Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Nisan '16

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Muratpaşa Belediyesinin 6. aylık söyleşisinde Dr.Özgür Bolat’la tartıştık

Muratpaşa Belediyesinin 6. aylık söyleşisinde Dr.Özgür Bolat’la tartıştık
 

Harbiden tartıştık… Fakat kimin kimle tartıştığı çok belirsizdi…

‘’Mutlu ve Başarılı Çocuk Nasıl Yetiştirilir?’’ konulu konferansta Özgür Bolat kısaca ‘’Mutlu olmanın çift taraflı olduğunu, bu etkenlerden birinin içsel, birinin dışsal olduğunu’’ kafamıza boca etti… Kısaca insanlar ya kendileri için mutlu ve başarılı olur, yada başkası için başarılı ve olabilirse mutlu olur deyince katılımcılar savunmaya geçti…  

Çocuk yetiştirirken öncelik, kendinizin mi mutlu ve başarılı olmasıdır demekti bu…

Zaten el yordamı herkesin , hissettiği bu doğrular katılımcıları çok mutlu etmedi… Şöyle ki: Kimseye, ortaya koyduğu şablondan kaçış izni vermedi…  Eeee kendini şimdiye kadar hem öyle, hem böyle sanıp mutlu olan anne/babaların hayal kırıklığı içine sürüklenmelerine elbet karşı çıkmaları doğaldı…

Sevgi ile aynen olduğu gibi kabul edip çocuk yetiştirmek her babayiğidin harcı değil… Çocuğa Gönüllü köle olup, mutlu bir derviş yetiştirdiniz diyelim, toplum karşısında çocuğun durumu ne olur demeyecek ebeveyn bulunur mu onu ayrıca tartışmak lazım…

Haa asıl konuyu atlamayalım tartışmak için: Hayatta ne başarılı olmayı, ne mutlu olmayı çok becerememiş ebeveynlerin , ‘’mutlu ve başarılı’’ çocuk yetiştirme konusundaki içtenliği inandırıcı mıdır?  Pöhhh demeyelim bu soruya… Kalabalık olduğuna göre, bu yönde bir çaba var…

Özgür bey konuşurken içimden bağırıyordum, ‘’ Ekonomik şartların boğduğu anne babadan beklentileri düşürün biraz!’’ diye… Birde çok itiraz ettiğim konu çocuk gelişiminde/oluşumunda aileye yüklenen olağanüstü önem… Ben şimdiye kadar toplumun ve devletin daha etkili olduğunu düşünüyordum…

Özgür bey gibi Batı Tipi Aydınların temel özelliği, olayları bir sistematik içinde anlamaya/anlatmaya çalışmalarıdır… İyi bir şablon kurarlar… Her olayı bu şablon içinde değerlendirirler… Sorunları ve gelecek soruları iyi bilirler, iyi cevaplar verirler…

Özgür beye orada soramadım, buradan soruyorum; ben çocuklarıma çok müdahalede bulunmadım… Saldım çayıra misali değil ama… Demokratlık babında yani… Sorum şu, Çocuk terörüyle nasıl başa çıkılabilir? Ayrıca bu çocuklara özgürlükleri ile güvenlikleri arasındaki ince çizgi nasıl öğretilir?

Neyse bu kadar feveran yeter diyelim… Bizim kuşakta geçmişten gelen köklü bir çocuk yetiştirme geleneği yok… Hatta tam zıddı bir şey var... Biz isyankar kuşaklar babamızdan ne gördüysek tam tersini yaptık… Ve başımızda epeyce belaya girdi…

Şimdi Özgür bey gibi tüm sorumluluğu anne babaya yükleyen kişiler karşısında isyan ediyoruz… Haklı bu isyanımız diyorum … Tüm sorumluluk bizim olmamalıydı…

Fakat bir yandan da Özgür sağlam bakıyor olaya diyorum… Hani İÇSEL, DIŞSAL etkenlerle mutlu olmaya çabalama şemasına… Hatta Onunla aynı şeyleri düşündüğüm aklıma geliyor…

http://blog.milliyet.com.tr/mevlana-ve-nietzche--bati-ile-dogu-kulturunun-kirilma-noktasi-/Blog/?BlogNo=329292

Varılan noktayı anladınız sanırım… Muratpaşa Belediyesi ve Ümit Uysal toplumun evrimleşmesine çok büyük katkıda bulunuyor… İnsanın kendisiyle ilgili konuları tartışması evrilmesinin temelidir… Elbet tek başına değil… Talep var bu konuda… Bu doğru okunuyor…

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..