Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ağustos '06

 
Kategori
İnsan Kaynakları
 

Mülakatta nakavt olmayın - 2

Mülakatta nakavt olmayın - 2
 

İş görüşmesine aldığınız adayı derinlemesine tanımak istiyorsanız; onu germek, strese sokmak, karşınızda tir titretmek yerine, rahatlamasını, gevşemesini, size karşı doğal olarak devreye sokmuş olduğu tüm psikolojik savunma kalkanlarını servis dışı bırakmasını sağlamaya çalışmalısınız. Anlık ve irrite etmeye yönelik söz ve eylemlerde bulunabilirsiniz ancak bu durum kesinlikle görüşmenin geneline yayılmamalıdır.

Görüşmeye başlamadan evvel iş başvuru formu ve özgeçmişi her ayrıntısı ile inceleyip, dersinize çalışmanız, yapacağınız mülakatın performansını artıracaktır.

Görüşmeye tam zamanında başlamanız, aday üzerinde rahatlatıcı ve güven verici bir etki bırakacaktır. Unutmayınız ki sadece siz adayı değerlendirmemekte, aday da sizi ve firmanızı değerlendirmektedir.

İş başvurusunda bulunan kişiyi mutlaka ayakta karşılamalı, oturacağı yeri göstermeli, isminizi söyleyerek tanışmalı ve teknik sorulara geçmeden önce genel hal-hatır ve adresi kolay bulup-bulamadığı gibi rahatlatıcı sorularla, kişinin stres katsayısını ve savunma kalkanlarını düşürmeye çalışmalısınız.

Bilgilerini harfi harfine incelediğiniz ve bu görüşmeye önem verdiğiniz izlenimini daha görüşmenin başında mutlaka vermelisiniz. Açık olmalı ve karşınızdakinin de açık olmasını sağlamalısınız. Unutmayınız, ipler sizin elinizde.

Görüşme süresince göz temasında bulunmayı, cephenizi karşınızdaki kişiye dönerek oturmayı, aşırı söz ve hareketlerden kaçınmayı, kalem, çakmak, telefon gibi nesnelerle oynamaktan geri durmayı kesinkes unutmamalısınız.

Görüşmenizi, sizin ve karşınızdaki kişinin konsantrasyonunuzu engelleyecek telefon ve ziyaretçileri bertaraf etmelisiniz.

Dilediğince soru sormasını, yorum yapmasını ve görüş beyan etmesini sağlayacak ortamı yaratmalısınız. Bunların, sizin işinizi kolaylaştıracağını unutmamalısınız.

İkamet, medeni durum, öğrenin durumu, deneyim, ehliyet, dil gibi özellikler kişilerin hard değerleridir ve bunların ne seviyede olduğunu öğrenmeniz ve anlamanız hiç de zor olmayacaktır. Burada asıl önemli olan kişinin iç dünyasına yapacağınız yolculuktur. Her anlamda donanım ve beceri sahibi bir insan sadece sizin kurum kültürünüze uyum gösteremediği için çok daha zayıf diğer bir adayın iş performansının çok gerilerinde kalabilir. Bu nedenle görüştüğünüz adayın soft değerlerini anlamaya çalışmanız, beklentilerini görebilmeye çaba sarfetmeniz ve sizin beklentilerinizle çakışıp çakışmadığını doğru bir ölçekte tartabiliyor olmanız çok önemlidir.

Hobileri, ilgi alanları, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerini irdelemeniz kişinin moral dünyası hakkında size inanılmaz ip uçları verecektir. Genelde üzerinde durulmayan ve çok hatalı kararların verilmesine yol açan bir husus; tüm formlarda bulunan hobi, ilgi alanları bölümlerinin hem görüşmeciler hem de adaylar tarafından boşverilmesidir. Laf olsun diye doldurulur ya da doldurulmaz dahi. Oysa ki buralardan çok önemli netice ve çıkarımlara ulaşmak o kadar mümkündür ki.

Bize göre mülakat esnasında öncelikle anlaşılması gereken üç ana konu vardır. Birincisi adayın bu işi ne kadar istediğidir. Her ne olursa olsun bir şeyi başarmanın ilk adımı onu istemektir.

İkincisi, adayın yerleşik bir öğrenme kültürüne sahip olup olmadığıdır. Görüşmelerimde hiç atlamadan sorduğum sorulardan biri “en son ne öğrendiniz?” sorusudur. Hemen cevaplar gelmeye başlar. “Geçen hafta okulda şu konu, bu problem, şu tez, bu ödev vesaire” Ben de derim ki “En son dün akşam eşimden imambayıldının nasıl yapılacağını, uygulamalı olarak öğrendim”. Tabi bir şaşkınlık ve de şok. Bu durumu her on görüşmemin dokuzunda yaşarım. Öğrenmek deyince maalesef genelde insanlarımızın aklına gelenler hep okulda “ezberledikleridir”. Burada esas üzerinde durulması gereken husus tavla oynamayı öğrenmekten bile alınan zevk ve bu öğrenme konusunu bir alışkanlık, bir kültür haline getirilip getirilmediğidir. Sürekli öğrenen insan sürekli gelişir. Bizlerin sürekli gelişmeye, kaizen’e, sürekli ilerleyen firmalara, mükemmeli arayan yolculara ihtiyacımız var.

Üçüncüsü ise kişinin kendisi ve sosyal çevresi ile barışık olup olmadığıdır. İletişimi zayıf bir insanın allame-i cihan olsa size faydası dokunmayacak tam tersine zarar verecektir. Öfkesini yönetemeyen, kendisini iyi ifade edemeyip, karşı tarafı iyi anlama çabası içinde olmayan, asosyal insanların kurum kültürünüz içerisinde yeri olmamalıdır.

Size yapılan hiçbir başvuruyu cevapsız bırakmamalısınız. Görüşme sonuçlarını da olumlu ya da olumsuz mutlak suretle adaylarla paylaşmalısınız.

Bu konularla ilgili soru, yorum ve katkılarınızı bekliyorum.

Not: Yukarıdaki fotoğraf www.uluslararasiegitim.com adlı siteden alınmıştır.

 
Toplam blog
: 898
: 3759
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

İzmir'de yaşıyorum.    Çok uzun yıllar öncesinden başlayıp, hiç ara vermeden bugünlere kada..