Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '13

 
Kategori
Tarih
 

Muhteşem Yüzyıl

Tarih için söylenen güzel sözler vardır. En akılda kalanı yada sıkça söyleneni "tarih tekrardan ibarettir"  Yinelenen ya da eskide kalmış olayları hatırlamak? Birde geçmişini bilmeden geleceğe yürüyemezsin şeklinde bir ifadesi var tarihin.

Yaşanmışlıklar, yaşarken karşılaştığımız güçlükleri aşmamıza yardımcı olabilir. İnsanlar ile hayvanlar arasındaki en önemli fark, insanın yazabilmesidir.Yazan insan kültürünü gelecek nesillere miras olarak bırakabiliyor. Böylece insan hayatını daha kolay yaşayabiliyor. Bunun yanı sıra insanın çözemediği sorunları var. Birlikte yaşamın getirdiği kişisel ve bu kişiselliğin getirdiği ilişkilerdeki sorunlar var. Onları ise insan çözmeyi başaramıyor. Ayni sorunları sürekli yaşıyor ve çözmek için istekli olmuyor.

Ülkemizde üç yıldır tarihi bir dizi oynuyor. Muhteşem Yüzyıl. Siz beğenir ya da beğenmeyebilirsiniz ancak dizi yurtdışında da birçok izleyiciye ulaşıyor. Yurtdışında bu dizi hakkında konuşmak istiyen çok insan ile karşılaşmak mümkün. Dizi işi olarak değerli .

İzeleyenler farklı çıkarımlar yapabilir. Dünyanın en büyük imparatorluğunun en büyük padişahının hayatına baktığımda yaptığım çıkarım şu. Böyle büyük bir adam ve bu kadar yardımcısı ile iki  kadınla baş edemiyor.

Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman bir dünya imparatoru. Devrinin  en büyük adamı. O kendini ne hissediyorsa ve her nasıl tarif ediliyorsada .Yaşamını iki kadının arasında ve onları yönetemeyerek ama dünyayı yöneterek geçirmiş.  

Dizinin yapımcıları olayların gerçeklere dayanmadığını dizinin başında izleyiciye duyuruyor. Bu şu olayları biz bu şekilde anlatıyoruz ancak gerçekler daha farklı olabilir diyorlar. Ancak her nekadar olaylar farklı dahi olsa yinede gerçeklere dayanıyor. Yani büyük padişah Kanuni bundan altı asır önce böyle bir hayat sürmüş. Büyük İmparatorluğu çıktığı en yüksek noktaya getirmiş önemli bir adam. Bu adam, bu önemli padişah her nekadar eleştirilebilsede değerli ve önemli bir insan ve dünyada çok önemli işler yapmış. Bir insanın bu kadar işleri tek başına yapabilmesi mümkün değil. Oda bu kadar işi kurduğu iyi ekiple gerçekleştirmiş. Pargalı İbrahim'de onun önemli yardımcısı ve destekçisi olmuş. Bazı insanlar Kanuni kadar, Pargalı da çok önemlidir der.Bazıları dahada abartır Pargalı daha önemlidir der. Bugün altı asır öncesinin hayatını böyle değerlendirmek vede birisini daha önemli bulmak ne kadar önemli?

Geçtiğimiz bölümlerde Kanuni, Kendisinden daha öne çıktığı Pargalıyı öldürme kararı aldı. Sonra dizilerin odaklandığı magazinel bir kaç hamleden sonra bu işi gerçeklştirdi.

Her canlı ölümü tadacaktır. Her canlı yaşadığı kadar ölüm gerçeğinide bilir. Doğmak ve ölmek insanın vereceği bir karar değildir. Her iki kararında yalnızca ALLAH ın tekelinde olduğunu bir çok insan tartışmaya dahi gerek duymayacak kadar iyi bilir. Kanuni kendisine bukadar yakın ve önemli vede kızkardeşinin eşi olan adamı neden öldürdüğü bugün pek anlaşılabilir değil.O gün için Allahdan sonraki dünyanın en büyük adamının önüne geçmenin böyle bir karşılığı olması doğal. Bu kararı aldığı için kimse Kanuni hakkındaki düşüncelerini değiştirmemiş. Kanunide kendi iç çekişmeleri dışında bu olay dolayısı ile bir sıkıntı yaşamış.

Görev ve sorumluluklarını kötüye kullandığı tartışılmayacak kadar açık olsada yada daha ağar bir suç işlemiş dahi olsada Kanuni neden sağ kolu olan bir adamın öldürülmesiniden başka bir yol bulmamış.Üstelik ayni adamın kızkardeşinin eşi olması dahi neden başka arayışları düşündürmemiş bilinmez.Örneğin  işten el çektirip,açığa almak ve ona yaptığı yanlışlarını anlatmak neden aklına gelmemiş.

Bugün bu soruları daha çoğaltıp onlara yanıt aramanın değiştireceği hiçbir şey yok. Bugüne dödüğümüzde artık hiçbir insanın o zamanki Kanuni benzeri gücünün olmadığını kolay görebiliyoruz.Medeniyet yada sosyalleşme dediğimiz değişim insanın başka insanlar hakkında daha hoşgörü içinde kalmaya zorluyor. Evet bireysel hiddetler yaşadığımız insanlar için öl yada geber gibi sözler edebiliyoruz. Yada kızdığımız bir çok insanın  ölmesini isteyebiliyoruz. Ancak hepimiz çok iyi biliyoruz ki ölmek aynen doğmak gibi bizim değil ALLAH ın emri. Biz bu emre saygı ile uymaktan başka bir şey yapamıyoruz. Yapmayıda düşünmüyoruz .

Yaşam bütün canlıların ortak düşüncesi ve bütün canlılar yaşama ve yaşam hakkına saygı duymayı artık çok iyi biliyor.

 
Toplam blog
: 246
: 184
Kayıt tarihi
: 08.09.09
 
 

01.04.1956 doğumluyum. İnsanca yaşamın en önemli değer olduguna inanırım. Paylaşmanın önemine ina..