – Perçin’di. Ben onun oyunculuğuna hayran olan biriyim. Ama yoktu. O sahnede acılı bir anne mi vardı? Yanındaki adamın acısını anlamaya çalışan bir kadın mı? Anlamadım.

Bir çok kimse sezon finalinde Vahide Perçin’i kabul edememişlerdi. Meryem Uzerli’den sonra bir anda Hürrem olarak onu görmek elbette hazmedilmemişti ama zaman geçti, rolün kabuğunun içine girmek bu kadar önemli bir oyuncu için bence çok zor olmamalı. O gerçekten çok büyük bir oyuncu.

Anlamadım.

Üstelik tarihteki Hürrem’e Meryem Uzerli’den daha çok benzeyen, bu rolün altından hakkıyla kalkacak bir oyuncu iken!

Tabi diyorum ya ben anlamadım. Mutlaka anlayanlar vardır.

Anlamadığım o kadar çok şey vardıki dün geceki dizide.

Karışıktı, değildi!

Enteresandı, asla değildi!

Genç oyuncular iyi miydiler? Anlayamadım.

Tekrarları çoktu, ruhu yoktu. Ekrandan izleyenlere geçenler ara yerde bir yerlerde kalmışlardı ki bana ve benim gibi izleyenlere ulaşamadı.

Özet ben bir şey anlamadım.

Mutlaka anlayanlar olmuştur, sevenler, beğenenler olmuştur.

Bu benim düşüncem…

 

Nazan Şara Şatana

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....