Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '14

 
Kategori
Siyaset
 

Müslümanlık nerede?

Müslümanlık nerede?
 

Bunlar Müslüman mı?


Başlığa bakıp da fetva vereceğimi düşünmeyin. Fetva verecek konumda değilim zaten. Bu görevi hakkıyla(!) yerine getirenler var. Hem de milyonları götürerek... 
 
Ayrıca, dine karşı saygısızlık ettiğimin düşünülmesini hiç istemem. İçtenlikle inananlara ve ibadetini, çıkar beklemeden yapanlara saygım vardır. Ama din tüccarlarına asla saygı duymadım, duymayacağım. 
 
Din tüccarlığı, salt siyasetçilere özgü bir tutum değildir. Kendini “din âlimi” diye adlandıranların “katsayısı” çok çok yüksek... Ramazan ayındaki kazançları 600 bin lira olanlar bile varmış. Bulundukları konum ve makama göre ücretler değişiyor. İmamlar ve müezzinler, en az kazananlar sanırım. 
 
Ama ortak bir yanları var: Tamamı din tüccarı... 
 
Kimse gocunmasın. Devlet, din alanında, meslek ve makam üretirse sonuç böyle olur. 
 
Ne büyük şans değil mi? Hem ibadet yapacaksın, borcunu ödeyip sevap kazanacaksın; aynı zamanda da para kazanacaksın. İyi bir gelir kapısı vallahi!..
 
Bu alanda çok büyük aksaklıklar, yanlışlıklar, terslikler var. Say say bitmez. İyisi mi aklıma ilk gelenleri madde madde sıralayayım. 
 
1- Devlet; hiçbir din adamına ücret ya da maaş ödememeli. Ödenen her kuruş dinen haram, hukuken adaletsizliktir. 
 
Çünkü devlet, sadece bir dinin bir mezhebinin din adamlarına ücret veriyor. Oysa başka dinden, başka mezhep mensuplarından ve inanmayanlardan da vergi alıyor. 
 
En doğrusu din işleri cemaatlere bırakılmalı. İbadet yerlerini, cemaatler yaptırmalı. Tüm giderlerini, cemaatler karşılamalı. Din adamlarını da cemaatler yetiştirmeli. Devlet, sadece hukuksal ve yasal denetim yapmalı. 
 
2- Beni ilgilendirmez ama yazmadan geçmeyeceğim: Din adamları; okuduğu ezan, kıldırdığı namaz, verdiği vaaz, okuduğu kuran, kaldırdığı cenaze vb. için para talep etmemeli. Peygamber döneminde, ezan ve kuran okuyanlar, namaz kıldıranlar para mı alıyordu? Vaaz verenler Karun mu oluyorlardı? En başta peygamberi düşünün. İlk namaz kıldıran oydu. Vaaz veren, insanlara Kuranıkerim’i anlatan oydu. Parayla mı yapıyordu bunları?
 
3- İnsanlar, ibadetlerini yerine getirirken başkalarından takdir ve saygı beklemeyecekler. Hiç kimse başkaları için ibadet yapmaz. 
 
Kimsenin, “Ben oruç tutuyorum. Karşımda bir şey yemeyin, içmeyin.” deme hakkı da yoktur. 
 
Hele hele, Aleviler oruç tutarken, istedikleri yerde yiyip içmelerine devam edenlerin; kendileri oruçlu olduklarında saygı beklemeleri, tam bir benciliktir. Sadece bencillik değil, aynı zamanda büyüklenmedir; ötekilerini hiçe saymadır. 
 
4- Ramazanda davul çalmak, çaldırmak… Tam bir saygısızlık... Oruç tutanı da tutmayanı da gece yarısı, çirkin bir gürültüyle uyandırmak ne dinin gereği olabilir ne de insanlığın. 
 
Herkesin saati var. Telefon saatleri bile belli bir zamana kurulabiliyor. Davul çalarak insanları uyandırmak yirmi birinci yüzyılın uygulaması olamaz. 
 
Çocuklar korkuyla uyanıyor uykusundan. Üç günlük bebeklerin ruhsal yapısı bozuluyor. Uyku düzeni kalmıyor. Zor bela uykuya dalan hastalar uyandırılıyor. 
 
Bir de arsızca kapı kapı dolaşıp para istemeleri var ya!.. 
 
Bela mısınız kardeşim?
 
Ramazan topu da cabası… Sanki peygamber zamanında top vardı! Gecenin bir yarısı “gümmm!”… 
 
5- Oruç tutmayanlara saldırıyorlar. Sokakta bir şeyler atıştıran turistleri dövüyorlar. Babayiğitler ya(!)… Fırsat bulsalar kafalarını kesecekler. 
 
Size ne yahu? Allah sizi din kolcusu mu tuttu?
 
6- Yobazlığın sınırı yok... İslam ülkelerindeki katliamları görüyoruz. Bırakın dini, insanlığın yüzkarası caniler, İslam adına adam boğazlıyorlar. Kadınlara, kızlara tecavüz ediyorlar. Öldürdükleri de tecavüz ettikleri de Müslüman üstelik.  
 
Lanet olsun böyle din anlayışına!  
 
7- Kendilerine “din alimi” diyen soytarılar fetva veriyorlar: 
 
“Cihatta olan erkekler; kadın bulamadıkları zaman, analarıyla ve kız kardeşleriyle cinsel ilişkiye girebilirler.”  
 
“Kızlar ve kadınlar; cihat yapan erkeklerle cinsel ilişkiye girerlerse Cennet’e giderler.”
 
Müslüman ülkeler, tecavüz yuvası oldu. Genelevden bin beter…
 
8- “Referansım İslam’dır.” diyenler; fırsatı yakalayınca hırsızlığın, soygunun, vurgunun daniskasını yapıyorlar. Rüşvet varsılı oluyorlar. Bakıyorsun, tamamı, üç beş yılda Karun…
 
***
 
“Gerçek İslam bu değil.” diyebilirsiniz. İnandık. Elbette bu değil. Hiçbir din böylesine caniliklere, böylesine ahlaksızlıklara izin vermez. 
 
Ama şu soruları da sorma hakkımız var:
 
“Gerçek İslam nerede? Hangi ülkede? Bir tek ülke gösterebilir misiniz, insanca yaşanan? İnsanların; özgür, mutlu, huzurlu ve rahat yaşayabildiği tek ülke var mı?” 
 
Yok… 
 
“Müslüman’ım” diyenlerden tiksinir, korkar hâle geldik. 
 
Neden? 
 
Bizde mi bir eksiklik var?
 
Haydar Bibinoğlu  
 
Toplam blog
: 71
: 774
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Emekli Öğretmenim. Anadolu Üniversitesi, AÖF, Eğitim Önlisans Programı mezunuyum. İlgi Alanım: Si..