Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Haziran '07

 
Kategori
Anılar
 

Münih Havalimanı'nda mutlu anılarım oldu

Münih Havalimanı'nda mutlu anılarım oldu
 

Anılarımın hepsi üçkâğıtçılık üzerine değil tabii. Aşk, macera, politika, sanatla, sanatkârlarla ilgili fıkra gibi birçok anılarımı yazacağım Milliyet BLOG'da. Ne zamana kadar? Buradan kovuluncaya kadar...

Anılarım da asla özendirici olmamalı. Zira iyisiyle kötüsüyle yaşanmış olaylar. Okunur, gülünür, somurtulur, methedilir, küfredilir, bir şeyler öğrenilir, yavan olarak değerlendirilir vs. Ama bunlar benim yaşanmış anılarım. İyisiyle kötüsüyle anlatıyorum işte. ''Anlayana davul zurna saz, anlamayana sivrisinek az'' misali. Öyle değildi galiba ya neyse...

ADAM KOLUNU PALTOSUNDAN DIŞARI ÇIKARAMADI

Bir gün, bir Alman arkadaş grubuna servis yaptım. Hesap 99.50 DM tuttu. Hesabı ödeyen şahıs 100 mark verdi ve ''üstü kalsın!'' dedi. 50 Pfennig bahşiş yani. Normalinde 5-10 DM bahşiş verilmesi gerekirdi.

Ben, bir de adamın paltosunu tutarak giyinmesine yardımcı oluyorum. Daha müşteri kazıklamayı öğrenmediğim namuslu dönemimdeyim.

Kolunun astarı yırtıkmış. Öyle beceriksizce tutmuşum ki paltoyu, kol dışarı çıkmıyor. Adam kolunu aramaya başladı. Yırtık yerden, astarın içine girmiş, dışarı çıkmıyor.

Beni bir gülme krizi tuttu ki sormayın. Bağıra bağıra gülüyorum. Zaten bahşişin azlığına gıcık olmuştum. Adamın bu hali çok hoşuma gitti. Kızgın bir şekilde paltoyu giymekten vazgeçerek kolunu kurtardı. Paltosu koltuğunun altında, söylene söylene gitti.

Diğer arkadaşları da gülüyorlardı. O günden sonra her müşteriyi seçmeye başladım. Öyle uyduruk müşterilere masa vermedim. Çoluk çocuğuyla uçak seyretmek için havaalanı restoranına gelen müşteriler genelde birer fincan kahve, çay içip gidiyorlardı. Onları gözlerinden tanımaya başladım. Arka masalara, diğer arkadaşların servis yaptığı bölümlere gönderiyordum.

İtalyan üçkâğıtçı garson arkadaşım İwo ile çete gibi çalışıyorduk bu konuda. Yardımlaşıyorduk yani. Grup halinde gelen müşteriler, iş adamları iyi kazıklanıyordu. Böyle gruplarda genellikle hesabı bir kişi ödüyordu ve iş görüşmesi için hava alanında yemekte buluşuyorlardı. Hesabı kontrol etmiyordu ödeyen kişi. Çünkü diğer iş adamları yanında küçük düşmek istemiyordu.

Yani pinti, güvensiz bir adam durumuna düşmekten çekiniyorlardı. Bonkör bir tavırla hesap pusulasının sonuna bakıyor ve 3-5 mark da bahşiş bırakarak ödüyordu. Ben ve İwo hesap pusulalarını öyle okunaksız yazıyorduk ki, bazen kendimiz bile okuyamıyorduk. Ama topladıktan sonraki meblağ belirten rakamı çok okunaklı yazıyorduk.

Her hesapta 10-20 mark fazlalık oluyordu. Ne palto tutuyordum, ne de fazla kibar davranıyordum. Paramı alıyordum o kadar. Her akşam 100-200 DM bahşiş kalıyordu.

BAŞGARSONU BİLE KAFAYA ALDIM

Restoran oldukça büyüktü. Başgarson her gün hangi masalarda hangi garsonların servis yapacağını belirleyen bir liste hazırlıyordu. Arka taraflardaki masalarda servis yaptığımda bahşiş kazanamıyordum. Oralara genelde düşük müşteriler geliyordu.

Hele bir ZİERBELSTUBE denilen, nostaljik, antika mobilyalarla döşeli oda vardı ki anlatmakla bitmez. Buraya hep iyi müşteriler gelirdi. Futbol takımları, zengin iş adamları, politikacılar filan. Başgarson bana devamlı bu odayı yazıyordu. Alman garsonlar bile bu olaya gıcık kapıyorlar ama ses çıkaramıyorlardı.

Ben müşterilerin hesaplarını şişirerek elde ettiğim gelirin yarısını başgarsona veriyordum. Verirken de,

''- Müşteriler bu parayı size vermemi söylediler'', diyordum.

O, işi anlıyordu ve gülerek alıyordu parayı. Ama beni hemen her gün o Zierbelstube'ye yazıyordu. Münih Hava Alanı restoranında oldukça iyi para kazandım ama tutamadım. Haram para, geldiği gibi gitti. Gençlik de var işin içinde.

''Her gece bardayım barda, hovardayım hovarda'' şarkısı söyletiyor insana.

Hayatımın en güzel günleriydi onlar.

Burada anlattıklarımla kimseyi hırsızlığa özendirmek amacı gütmüyorum. Maksadım maceralarımı anlatırken, vatandaşları da uyarmak. Aman ha... Hırhızlık yapmasın kimse!.))

Mustafa Mumcu, İzmir 03. 06. 2007 Saat: 20:50

 
Toplam blog
: 324
: 2811
Kayıt tarihi
: 10.04.07
 
 

06. 06. 1945 İzmir doğumluyum ve İzmirli olmaktan da gurur duyuyorum. 1968 yılında birkaç yıllığın..