- Kategori
- Sosyoloji
Müslüman Ülkelerin Devletler üstü Dini Yönetim Merkezine ihtiyacı var
İslam dünyasındaki temel eksiklik devletler üstü Vatikan gibi bir dini temsil, sevk ve idare teşkilatının olmamasıdır.
İslam ülkelerinde tarih, din, dil, edebiyat, ekonomi ulusallaştırılmış, evrensel değer oluşturamayan bir önyargılar sistemine dönüşmüştür. Bu önyargı sistemi sürekli bölünen parçalanan bir İslam Ülkeleri ortaya çıkarmıştır. Çifte standartlı, riyakar, devletler için sadakat yoktur. Çıkarlar esastır. Bu hal asırlarca İslam Ülkelerinde kan akmasına, en büyük tehdit de Hıristiyan Ülkelerle işbirlikçi Müslüman ülkelerden geldiği için Müslüman ülkelerde akan kanlara sessiz kalma politikaları esas olmuştur.
BM (Birleşmiş Milletler) tüm ülkelerin üye olduğu, evrensel kurallar oluşturma merkezi olduğu halde İslam Ülkelerini ve Hıristiyan Ülkelerini dini otorite olarak temsil edememektedir. Henüz BM’ye Müslüman biri genel sekreter dahi seçilememiştir. Bu Müslüman ülkelerin seçme ve seçilme haklarını kullanamadığını veyahut seçilme yeterliliğinin olmadığını gösterir.
Vatikan benzeri bir İslam Devleti’nin kurulması, seçilme yeterliliği olan insanların yetişmesine, evrensel bilim, sanat, edebiyat insanlarının ve evrensel eserlerinin oluşmasına sebep olacaktır. İslam ülkelerindeki bölünme birbiri tarafından işgal edilme sebeplerini ortadan kaldıracaktır.
Devletler Üstü İslam Dininin tüm mezheplerin yönetim Merkezi olacak bu devletin vatandaşlarının sayının 930 kişiden oluşması bile yeterli olabiliyor.
MİLENYUM ÇAĞI: Yeni kurum, yeni seçkin yeterliliği olan insanlar tarafından inşa edilecektir. Yeni bir başlangıca, evrensel barışa ve refaha hazır mısınız? Hangi İslam Ülkesi kendi ülkesinde 930 kişilik bir İslam Devleti, İslam Dini Yönetim Merkezi oluşturacak?
ABDULLAH BEDELOĞLU