Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '13

 
Kategori
Kültürler
 

Mülteciler ve ülkemiz

Mülteciler ve ülkemiz
 

Mülteci (sığınmacı) gerçeği ne yazık ki savaşın sonucu ortaya çıkmakta. Savaş yaşanılmaması ve yaşatılmaması gereken bir bela. Acımasızlığın, kinin, vahşetin ta kendisi.

Bir de savaşların getirdiği manevi acıların yanında ekonomik külfetleri de kaçınılmaz gerçekler olarak karşımıza çıkmakta. Iraklı Kürt mültecilere kucak açan Türkiye bu kez de Suriyeli mültecilere kucak açtı. Açmaya devam ediyor. Edecek de...

İnternette yaptığım araştırma verilerinden Haziran 2013 ayı sonu itibari ile Türkiye’de 9 şehre yayılmış 19 mülteci kampı bulunuyor. Bunlarda şu an 230.000 ( iki yüz otuz bin) civarında Suriye vatandaşı mülteci (sığınmacı) bulunuyor. Sınırın hemen dibinde ancak Suriye tarafında kurulmuş kamplarda Türk Kızılay'ınca bakılan 45-50 bin arası insanı, bir de yasal ve yasa dışı yollarla Türkiye girmiş özellikle G. Antep- Hatay- Kilis- Ş. Urfa ve diğer illerde olmak üzere 35-40 bin civarın da kişiyi de eklersek 305 binin üzerinde bir mülteci sayısına ulaşırız.

Korkutucu bir rakam.

Beslenme, barındırma gibi temel ihtiyaçlarının yanında diğer insani ihtiyaçları da göz önünde bulundurulursa; ortalama kişi başı 12 dolar günlük harcama rakamı (tamamen kendi hesaplama yöntemim) asgari seviyede elde ediliyor. Kendi ihtiyaçalarını akarabaları ya da kazançları ile sağlayanları çıktığımızda ortalama 280 bin mülteci çarpı 12 dolardan, 3 milyon 360 bin dolar günlük ve ortalama 100 milyon dolar aylık bir harcama kalemi ortaya çıkmakta.

Yine internetten yaptığım araştırma verilerinden BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından bilinen 15.6 milyon dolarlık bir fonun varlığı var. Bunun son verisi neye ulaştı gelen yardımlar ne düzeyde net bir bilgiye ulaşamadım. ABD' nin Haziran 2013 ayı sonu itibari ile açıkladığı yardım rakamı 815 milyon dolar buna çevre ülkeler de bulunan mültecilere (sığınmacı) verilenler de dahil.(2 milyon üzerinde sığınmacı varlığından söz edilmekte) Bölgedeki zengin Arap ülkeleri ne yardım yapıyor net bir rakam yok.

Tarihe baktığımızda ve yaşananları belgelerinden (öyle kuru lafla değil) öğrendiğimiz kadarı ile şu tabloyla karşılaşa bilirdik:

- Şayet bu mültecileri Stalin'in ve onun izinden giden Rus yönetimleri kabul etselerdi. Doğu Avrupa'daki, Balkanlardaki, Türk yurtlarındaki, Kafkaslardaki işgal ettikleri ülkelerin vatandaşlarından mülteci konumuna soktuklarına yaptıkları gibi çalışma kampları addettiği Sibirya' ya sürerek milyonları dondurup, akla hayale gelmedik deneylerde kullanıp o ülkelerin doğal kaynaklarını ve gelirlerini kendi askerlerini beslemede, çalarak bütçesine katması ( Türkmenistan'dan kurtuluş savaşı sırasında gönderilen altınlara el koyması) ve kullanmasından hareketle aşağı yukarı aynısını uygulamaktan kaçınmazdı veya tümden sınırlarını kapatarak kabul etmeyip gerekirse zor kullanıp, savaşan ülkeye silah satmaya devam ederdi.

- Almanların mültecileri çalışma kamplarında ve deneysel alanda kullanmaktan kaçınmadıklarından hareketle bu günde ülkesinde en ağır işlerde çalıştırır ya da yurt dışı ederdi.

- Hollandalılar, Belçikalılar, Fransızlar, Portekizliler, İspanyollar Afrika'nın ülkelerinde savaştırdıkları dışında kalıpta mülteci konumuna düşmüş insanlarını köle diye satmalarından hareketle, organ tacirlerine bırakabilirlerdi. Kalanlarda sudan bahanelerle savaştırmaya devam ettirip, kullanmadıkları silahları satarlardı.

- İngilizler güneşin batmayan ülkesi savı ile hareket edip şirketlerini yöneticilerini ve bir kısım silahlı gücünü yerleştirir mülteci konumundaki insanları kara ve demiryolu yapımında yarı karın tokluğuna çalıştırarak kullanır modern sömürü düzenini devam ettirirdi.

- ABD hepsinin üstünde tüm metotları en az üç ek planla uygular ve sınırlarına yakın yerlerde mülteci konumuna düşmüşleri karın tokluğuna çalıştırır konuyla ilgili filmler, diziler ve reklamlı ürünler, sanal medya üzerinden pazarlamalar yaparak yüksek kazanç sağlar ve düzeninin içinde bir şekilde bertaraf ederdi.

İşte aramızdaki fark üstelik bu mültecileri maskeleyerek ekonomimize ağır darbe vurmaktan kirli kazançları için bu uğurda güvenlik güçlerimizi ve insanları öldürmekten kaçınmayan insanlıktan nasipsizler olmasına karşın. Ülkemizde yaşayan insanlarımızın çok az bir kısmı karşı gelmekle birlikte yaklaşık hemen hepsi bu yardımları geçmişte olduğu gibi Allah(cc) rızası, yaratılanı yaratandan ötürü sevdiği için yapıyor.

Yardıma ihtiyacı olanlara bir çıkar gözetmeksizin yardım yapan ülkeme ve bu konuda emek harcayan kamu ve özel teşebbüs kuruluşlarına minnetimi ifade ederek o kuruluşlarda fedakarca hizmet eden insanımızla, yöneticimizle kıvanç duyuyorum, onurlanıyorum. Onlar hem bu dünya da hem de gerçek hayatta kazananlar hanesine yazılıdırlar.(İnşallah) Saygılarımla.

 
Toplam blog
: 371
: 835
Kayıt tarihi
: 14.02.09
 
 

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı  ve hataların, afetlere dönüşmeden ..