Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Kasım '12

 
Kategori
TV Programları
 

Muhteşem Yüzyıl'ın merakla beklenen yeni bölümü

Muhteşem Yüzyıl'ın merakla beklenen yeni bölümü
 

Merakla beklenen bir durum!

Tarih kitaplarını açmaya üşenen insanın serzenişi.

Olanın değişmesi ve daha önce yaşananların merakla beklenmesi absürtlüğü ilginç.

Yer, zaman, tarih belli.

Kişiler, olaylar belli

Ve bu neyin merakı?

Gülünse mi ağlansa mı?!

Günümüzde ekran sektörünün planlı programlı işleyişi düşünülmüyor galiba.

Sadece son aşama tutma aşamasında, halk etkisi net hesaplanamıyor. Burada şans faktörü ve bilumum etkiler var.

Onun dışında her şey, bir düzen içinde.

Senaryo, oyuncular, mekan, bakış açısı…vs belli bir formüle göre işleniyor.

Bu durumda tek kaygının reyting olduğu bir ortamda, dizilerden her türlü çılgınlığı beklemek doğal bir durum haline geliyor.

Toplumsal sorumluluk fikrinden yoksunluk, izlenme uğruna toplumsal yaşamın bütünlüğünü bozucu programları bile gözü kapalı yayınlanıyor. İnsanlar tokuşturuluyor ve sürekli şöhret yetiştiriliyor.

Ülke mesleksiz ve eğitimsiz genç nüfusuyla büyük bir dinamizmi içinde barındırıyor. Bu dinamik nüfusa yönelik sağlam politikalar üretilmediği ve bir gelecek vizyonu çizilmediği için, medyanın "şöhret ve afazi" hastalığına tutulmakta insanlar gecikmiyor.

İnsanlarımız yanlış bir rüyayı görmeye zorlanıyorlar. Dizilerle insanlara ulaşamayacakları hayatlar gösteriliyor. Asıl önemli olan çılgınlık düzeyinde bir etkiye ulaşması.

Kendi içinde üretilen kahraman(!) karakterleri ile toplum meşgul ediliyor. "Halk istiyor n'apalım!" savunmalarının bir dayanağı yok. Kitle iletişim araçları, doğası gereği etkileme ve manipülasyon imkanına sahip.

Bu imkanlar maalesef zaman zaman bazı iyi niyetli olmayan amaçlara da hizmet etmektedir.

Martin Haydeger , "kamera izleyiciye çevrilmiş bir silahtır" diyor. Bu silah toplumun en önemli kurumlarından olan aileye çevrildiği zaman ortaya çok farklı sonuçlar çıkıyor.

Hayatın doğal seyrine medya marifetiyle müdahalede bulunuluyor. İlişkilerin kamera önünde yapaylık ve kurmacaya esir edilmesi ile patolojik durumlar üretiliyor.

Popüler kültür yeni yaşam tarzları ve algılamalar üretirken "değer" olgusunu da bir hayli yıpratıyor. Derinlik fikrinden ve estetik zevkten yoksun popüler kültür, insan ilişkilerini yüzeyselleştirip çocuksulaştırmakta ve anlam kırılmalarına yol açmaktadır.

 Saded: Senaryolar yazılır, diziler devam eder, reytingler zirve yapar.

Hadi iyi seyirler!

 
Toplam blog
: 432
: 6177
Kayıt tarihi
: 08.10.06
 
 

Med cezir içinde kafasına estiği gibi yaşayan bir havva kızı birazcık kağıt kalem aşinalığı olmas..