Münacaat

Susa susa lal kesildi lisan bilmez yüreğim
Nice sözler diyecektim dile küstü belagat
Kabuk tutmaz gayrı yaram karıştırır deşerim
Er geç canı tenden eder bu görünmez cerahat

Duvarlarım yer üstünde evim berzah-ı alem
Destur vermez nefs-i bendim ahvalimi dinlesem
Ünvanıma ne demişler cismim kimdir bilemem
Ne hayırda gayretim var ne şerrimde feragat

Fersah fersah ıraktayım güneş değmez özüme
Kefenimi dar biçmişim ölüm bakmaz yüzüme
Ne çoklarım kabul görür ne kıymet var azıma
İki yarım iki yerde akıbetim fecaat

Yastığımda iki mana biri dehşetli vehim
Biri gülde çiğ tanesi, ben ona umut derim
Kâh geceye sevdalanır kâh sabahı överim
Bir yanım da kuru pınar bir yanım ab-ı hayat

Kadeh kadeh gaflet içtim sızım sızım ağrıyım
Ne ademin feriştahı ne eğri ne doğruyum
Evvel yarı ölmüş idim şimdi bilmem sağmıyım
Yokluğumun aynasında tek gördüğüm münacat.