Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '10

 
Kategori
Sosyoloji
 

Müslüman-Türk’ün anlaması gereken iki kişi

Kim bu Müslüman Türkler? Elbet dünyanın dört bir yanına dağılmıştır da, ben en iyi bildiğim T.C. sınırları içinde yaşayanlardan bahsedeyim. Bugün Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman Türk kimliğine sahip. Sorunca, “Elhamdülillah” öyleyiz de...

Ben öyle ne derin İslâm Tarihi bilirim, ne de Türk Tarihi. Ancak bazı şeyler var ki, görmek için tarih kitapları yutmaya hacet yok, biraz gözlem biraz analiz yeter. Az buçuk okumuş bir insan olarak Müslüman Türk toplumu olan ülkemizdeki gariplikler üzerine düşününce büyük bir eksiklik içinde olduğumuzu görüyorum. Nedir bu eksiklik? Eksiklik, Müslüman Türk kimliğini kabul eden bir kişinin, çok iyi anlaması gereken iki kişiyi aslında anlayamamış olduğudur.

Kim bu iki önemli kişi? Elbette ki Hz. Muhammed ve M.K. Atatürk. Sosyolojik açıdan bakıldığında, benim gözlemim bu iki insanın iki çarpıcı ortak yanı olduğudur.

1- İkisi de tartışmasız liderdir.

2- İkisi de üstün asker ve devlet adamı olma özelliğine sahiptir.

Liderlik ettikleri toplumlarda mevcut olmasını istedikleri temel sosyal kavramlara baktığımızda da aslında bir ortaklık görmek mümkündür; adalet, doğruluk, inanç, akıl-eğitim vb....gibi. Bu iki büyük insanın bir diğer ortak özelliği ise, kanımca erken ölmüş olmalıdır. Ve dikkat ediniz ki, her ikisi de ölümünden önce toplumlarına seslenip, onlara son önemli mesajlarını vermişlerdir; VEDA HUTBESİ ve NUTUK-Gençliğe Hitâbe. Bu eserlerde, gelecekte karşılaşılacak olası durumlara işaret etmişler, geçmişten örnekler vermişler ve toplumlarının geleceğine ışık tutan nasihatlar etmişlerdir. Bu eserler onları bilmek isteyenler için, onların yolunu ve felsefesini kendi ağızlarından anlatması nedeniyle, tarihi öneme haiz dolaysız kaynaklardır.

Bu iki önemli insanın malesef diğer ortak yönü kendi devirlerinde çok iyi anlaşılmamış olmalarıdır. Ne acı! Bu yüzden, yıllar sonra yaşayan Müslüman ve Türklerin yukarıda söz ettiğim dolaysız kaynakları okumuş ve anlamış olması elzemdir. Yoksa ancak bu anlamazlık yüzünden bugün bazıları için Atatürk ve Hz. Muhammed’i yanyana koymak mümkün değildir.

Eğer siz de bugünkü mevcut ortama bakıp, Atatürk yolundayız diyenlerin Atatürk felsefesinden uzak işler yaptığını; Müslümanım diyenlerin Müslümanlıktan uzak işler yaptığını görüp de anlam veremiyorsanız, işte o noktada da farklılık kavramı gündeme gelir. Benzerliklerden söz ettik peki farklılık nedir? Farklılık, onların bize anlatmaya çalıştıkları, nasihat ettikleri ile bugün onların yolu diye bizim yaşadığımız arasındaki büyük uçurumdur.

Şimdi burada az buçuk tarih ve siyaset bilgisi gerekir. Çünkü onların ölümü anından itibaren günümüze kadar yaşananlar ve onların nasihatlerinin bize nasıl taşındığı mevcut uçurumların nasıl oluştuğu hakkında fikir verici olacaktır. Bana kalırsa özetle, bu iki kıymetin gözlerini hayata yummasıyla birlikte geride kalan halkın yönetimi için siyaset ön plana çıkarılmıştır ve onların gerçekleri, felsefelerinin özü siyasetin gölgesi altında kalmış ve hâlâ da kalmaya devam etmektedir.

 
Toplam blog
: 83
: 998
Kayıt tarihi
: 05.01.09
 
 

 "İnsan olmak başka bir şeydir. Ne dil, ne din, ne de milliyet ayırır. Ne seni, ne de beni kayırı..