Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '11

 
Kategori
Güncel
 

Mümtazer Türköne olabilmek

Şu günlerde sayın Cumhurbaşkanı tarafından bir Atatürk Kurumu’na yönetici olarak atanan, ama geçmişte Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’nı başaran silâh arkadaşları için “Bir Gurup Darbeci” diyen o kişiyi işaret ederek, bana birisi gelip de; “Zaman Gazetesi yazarı Mümtazer Türköne’nin yerinde olmak ister miydiniz?” diye sorsa, ona hemen kocaman bir “HAYIR!” derdim…

Bendeniz; Milliyet, Hürriyet, Cumhuriyet, Sabah, Posta… gibi büyük gazetelerin yazarlarından biri olsaydım eğer, üç atamanın da Zaman Gazetesi’nden yapılmasını gerçekten hazmedemez ve çok kıskanırdım!..

Bu Atatürk kurum ve kuruluşları niçin vardır? Atatürk ve arkadaşlarının bu vatan ve bu ülke insanları için yaptıkları savaşları, devrimleri, hizmetleri araştırıp; bu tespitleri belgeleriyle birlikte kayıt altına alıp, gelecek nesillere aktarmak için vardır değil mi?

İyi de, daha ilk baştan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları için “Bir Gurup Darbeci” diyen bir adam, bu büyük önder için kurulan kurumlarda nasıl tarafsız ve yürekten çalışma yapabilir? Bunların orada doğru işler yapacaklarını söyleyebilecek ve Atatürk’ü sözde değil, özde seven bir Allah’ın kulu çıkar mı acaba? Bence çıkmaz!..

25 Aralık Pazar günü, Ankara caddelerinin birinde görülen Mümtazer Türköne, bir grup Atatürkçü gencin demokratik şekilde protestosuna muhatap oldu. Gençler sadece sözlü tepki gösterip, asla fizikî bir saldırıda bulunmadılar. O kadar tepkiliydiler ki, bu işin peşini asla bırakmayacaklarının da sinyallerini veriyorlardı. Sakalları uzamış Mümtazer Türköne ise, çabuk adımlarla arabasına binip, hemen oradan uzaklaştı…

İşin bir başka boyutu ise şu: Siz devrimci bir lider ve silâh arkadaşları için “Bir Gurup Darbeci” diyeceksiniz, sonra da kalkıp, bu insanları araştırmak için kurulmuş bir kurumda, bu insanların vatan ve millet hayrına yaptıkları iyi şeyleri araştırıp, kayıt altına alacak ve gelecek nesillere aktaracaksınız, öyle mi? Nasıl kabul ettiniz böyle bir görevi!? Gerçekten bu atamayı içinize sindirebildiniz mi? Bu sözlerinize rağmen oradaki koltuğa oturup, maaşlarınızı da helâl kabul edip, Atatürk ve arkadaşları için çalışacak mısınız?   

Daha en baştan çamur attığınız bir insan için, siz bu çalışmayı gerçekten yapar mısınız? Bunu bizim inanacağımızı filân mı düşünüyorsunuz yoksa?

Üç görevli atanıyor, üçü de Zaman Gazetesi yazarı! Bu ülkede başka gazeteci mi kalmadı? Niye öbür büyük gazetelerden de yazarlar atanmadı? Bu ülkenin en Atatürkçü gazetesi Zaman Gazetesi idiydi de, biz mi bilmiyorduk yoksa!?

Her ülkenin en yüksek makamında oturan kişiler tarafsız olmak zorundadırlar! Vicdanların sızlamaması, tepkilerin olmaması ve herkesin içine sinmesi için, her yönetici böyle atamalarda yansız davranmak mecburiyetindedir! Aksi davranışlar, bu güzide makamları sorgulanır hale getirir ki, bu da ülkenin hiç hayrına uygulamalar olmaz!..

Ben bu kişileri atayanlardan çok, bu göreve atanıp da içine sindirebilenlere şaşıyorum! Üçünün de geçmişinde Atatürk düşmanlığı olduğunu, bütün gazeteler belgeler göstererek yazdılar! İşte ben bunu anlayamıyorum; biraz zekâ özürlü müyüm, neyim!?  

25 Aralık 2011/ Sakin KOŞAR.  

 
Toplam blog
: 191
: 753
Kayıt tarihi
: 09.08.08
 
 

16/07/1951 Bozüyük / Yatağan / Muğla doğumlu, 1970 Isparta - Gönen mezunu, 1986 Anadolu Üniversit..