Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Mart '13

 
Kategori
Güncel
 

Müslüm Gürses yaşıyor!

Müslüm Gürses yaşıyor!
 

 

Çünkü büyük sanatçılar yaşar. Müslüm Gürses sesiyle, tarzıyla, efendiliğiyle çevresine ve insanlara örnek olmuş bir insandır. Sanatçıdır.

Onun gençliğindeki bohem yaşamını alıp, yanlış yorumlayıp, kendilerine bir “idol” yaratmak isteyenler ve ona tapmak isteyenler aslında onda istediklerini bulamayacaklardır.

Müslüm Gürses “Arabesk Müzik” diye tanınan , Anadolu insanına has , acıları kendine nimet yapmış insanın duygularını anlatan müziğin adamıydı. Ama , kendine özgü sesiyle, o müziği almış evirmiş, evrimleştirmiş ve her entelektüel insanı da hoşlanacağı bir söyleme kavuşturmuştu.

Aslında Müslüm Gürses Arabesk Müzik’de de kalmadı.  Sezen Aksu şarkılarını, Teoman şarkılarını onlar kadar iyi yorumlayan ve yine kendine özgü bir biçimde yorumlayan bir ses, bir nefes olmuştu.

Müslüm Gürses değerli müzik adamlarının öğütlerini dinledikçe kendini tanımış, sesinin kıymetini bilmiş, Arabesk müziğin çok ötelerinde asıl müziğin kendisini bulmuş, tanımış ve tanıtmıştır. Yalnız şoförler, yalnız gecekondu insanları değil, modern kent insanı da yavaş yavaş onun müziğinde kendinden bir şeyler bulmaya başlamıştır.

Müslüm Gürses’in değişimi, bir bakıma müziğimizdeki anlayışın değişimidir ve diğer yandan Anadolu insanının değişimidir.

Müslüm Gürses’te kendilerinden birer parça bulan , sokak çocukları , tinerciler, garibanlar, ve ötelenmişler… Onun müziği ile kendilerinden geçerek , her şeyi unutarak, adeta ona taparak, saçlarını başlarını yolarken, göğüslerine jilet atarken , bu dünyanın değil bambaşka bir dünyanın insanları gibi davranmışlardır. Çünkü Müslüm de onların çıktığı yerlerden çıkmıştır. Ama onların kaldığı yerde kalmamıştır.

Onun tarzı , aynı paralelde olmasına karşın; Orhan Gencebay; Ferdi Tayfur, Sezen Aksu duyarlığından daha ötelerdedir; daha derinlerdedir. Niye? Onun için onun hayatına bakmak lazım:

“Mayıs 1953’te Urfa’nın Halfeti ilçesinin Fıstıközü köyünde dünyaya geldi. Babası Mehmet Akbaş, annesi Emine Akbaş’tı. Zeyno ve Ahmet isimlerinde iki kardeşi olan Gürses’in babası çiftçilikle uğraşıyordu ve bağlama çalıyordu. İlkokuldan mezun olduktan sonra 14 yaşındayken Adana Aile Çay Bahçesi’nde düzenlenen yarışmaya katıldı ve birinci oldu. Sesiyle küçük yaşlarda dikkat çeken Gürses kendisiyle yapılan bir röportajda o dönemle ilgili olarak şunları söyleyecekti;

‘‘İlkokulu bitirdim. Gerisi yok. Adana'da damda yatarken uzun hava okudum. Arkadaşım halkevine gidiyordu. Ben de gittim. Derken Çukurova Radyosu'nda sanatçı oldum.’’

”1968 yılında albüm yapmak için İstanbul’a gelen şarkıcının Emmioğlu/Ovada Taşa Basma isimli plağı üç yüz bin satış yaparak o dönem için büyük başarı kaydetti. Gün geçtikçe tanınan Gürses, şöhretinin ilk yıllarında çıktığı Anadolu turnesi sırasında büyük bir kaza geçirdi. Kazayı şöyle anlatıyor:

“O kazada şoför öldü… Beni de öldü sanmışlar zaten… Sonra alıp hastaneye götürmüşler… Ben ölümü yaşadım aslında… Bana göre yeniden hayata dönmüş olmam, Allah’ın bir lütfudur. Alın kemiğim un ufak olduğu için en küçük bir darbede ölebilir ya da kör kalabilirim… Ameliyatta alnıma beynimi koruyacak plaka gibi birşey taktılar… O korkunç kazadan sonra koku alma duyumu yitirdim… Hiçbir kokuyu alamıyorum ne yazık ki şimdi… Çok kuvvetli parfümler ispirto kokusu veriyor bana… Ayrıca işitme duyumu da yüzde elli yitirdim… Çok ağır işitirim… Neyse, buna da şükür, yaşıyoruz işte…’’

Müslüm Gürses , öldü diye konulduğu morgda , ölmediği anlaşılınca hayata döndürülen bir kişidir. (muslumgurses.gen.tr.)

Tabii, Müslüm Gürses’in yaşamının çok önemli bir yanı da eşi Muhterem Nur’la olan ilişkileridir . Aslında bu konu da başlı başına bir film olacak bir olgudur. Herhalde akıllı bir film adamı bir gün olur, bu hikayeyi de bize anlatır. Çünkü çok dramatik olduğunu ben biliyorum. Bu iki sanatçı insan, ömürlerinin sonuna kadar birbirlerine destek olmuşlar, birbirlerini sevmişler, saymışlar ve  bu günlere gelmişlerdi. Allah Sayın Muhterem Nur’a metanet versin, sabır versin.

Ölmeden önce defalarca öldürdüğümüz Sevgili Müslüm Gürses’de artık ebedi istirahatgahında, bundan böyle ışıklar içinde yatsın.

Saygılar sana, sevgiler sana güzel insan, büyük sanatçı...

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..