Mülteci ölüm yolcusu mu?

Malum birkaç gün önceİzmir'in Menderes ilçesi Ahmetbeyli Beldesi yakınlarında içinde 100'den fazla mültecinin bulunduğu tekne battı. Teknenin kapalı bölümünde kilitli bulunduğu belirtilen kısmından 61 kişinin cesedi çıkarıldı. Şöyle oldu, böyle oldu. Bu zaten dünyada sıkca meydana gelen bir olay. Elimizden geleni yaptık. Bazılarını kurtardık. İnsan kaçakçılarını tutukladık. Haber oldu, sansasyon yarattı. Üzülenler, üzüntülerini bildirenler oldu vs.

Mülteci iltica eden demektir. Bulundukları yerde hayat şartları katlanılmaz hale gelen insanlar başka ülkelere gitmeye çalışırlar. Bunu normal prosedüre göre yapsalar kabul edilmeyeceklerdir. Ama onlar bunu yapmak zorundadırlar; çünkü yaşadıkları şartlar ölümcül olabilir. Yani mülteciler suçlu insanlar değildir. Ailelerini, çocuklarını daha iyi şartlarda yaşatmak isteyen mağdur insanlardır.

İşte Ahmetli katliamının mağdurları da böyleydi. Ülkelerindeki savaşı onlar çıkarmadılar. Silahlı değillerdi ve yanlarında eroin taşımıyorlardı. Hepsinin sadece kurtarmak istedikleri kuru hayatları vardı. Ve bu katliam sınırlarımızın sadece 50 metre uzağında oluyordu. Ya tamam insan kaçakçıları suçluydular. Böyle bir şeye aracılık etmemeliydiler. Mülteciler de hatalıydı. Çünkü bu çok riskli bir işti. Kaçakçı karını düşündü. Mülteci hata yaptı ama eğer sınırlarımızı, sahillerimizi iyi kontrol eden bir devlet olabilseydik o tekneyi kazadan önce kontrol altına alırdık ve 61 kişi pisipisine ölmezdi.

O zavallı insanlar can çekiştikleri sırada “Türkiye büyük devlet, bizi kurtarır” diye ümide kapılmışlardır. Bir İsrail sahilinde böyle bir olay olamaz. İsrail düşmanlığına düşmandır ama kara sularını 10 km kontrol eder. Bir sahil güvenlikten bahsediliyor. Yani şimdi sizin kıyıdan 50 metrecik ileride bir tekne batıyor sahil güvenliğin haberi olmuyor. Türkiye sınırlarını kontrol edemiyor. Bu kadar aciz bir devlet olamaz.100 küsur kişi karga tulumba bir tekneye bindiriliyor da kimse görmüyor. Bu iş Yunan gemilerini sıkıştırıp hava atmaya benzemiyor. Ben olsam kapatırım o sahil güvenlik midir nedir.

Sözün bittiği yer… Ülkenin başında yeteneksiz insanlardan oluşan bir hükümet… Bu hükümeti her şeyi göre göre bile bile oy verip ayakta tutan koyun gibi cahil bilinçsiz bir halk… Ve inşallah depremlere felaketlere gelesice şuursuz, duygusuz, vicdansız insanlık… Bazen hâşâ Tanrı’nın gücünden de şüphe ediyorum. Kahredici yumruğunu indirmiyor.

Senin elinde 1 milyon askerin polisin var. 75 kişiye 1 güvenlik görevlisi düşüyor. Bir kuyuda 300 bin bomba sakladığın silahın teçhizatın var. O sahil güvenlik midir nedir 10 bin kişi yap sahillerimizde balık avlar gibi dolaşsınlar. Akıl yoksa cesaret yoksa Çankaya’da oturmayacaksın. Babanın çiftliği değil orası.

Yani soruyorum Allah aşkına 61 kişinin öldüğü bu olay meydana gelmeden önce önlenemez miydi? Onlar tekneyi balıkhanede mi doldurdular? Sahillerini kontrol edemiyorsan ver Yunan’a, o kontrol etsin. Ya sorun güvenlik sorunu. Türkiye’nin sınırları delik deşik. Türkiye sınırlarını kontrol edemiyor.

Ve halkın duyarsızlığı… Türkiye’de kimse üzülmedi bu olaya. Ne gazetelerin köşe yazılarında yer aldı ne de sosyal paylaşım sitelerinde. Bu olay olduğu zaman bazı aptal Türkler sosyal paylaşım sitelerinde pisipisilerinin çişinin rengini tartışıyorlardı. Bu kadar duyarsızlık sonucu ben de orada ölenlerin insan olmadıkları sonucuna vardım. Bir köpek balığı karaya vursaydı daha fazla ilgi çekerdi. Gazeteler sırf satışlarını artırmak için olayı haber yaptılar.

Katlim teknesinin böyle kanunlara aykırı izinsiz her yanı şüphe dolu şekilde sahilden ayrılmasını görmeyen sahil güvenlik gemide 5 gram eroin var şeklinde bir ihbar almış olsaydı bütün birimlerini harekete geçirir adeta bütün kıyıları ablukaya alırdı. Çünkü 5 gram eroin yakalamak 61 kişiyi ölümden kurtarmaktan daha önemliydi. Bazen ülkenin bir yerinde bir Türk vatandaşı mahsur kaldığı zaman güvenlik seferber ediliyordu ya bunlar zaten Türk değildi. Bizler bütün acıları ülkemizdeki bilinçsiz insanlar yüzünden çekiyoruz. Çünkü bu düzeni onlar oylarıyla ayakta tutuyorlar.