Müjdeler olsun! Bu günleri de gördük işte!

İşte, yıllardır beklediğim an geldi çattı !..

Uçak fabrikalarımızın açılışı yapılıyor...Dünyanın en büyük ve en  lüks, dört katlı jumbo yolcu uçaklarımız  havada gösteri yapıyor...

Uzaya gidecek olan ilk gemimiz olan, 'Haşmetus' rampaya yerleştiriliyor..

ABD'li işsiz mühendisler, ülkemizin,İş ve işçi Bulma Kurumu önünde sıraya girmişler...

Tüm Ermeni Soykırım tasarısını oylayan Batı'lı parlamenterler, TBMM Başkanımıza, özür borçlarını iletiyorlar...

Adalet Bakanımız, a-politik ve tam bağımsız-siyaset üstü yürekli konuşmalarla, geçmişteki yanlışları açıklıyor.

Tüm parlamenterlerimiz , bu konuşmayı saatlerce ayakta alkışlıyorlar...

MEB Bakanımız, çok katlılımlı eğitimciler kurultayında son konuşmacı olarak öğretmenlerin arasında oturuyor.

4+4+4 'lük eğitim sisteminin mağduru  ve bu sistemin ilk mezunu olan, zavallı evladımız, geçmiş dönemin acılarını yaşamamk için mağdurlar adına saygı duruşuna davet ediyor...

Terörü tarihe gömmenin başarısı ve şerefi onuruna ülkemiz liderlerine Dünya Barış Örgütleri tarafından verilen ödüller tanıtılıyor.

İstanbul, Dünyanın gelmiş geçmiş en Süper Kültür Başkenti ilan ediliyor.

Ankara seymenlerinin, kedi kuyruklu heykellerini yaptıran adam, Dünyanın En Komik Başkanı seçiliyor...

Doğu ve Güneydoğu Bölgelerimizde yetiştirilen organik sebzeler, meyveler, '' Açlıkla Mücadele Eden Avrupa Kent Yardım Konseylerine'' Tır'larla gönderiliyor.

Tüm dünya liderleri, Karadeniz'de, Rize Çayı içmek için, aylar öncesinden Temel Hava Yolları ve Turizm Şirketlerine rezervasyon için yalvarıyorlar...

Dicle ve Fırat'ın suları arıtılarak tüm Arap ülkelerine şişe şişe satılıyor...Şırnakta çıkarılan petroller, nedeniyle yöre halkının aylık gelir düzeyi, Arap Petrol Krallarının gelirini solluyor.

Edirneden kalkan süper trenler, Beytüşşebap'a 1 saatte ulaşıyor...

Karşılama töreninde tüm yörelerimizden değişik folklörik giysilerle katılan dansçılar, potborik gösteri yapıyorlar...

Tüm Dünyaya boraks madenlerimizi ve aslan armutumuzu satarak İsviçre bankalarını adeta boşaltıyoruz...

Beş yıl önce terhis edilen tüm askeri birliklerimizi ve geçmişteki şehitlerimizi hatırlatıcı Barış Heykelinin önünde çocuklarla resimler çektiriyorum...

Kato Dağının tepesine yaptırılan Kayak merkezinde ve turistik sivil hava alanında görev almak isteyen üniversite mezunu gençlerimiz, Uluderedeki modern gençlik kamplarında eğitiliyorlar...

Erzurum Ata Barı ekibimiz, dünya folklör olimpiyatında birinci oluyor.

Çevremizdeki tüm ülkelerle olan sınırlarımız kaldırılıyor...

Bingöl yaylalarındaki çiçeklerden elde edilen ballar, trilyonlarca dolar gelir getiriyor.

Yozgat Spor ve Lüleburgaz spor, dünya şampiyonasında rakip kalmadığı için birbiriyle eşleşiyorlar...

İzmir'li  ve Silopi'li  iş adamları, birlikte kurdukları devasa üniversitelerde Dünya Çapında bilim adamları yetiştirmenin kıvancını yaşıyorlar...

Ben de sevincimden hop oturup hop kalkıyorum...

Hop oturup hop kalkıyorum...

Sonunda kafamı ranzanın tavanına vuruyorum...

Yere düşüyorum..Uyanıyorum...

Birden, aniden..nedense...

Kendimi buğday ambarında gezinen aç tavuk gibi hissediyorum...

Sersemliyorum...

Gözlerimde bir damla yaş...

İlk defa '' uyanmaya '' lanet okuyorum ...

...

 Ya siz ?..

Böyle bir rüyada,sizler neleri görmek isterdiniz ?..