Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '13

 
Kategori
Dünya
 

Müslümanlar neden "terör" yapıyor?

Müslümanlar neden "terör" yapıyor?
 

internetten alınmıştır.


Önceki gün, "Gülbettin Hikmetyar'a 'terörist' demek" başlıklı bir yazı yaşmıştım. Yazıda ülkesi Afganistan'ı önce Komünist Rusya'nın  sonra da Kapitalist Amerika'nın işgalinden kurtarmak için amansız mücadele veren bu "kahraman"lara emperyalist ağzıyla "terörist" diyen ve bunu da gazetelerine manşet yapanları eleştirmiştim.

Eleştirinin dozu fazla olmuş gerekçesiyle yazı reddedildi.Konu her daim güncelliğini koruduğu ve Türk yazar çizerlerinin de gündeminde bulunduğu için yeniden yazmak istedim.

İslam'ın barış dini olma iddiası ile bugünün İslam ülkeleri görünümünü açık bir çelişki gibi gören anlayış aslında bir yönüyle ortadoğu gerçeğini dile getirirken, bir yönüyle de oryantalist bakış açısına esir düşüyor.

Evet, ne yazık ki, Batı tabiriyle "terör" bugünün İslam dünyasının bir gerçeğidir. Nerdeyse bir tür tedhiş'in ağına düşmemiş İslam ülkesi yok gibi bugün...

Çeşitli gruplar, çeşitli hizipler yine İslam adına Müslümanları katlediyor İslam coğrafyasında... Cihat sözcüğünün ulvi anlamını yerlere düşüren bir görüntü bu.

Ne var ki, bu görünüm, bu terörü İslam coğrafyasına ihraç eden Batı'nın ekranlarımıza yansıtmasıyla oluşan görüntüdür. Nerdeyse tüm Batı medyası, İslam'ın "cihat ruhu"nu bir çeşit "suç unsuru" haline getirmek için el birliği ile çalışıyor. Bunun için de her sakallıyı ve her sarıklıyı "terörist" ilan ediyor.

İslam coğrafyasında kan akıyor evet, insanlar can veriyor evet; bombalar patlıyor, silahlar susmuyor evet, ama bunun nedeni Müslümanların "terör" düşkünü olması değil...Bunun nedeni, İslam coğrafyasının Osmanlı'nın yıkılışından sonra Batı'nın "oyun alanı" haline gelmesidir.

Bugün İslam coğrafyasındaki çatışmalar asla "terör" değildir. Bu çatışmalar, ne yazık ki emperyalist işgaline karşı verilen mücadelelerin yine emperyalistler eliyle saptırılmasının eseridir.

Amerikasıyla, Avrupasıyla tüm Batı, zaten kendilerine karşı yapılan hareketlere "terör" demektedir. (Aslında sırf bu gerçek bile,Müslümanların birbirinin kanını dökmek zevkiyle!) değil, doğru veya yanlış emperyalizmle mücadele adına savaştığının resmidir.)

Bu mantığa göre, İsrail işgaline direnen Filistinli de teröristtir; Amerikan işgaline direnen Afganlı da terörist'tir, Rus hegemonyasına direnen Çeçen de teröristtir... Bu mantığın nihai hedefi, İslam'ın en yüksek ibadeti "cihat"ı terör yaftasıyla yaftalamaktır.

Yapılmak istenen Batı'nın tüm dünyayı acımasızca sömürmesine tek engel olarak duran "İslam" ve onun "cihat" anlayışının köreltilmesi ve mağlup edilmesidir. Emperyalist Batı, zaten kendisine düşman olarak İslam'ı seçmiştir...Hayır, seçmemiştir; bu gerçeği görmüştür!

Batı'nın bu gerçeği görmesi ile, İslam coğrafyasındaki "terör" aynı zamanlara denk gelir... Bu bir tesadüf müdür?.. Asla!..

Emperyalist Batı, dünya üzerindeki hegomanyasını sürdürmek için, henüz uyanmakta olan İslama savaş açmış ve karşısındaki gücü "terörist" ilan ederek, kendi sömürge savaşlarına meşruiyet kazandırmak istemiştir.

Eğer, İslam coğrafyasına bir "Batılı" gözüyle bakarsanız orada olup bitenlere rahatlıkla "terör" dersiniz... Ama, bizim Kurtuluş Harbimiz de dahil olmak üzere bu coğrafyanın Batılı emperyalizme karşı verdiği ve vermekte olduğu mücadele açısından bakarsanız orada başka bir şey görürsünüz.

Tabii, Afganistan da en büyük silahları "imanları" olan tunç yürekli Müslümanlara da rahatlıkla "terörist" dersiniz ve bunu da gazetelerinize manşet yaparsınız!!

Meselenin özü şudur; zaman hızla akıp giderken bütün bu olaylar insanları-özellikle de Türk aydınını- zorunlu bir yol ayrımına getirmektedir. Vardığınız kavşakta ya temeli İslam dini olan kendi kültürünüze yöneleceksiniz ya da Batı'nın size açtığı yolda yürüyüp küçük düşürücü bir sona akıp gideceksiniz.

Artık, Doğulu görünümlü Batılı olmak da, Batılı görünümlü Doğulu olmak da mümkün olmayacak...

Ya olduğunuz gibi görünecek ya da göründüğünüz gibi olacaksınız...Başka yolu yok!

 
Toplam blog
: 1645
: 822
Kayıt tarihi
: 19.01.08
 
 

Edebiyat, kamu yönetimi ve gazetecilik tahsili... 27 yıllık eğitimcilik hayatından sonra emeklili..