Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '15

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Mülâkatta elenmek

Mülâkatta elenmek
 

Mülâkatlarda haksızlığa uğradığına, mağdur edildiğine inanan insan sayısı az değildir.


 

Bu güne kadar kaç kişi suistimal olasılığı kaygılarla mülâkat sınavlarına girdi bilmiyorum ama sayılarının hiç de az olmadığını tahmin edebiliyorum.

 

Ben yapılış nedeni ve konusu ne olursa olsun mülâkat olayına sıcak bakmayanlardanım.

 

Bu yöntem uzun yıllar pek çok ülkede ve pek çok resmi kurumda birileri tarafından suiistimal aracı olarak kullanılmıştır. Halen de kullanılmaya devam edilmektedir. Bu yöntem kullanılarak tarihsel süreç içinde sayısız insan mağdur edilmiştir. Mağdurların çok az bir kısmının, işi mahkemeye götürme gücüne, becerisine ve dayanıklılığına sahip olan ve sağlam kanıtlarla haksızlığı tespit edebilenlerin mağduriyetleri giderilmiş, diğer haksızlıkların büyük bir kısmı da mahşere kalmıştır.

 

Demokrasi ve adalet bilinci yükselen toplumlarda böyle bir yöntemi kendi hesapları doğrultusunda kullanmaya meyilli kimi çıkar odakları, kendilerinden utanmasalar da doğru yollardan karşılarına çıkan yoğun tepkiler karşısında direnememiş, daha şeffaf çözümlere yönelmişlerdir.

 

Gelişmekte olan kimi bölgelerde ve kurumlarda ise bu yöntem hala kullanılmakta, insanlar gözlerinin içine baka baka mağdur edilmektedirler. Yakınan çok ama çözüm üreten yoktur.

 

Mülâkatların kullanıldığı yerlerdeki sistemleri idare edenler (konunun özel–önemli–hassas- farklı- çalışacağı adamı seçme hakkı vs.) olduğunu söyleyerek, bu bahanenin arkasına saklanarak kurulu düzenlerini sürdürmektedirler. Bunların bir kısmı gerçekten yukarıda sayılan gerekçelere inandığı için, bir kısmı da işlerine öyle geldiği için sistemi savunmaktadırlar.

 

Mülâkat jürileri oluşturulurken çoğu kez sınav alanı ile ilgili yetkili sayılan kişilere görev verilmektedir. Jüriye giren kişilerin objektiflik durumları, niyet ve eğilimleri hiçbir ölçütle değerlendirilememektedir. Bu da sistemin en zayıf noktası olarak karşımızda durmakta, her sınav sonrası çeşitli itirazlara, yakınmalara neden olmaktadır.

 

Doğru olanı konusu ve kurumu ne olursa olsun keyfi uygulamaların önüne geçebilmek için üniversitelerdeki yüksek lisans, doktora öğrencisi seçimleri gibi çok da gerekli olmayan alanlarda mülâkat sisteminin objektif ve hakkaniyete uygun yöntemlerle değiştirilerek tarihin çöplüğüne gönderilmesi, hiç olmazsa bu alanların suistimale müsait durumdan çıkarılmasıdır.

 

Bunun hiçbir şekilde sağlanamayacağı kimi çok özel durumlarda da jüriye katılacak kişilerin objektif ve tarafsız olacaklarına dair kutsalları üzerine yemin etme esası getirilebilir. Kişi kendi vicdanı ile yüzleştirilerek olası sorunların önlenmesi anlamında sistem biraz daha sağlamlaştırılabilir.

 

Böyle bir yemin uygulaması mevcut sıkıntıları tam olarak gidermese de belli bir ölçüde çözer.

 

Yine günümüzde güvenlik anlamında kullanılan kameraların mülâkat yapılan yerlerde kullanılması, itiraz durumlarında başka tarafsız bir jürinin değerlendirebileceği kayıtların ve itirazlara karşı delillerin oluşturulması olası suiistimallere karşı caydırıcı sonuçlar doğurabilir. Her mülâkatta kamera zorunlu kılınabilir. Bunun fazlaca bir masrafı ve zahmeti yoktur.

 

Özellikle kamu kurum ve kuruluşlarında en üst düzeyden en alt düzeye kadar denetim birimlerinde görev ve yetkisi bulunanların bu konuya eğilmeleri; gerekli düzenlemeleri yapıp sınavları mülâkat yapan birkaç jüri üyesinin inisiyatifinden kurtarmaları; daha şeffaf ve sonuçları ölçülebilir çağdaş sınav yöntemlerini tartışmalı ve sorunlu olanlarla değiştirmeleri, yurttaşların devlete ve kurumlarına karşı güvenini arttırıcı sonuçlar doğuracaktır.

 

Bize yurttaş olarak düşen itiraz ve önerilerimizi dile getirmektir. Ondan sonrası itiraz ve önerilerimizin değerlendirilmesi, gereğinin yapılması ya da yapılmaması devlet adına iş yapan büyüklerimizin kalmıştır.

 

 

05.09.2015

10:06

 

 
Toplam blog
: 284
: 245
Kayıt tarihi
: 21.06.14
 
 

Yaşadığımız evrenin oldukça zengin bir yer olduğunun farkındayım.  Bu zenginliğin çok az bir kısm..