Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ocak '14

 
Kategori
Futbol
 

Mustafa Elitaş da, “şike” itirafıyla Aziz Yıldırım'ı doğruluyor!..

Mustafa Elitaş da, “şike” itirafıyla Aziz Yıldırım'ı doğruluyor!..
 

Savunma, kişiden kişiye, ortamdan ortama değişir.

En ilginci de, savunma yaparken, bir başka konuda “itiraf”ta bulunmaktır. Bazen öyle olur ki,"iş işten geçti" diye, o “itiraf”ın bir anlamı olmadığı söylenir. Ama bugünlerdeki “itiraf”lar,  kendi yarattıkları duruma çözüm bulma düşüncesinde olanların, “çözüme zemin hazırlama”sı olarak düşünülebilir.

Haksızlığı gidermenin yanında, asıl öne çıkan, kendini "dışta tutmak”tır.

AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş’ın, haklılıklarını göstermek için yaptıklarını savunurken söylediklerine hangi açıdan bakacağız?

Elitaş da, o bilinen, ama “Hani kanıt?” denen bir gerçeğe parmak bastı. Böylece, “aranan kan bulunmuştur” misali , gayriresmi söyleyiş, resmileşmiş oluyor.

Nedir mi o?

Elitaş, farkında olmadan itirafta bulundu demek zor, “şike”deki “Cemaat” izini “soğuk damga” misali ortaya koydu:

“Artık yargı, ideolojileşmiş bir pozisyonda.” 

Aziz Yıldırım, baştan beri inatla diyordu ki:

“Bu, bir şike davası değil, siyasi davadır.”

Yargıtay’ın, kararı onadığını yurtdışındayken öğrendikten sonra da sert konuştu, yurda döndü, hapse girmeye geldi:

“Ben, Aziz Yıldırım olarak, bu hukuka aykırı karara saygı duymuyorum ve bu siyasi kararı tanımıyorum.”

*****

17 Aralık sonrası söylemler, özellikle Başbakan’ın, eski İçişleri Bakanı’nın yakınma ve saptamaları, Aziz Yıldırım’ı aklayacak nitelikteydi. Yargının, “ideolojileşmiş bir pozisyonda” olduğunu söyleyen Elitaş’ın buna örnek gösterdiği şu durum da, niye “yeniden yargılanma” istendiğini destekleyecek sözlerdir:

“Şike yasası görüşülürken, bir grup bize geldi, 'Şike yasasıyla uğraşmayın' dediler. Biz dedik ki, 'Siz bizim manevi dünyamızı şekillendirmekle ilgili biz size itimat etmişiz. Ama maddi dünyadaki, futbol oyunundaki ortaya çıkan karmaşalarla, futbol oyunundaki var olan çeşitli, hukuka aykırı işlerle ilişkilerle ilgili konu manevi dünyamızı şekillendiren kişileri ne ilgilendirir?''

“Grup”takilerin, “manevi dünyaları şekillendirmekle ilgili itimat edilenler” olduğuna göre, milletvekili olmadığı anlaşılıyor.

Bunlar, demek ki, “dinsel kimliği” olan/lar.

O zaman bir soru:

Kendilerini kime, neye, ne uğruna; kime, neye karşı, hangi “takım”a ya da “takım”lara hizmetle görevli addediyorlar?

(Bu "itiraf"a göre, şike yasasının, o ilk biçimiyle neleri kapsar biçimde düzenlenmiş olmasında, sözü edilen “grup”takilerin etkisinin olmadığını kim yadsıyabilir?

Yoksa, Elitaş’ın anlatımıyla, “Şike yasasını getirdikten sonra, baktık, bu şike yasasıyla ilgili maddelerde çok ağır hükümlerin olduğunu gördükten sonra Kulüpler Birliği, federasyon, bize geldiler dediler ki 'Biz bunu istedik ancak yaptığımızın yanlış olduğunu gördük. Ne olur bunu makul bir seviyeye getirin' dediler” diyenlerinin girişimini niye engellemek istesinler?)


*****

"Şike yasasıyla uğraşmayın." demek, bizi nerelere götürür?

O “bir grup”, uğruna yola çıktıklarını memnun etmek, Aziz Yıldırım üzerinden Fenerbahçe’yi vurmak peşinde...

Demek ki, Meclis’te yasa değişikliğini önlemeye çalışanlar, insanları, kurumları “kumpas”la yola getirmek,  doğramak için her türlü yola başvurmuşlardır.

“Şike" davası sürecindeki “doğramalar”, “içeri” atmalar, "cezalar", “ekonomik zarara uğratmalar”... hepsi, görülüyor ki, baştakilerinin deyişiyle bir “kumpas”ın sonucu.

Yapılması gereken belli:

“Kumpas"ı açığa çıkartmak için yolu açmaktır.

*****

Siyasetin yakınma hakkı yoktur; siyaset çözüm üretir.

Olumsuzlukların nedenlerini, kaynağını biliyorsunuz, o zaman yapılacak iş belli:

Gereğini yapmak!

Bunun adı da ilk aşamada, “yeniden yargılama”dır.

Son söz/ler:

Aralanan kapılar tam açılsa da; kapıların ardında olup biteni bir görsek!
 

http://www.facebook.com/turgutcelik

https://twitter.com/#!/turgutcelik

turgutce@yandex.com

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..