Müsahiplik

Bir alevi adeti olan musahiplik aynı zamanda “Ahiret Kardeşliği anlamına da gelmektedir.

On veya on bir yaşlarına gelen iki erkek çocuk musahip olmaya karar verirlerse, önce bunu ailelerine bildirirler. Eğer bir engel bulunmuyorsa ve musahiplik için koşullar uygunsa aileler izin verirler.

Bu koşullar, şunlardır.

1-İki musahip aynı dili konuşuyor olmalıdır.

2-Aynı yaşta, aynı dinde, aynı sosyal sınıftan ve aynı sosyal durumda olmak gerekmektedir. Bir bekâr ile bir evli, bir gençle bir yaşlı, bir cahil ile bir âlimin musahip olmasına izin verilmez. Yine bir Şeyh ve bir dervişin musahibi olamaz.

3-İki musahip, aynı köy, aynı şehir ya da aynı semtte oturuyor olmalıdır.

Eğer aileler uygun görürse cem törenini ilan ederler. Dede iki musahip adayını getirir. “Bism-i Şah, Allah, Allah, alışılmış sözleriyle başlayan bir dua okunur. Bir yıl içinde çocukların kararı değişmemişse asıl törene geçilir. Durumu uygun olan taraf bir koyun kurban eder. Adaylar Dedenin önüne getirilir ve ayakları içe çevrilmiş durumda oturtulmuş iki aday birbirini el-ense biçiminde kavrar. Üç kez bir birlerini devirmeyi denerler. Sonra dede “Allah Muhammed, Ya Ali, diyerek sırtlarına üç kez vurur. Ve “Allah kardeşliğinizi daim etsin, sözleri ekler.

Dede Musahiplere ayrıca şunları da söyler.

1-Nefsinize uymayın; (İsteklerinize boyun eğmeyin)

2-Yolunuzdan azmayın; (Doğru yoldan ayrılmayın)

3-Malı mala, Canı cana katın; (Canınızı ve malınızı başkalarıyla paylaşın)

4-Çiğ lokma yemeyin; (Haramdan sakının)

5-Halınıza haldaş, yolunuza yoldaş olun; (Acıda ve sevinçte bir olun, birbirinize dayanın)

Daha sonra törenin diğer ritüelleri tamamlanır.

Musahipleri birleştiren bağlar sosyal niteliktedir.

Musahipler;

Yaşamları boyunca yardımlaşmalıdırlar. Birbirlerini evlerine davetsiz olarak gidebilmelidirler. Namus dışında ellerlinde bulundukları her şeylerini paylaşabilmelidirler. Musahip çocukları birbiriyle evlilik yapamazlar. Yine evlenecekleri zaman birbirlerini maddi ve manevi yardımda bulunurlar.

Musahiplik kan kardeşliği demek değildir.

Musahiplik âdeti ”Köken olarak göçebe, yarı göçebe ya da toprağa yeni yerleştirilmiş cemiyetlere has, sosyal nitelikli bir kurum olarak göz önüne alınmalıdır, kanısındayım, der ünlü Türkolog İRENE MELİKOF.