Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ekim '10

 
Kategori
Siyaset
 

Müjde türban düştü

Müjde türban düştü
 

Ortam soğudu. Başbakan ısıtmak istese de olmuyor. Gündem eskidi ve tavsadı. Açılım, saçılım para etmiyor. Başbakan, en azından ortamı sıcak tutmak için, ikinin biri, türbanı ortaya atıyor, olmuyor. Başbakanın söylemleri ve tavrı, Başbakan gibi değil de, sanki, Ana Muhalefet lideri gibi. Recep Tayyip ile, Kılıçdaroğlu yer değiştirmişler. Recep Tayyip, “yap da görelim, çöz de görelim” diye, durmadan Kılıçdaroğlu na yükleniyor. Oysa, yapacak da, çözecek de, kendisi. Hükümet olan, o.

Derken, türban konusunu, YÖK çözdü. YÖK, üniversiteli kızlarımızın başını bağladı. Artık kimse çözemez. Komedi değil mi. Kanun, manun yok. YÖK var. Başbakan dedi ki: “ YÖK, bağımsız bir kuruluştur. Benim bir şey söylemem yersiz olur” Başbakana göre, YÖK, bağımsızmış. Başkanını, üyelerini, hükümetin atadığı bir kuruluş, nasıl bağımsız oluyor, birinin buna açıklık getirmesi lazım. 11 Eylül referandumundan sonra, iyice demokratikleşen ve acayip bir şekilde ferahlayan toplumumuzda, Üniversite Rektörlerini bile, Cumhurbaşkanı seçiyor. Şimdi diyeceksiniz ki: Cumhurbaşkanı tarafsız değil mi, ne var bunda? Cumhurbaşkanımızın tarafsızlığına, kargalar bile güler. Şimdi ne olacak? Üniversitelerden sonra, türban, ilköğretim okullarına ve liselere de girecek mi? Kamusal alanlarda da, türban serbest olacak mı? Eksen kayacak mı? Laiklik nereye gitti. Minareye kılıf hazırlandı mı?

Sahi, 11 Eylül Referandumun dan sonra, neler değişti, gören, bilen var mı? Sahiden demokratlaştık mı? Anayasa mahkemesine, bireysel olarak, başvurabilir miyiz? Ben sordum. Git işine dediler. Bunun olabilmesi için, ilave kanunlar ve düzenlemeler gerekiyormuş. Anayasa Mahkemesinin bu günkü yapısı ile, bunun olması imkansızmış. Vay be, bunu için mi, bu kadar tantanalı bir referandum yaşadık. Benim gördüğüm kadarı ile, bu referandum da, demokratik açılıma benzedi. İçi boş çıktı. Başbakan, şimdi, referandumdan geçen, bu anayasa değişikliklerinin, içini doldurmak için, yeniden kahvaltı davetleri düzenleyebilir. Ya da, işi Kılıçdaroğluna havale edebilir. Hadi, doldur da görelim, diyebilir. Kılıçdaroğlu, Türbanı biz çözeriz dedi, Başbakan, alelacele, çözümü buldu. YÖK, türbanı sıkıca bağlattı. Kılıçdaroğlu: Terörü de biz çözeriz, demişti. Görelim bakalım, bu işi kim kestirmeden çözecek. BDP mi, APO mu ? Hangisi, terör bitti diyecek? Bir sabah uyanacağız, bir de göreceğiz ki, APO, hadi lo, yenin dağdan aşşaği, oyun bitti, demiş. Olur mu, olur. Biter mi, biter. Türbanı, YÖK çözdü. Terörü de, APO çözer. Devlet dediğin de böyle olur.

 
Toplam blog
: 820
: 326
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

Nerede, nasıl, ne zaman, umursamıyorum. Bir şekilde dünyadayım, yaşıyorum. Hayatı seviyorum. Tanr..