Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Müşfik Kenter'e veda

Müşfik Kenter'e veda
 

 

Müşfik Kenter, dolu dolu yaşadığı yaşantısını seksen yaşında tamamladı, aramızdan ayrıldı. Tiyatro dünyamızın unutulmazlarındandı, değerli bir aydınımızdı. Bugün kendisini uğurladık, sanatçılığı gönlümüzde, sesi kulağımızda hep yer alacak.

Diplomat Ahmet Naci Kenter ve Olga Cynthia'nın oğlu olarak 8 Eylül 1932 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Kenter, 1947`de Ankara Devlet Tiyatrosu Çocuk bölümünde tiyatroya başlamış. Okulu 1955 yılında yüksek derece ile bitirip ve devlet tiyatrosuna girmiş. Sanat yaşamı, devlet tiyatrosunda oynadığı Oğuz Ata oyunu ile başlamış.

Müşfik Kenter, 1959 yılında Devlet Tiyatrosu'ndan ayrılmış, İstanbul'a giderek kardeşi Yıldız Kenter ile beraber Muhsin Ertuğrul ile çalışmış. Küçük Sahne'de oyunlar sergilemişler. Şükran Güngör ve Kamuran Yüce ile bu dönemde bir araya gelmişler ve dörtlü olarak birlikte uzun yıllar tiyatro yapmışlar.

1960-1961 yılları arasında Site Tiyatrosu`nu kurmuşlar. 1962'de adını Kent Oyuncuları olarak değiştiren Kenter’ler ve Şükran Güngör, 1968'de İstanbul’da Kenter Tiyatrosunun inşa etmişler.

Müşfik Kenter, İngiliz Kültür Heyeti ve Rockefeller`den burslar alarak Amerika ve İngiltere`de tiyatro araştırmaları yapmış ve incelemelerde bulunmuş. İngiltere, Amerika, Fransa, Almanya, Yugoslavya, Kıbrıs gibi bir çok ülkede oyunlar sergilemiş.

Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı`ndan emekli olduktan sonra, Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümü Başkanlığını ve Bakırköy Belediyesi Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmenliği görevlerinde bulunmuş.

Tiyatro oyunculuğunun yanı sıra sinema oyunculuğu da yapmış. 1966 Antalya Film Festivali'nde, Bozuk Düzen filmiyle "en iyi yardımcı erkek oyuncu" ödülünü kazanmış. Yerli ve yabancı TV filmlerinde seslendirme yapmış. Mehlika Kenter ve Gülsüm Kamu ile evlenip ayrılmış ve son olarak Kadriye Kenter'le evlenmiş.

Müşfik Kenter’in şiir yorumları unutulmayacak, özellikle Orhan Veli’nin mısraları. İsterseniz akıllarda kalan güzel sözlerinden bir demetle O’nu analım.

“Hep söylenir, ilk öpücük gibisi yok diye. Doğru! Ama her öpücükte ilk öpücük gibi hissetmek var. Bu da doğru...”

“Ölünce ne diyecekler? Muhtemelen; Ölüm sana yakışmadı. Normal tabii, dirimizi beğenmediler ki ölümüzü beğensinler.”

“Nedir gençlerdeki bu lens merakı ? Gözler de sahte olduktan sonra, insan neye bakıp inanmalı?”

“Unutulmamalı ki; gözleri güzel yapan rengi ya da boyası değil, bakışların ta kendisidir.”

“Dolu dolu caddelerde, tıklım tıklım kaldırımlarda elleri cebinde dolaşan kişi yalnızdır.”

“Sevmediğin birine asla "seni seviyorum" deme. İçinde olmayan duygulardan varmış gibi söz etme. Kimsenin hayatına kalbini kırmak için girme. Sevgi dolu bakan gözlere asla yalan söyleme, Çünkü birine verebileceğin en büyük acı, Aşık olmadığın birini kendine aşık etmektir.”

Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?

Hiç vaktiniz yok, “Fast live”, “Fast food”, “Fast music”, “Fast love”…
Dikte ettirilen “yükselen değerler”, “in” ler, “out” lar…

Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.

Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, Size sesleniyorum!
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini? Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?
İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza? 
Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız? Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?
Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?
Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında?
Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?
Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?

Türkiye bir değerini daha yitirdi bir bayram üstü, ne desek boş....

 
Toplam blog
: 487
: 1730
Kayıt tarihi
: 01.04.07
 
 

1965 İstanbul doğumluyum. İTÜ Elektrik mühendisliğinden mezun oldum. Özel sektörde Kalite Bölümünde..